AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Günter Verheugen, Türkiye’nin AB üyeliği süreciyle ilgili olarak, Avrupa’da hiçbir politikacının, dünya tarihi açısından büyük öneme sahip bu süreci durdurmanın sorumluluğunu üstleneceğini sanmadığını söyledi.
Verheugen, Yabancı Gazeteciler Cemiyeti tarafından Berlin’de düzenlenen bir toplantıya katılarak, gazetecilerin çeşitli konulara ilişkin sorularını cevaplandırdı.
Avusturyalı bir gazetecinin, “Siz Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyordunuz” şeklinde değerlendirmede bulunması üzerine, gazetecinin sözünü kesen Verheugen, “Hâlâ da destekliyorum. Her geçen gün daha fazla” diye konuştu.
Türkiye’nin AB üyeliği sürecinin devam edeceğini ve günün birinde bu konuda siyasî bir karar verileceğini belirten Verheugen, “Henüz bu konuda karar verilmedi. Ancak hiçbir politikacının, gerçekten de dünya tarihi açısından büyük öneme sahip bir süreci durdurmanın sorumluluğunu üstlenmek isteyeceğini sanmıyorum. Bu, ortak siyasî sorumluluğumuzla yerine getirmemiz gereken dünya siyaseti açısından büyük öneme sahip bir görev” dedi.
Hükümet sorumluluğu üstlenmeden önce bu konuda şimdi olduğundan çok daha farklı görüşler açıklayan bir dizi siyasetçi tanıdığını da ifade eden Verheugen şunları söyledi: “Burada isim açıklamak istemiyorum. Beni rahatsız eden çok daha farklı bir şey var. Beni rahatsız eden konu, Türkiye’nin Avrupa’dan aldığı sinyallerin çok farklı oluşu. Bu bir risk, çünkü Türkiye’nin bu konuda açıklığa ihtiyacı var. Türkiye’de gerekli olan ve hala devam eden reformların başarılı olabilmesi için AB’nin ne kadar güvenilir ve inandırıcı olduğunun bu ülkede görülmesi lâzım. Bu nedenle tek bir yerel politikacı bile ‘Türkleri istemiyoruz’ dediğinde, bu Türkiye’de abartılıyor.”
Türkiye’nin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tutumunu anlayabildiğini kaydeden Verheugen şöyle dedi: “Erdoğan, halkını ikna etmek zorunda. Türkiye’de önceleri halkın yüzde 75’inden fazlası AB üyeliğini destekliyordu. Şimdi yüzde 40’lara düştü. Erdoğan, bu durumda önce kendi halkını ikna etmek zorunda kalıyor Türkiye’nin AB üyeliğinin doğru olduğu konusunda. Çünkü Türkler de kendilerine soruyor, ‘Sonuçta bir şey elde edemeyeceksek neden bu kadar çok şeye katlanıyoruz. Bizi sonuçta zaten istemeyecekler’ diye...”
Bu durumun kendisini de rahatsız ettiğini, Türkiye’yle ilgili kararların tüm üye ülkelerin ortak kararıyla alındığını belirten Verheugen, “Ben kendi tecrübelerimden biliyorum. Türkiye çok hızlı ve kararlı şekilde reformları uygulayabilecek durumda, eğer bunu isterse. Bunu da sadece, Avrupa’nın politikasının açık ve belirgin olması durumunda isteyecektir. Sürekli bir şekilde ortaklaşa alınan kararlara rağmen, bu konuda farklı açıklamalar yapılıyor” diye konuştu.
|