Tuzun ciddî anlamda bağımlılık oluşturan bir madde olduğunu söyleyen uzmanlar, tuzlu yiyeceklerin dildeki tuz tadını algılayan reseptörlerin çalışmasını engellediğini, tuzlu ve yağlı yiyeceklere olan ilgiyi arttırdığını belirtiyorlar.
Fast food firmalarının, ürettikleri yemeklerde aşırı tuz ve yağ kullanarak küçük çocukların “fast food” tüketimi alışkanlıklarını arttırmak istediklerini anlatan Prof. Dr. Süleyman Türk, bu şekilde firmaların satışlarını arttırmayı amaçladıklarını öne sürdü. Tuzun ciddî anlamda bağımlılık oluşturan bir madde olduğuna dikkat çeken Türk, aşırı tuzlu yiyeceklerin dildeki tuz tadını algılayan reseptörlerin çalışmasını engellediğini ve böylece tuzlu ve yağlı yiyeceklere olan isteği arttırdığını söyledi. Bir öğünlük fast food türü yiyeceğin içerdiği tuz miktarının, yetişkinler için tavsiye edilen günlük tuz miktarının 2 katına kadar çıkabildiğini belirten Prof. Dr. Süleyman Türk, yetişkinlerin günde 6 gramdan, 6 yaşından küçük çocukların ise 3 gramdan fazla tuz almasının sağlık açısından risk teşkil ettiğini belirtti.
Fast-food tarzı beslenmede kolalı içeceklerin de aşırı tüketiminin çocuklardaki ve gençlerdeki obezi arttırdığını söyleyen Prof. Dr. Türk, “Kolada tatlandırıcı olarak kullanılan mısır şurubu diabet ve obezite riskini arttırıyor” dedi.
Prof. Dr. Türk “fast food” türü beslenme sisteminin uygun ve hijyenik şartlarda yapılmamasının da enfeksiyon riskini arttırdığını belirtti. Türk, “Fast food türü yiyeceklerin sağlığa bu kadar olumsuz etkileri olduğu her türlü yayın organında anlatılırken tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de insanlar ya bu zararların farkına varmayarak ya da umursamamayı tercih ederek fast food alışkanlığını devam ettirmektedir. Maalesef çocuklar, gençler, eğitim kurumlarında bu zararlı ürünleri yaygın olarak tüketiyor. Türkiye Diyabet Vakfı ve Diyabet Yaşam Derneği’nce yapılan, ‘Okul Çocuklarında Beslenme Sorunları’ araştırmasına göre, İstanbul’daki okul kantinlerinin yüzde 97’sinde salata, yüzde 45’inde süt bulunmazken, buna karşın tamamında kola ve cips satılıyor. Obezite Araştırma Derneği tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 2025 yılında Türkiye nüfusunun yüzde 40’ı aşırı şişman olacak. Buna fazla kilolular da eklenirse nüfusun yüzde 70’inin şişman olması öngörülüyor” dedi.
|