Gazetelerimiz Malezya’ya muhabirler gönderiyor: “Gidip bakın, geleceğimiz nasıl olacak?”
Muhabir arkadaşlarımız da, “ körlerin filin orasını burasını tutarak, fili tanımlamaya çalışmaları “ gibi... Malezya’nın gündelik hayatından bize kareler sunuyor.
Yanlış anlaşılmak istemem: Malezya’daki gündelik hayatı ben de merak ediyorum elbette. Arkadaşların izlenimlerini ilgiyle okuyorum.
Ancak: Bir ülkenin, diğerine “ dönüşmesi “ için, benzerliğin görünüşte değil, toplumsal yapılarda olması gerekiyor.
Devlet-din ilişkisi nasıl?.. Tarihten gelen bir aristokrat sınıfı var mı?.. Köylülük ne durumda?.. Ordu-siyaset ilişkisi hangi değerlere dayanıyor?.. Sivil toplum güçlü mü?.. Sermaye sınıfı kimlerle ittifak yapıyor?
Bir yıl boyunca sabahtan akşama Malezya sokaklarında dolaşsalar, on binlerce fotoğraf çekseler, arkadaşlarımız yine de yukarıdaki sorulara cevap bulamaz.
Hatta gündelik hayatı dahi doğru dürüst yansıtamazlar çünkü Laikcanlar başka yöne bakar, Tanrıkulları başka yere.
O soruların cevabını ancak Malezya’yı inceleyen sosyologlar, siyaset bilimcileri ve tarihçiler verir. Muhabirler değil.
Sabah, 26.9.2007
|