Kayseri’den ‘birilerinin’ ‘birilerine’ aba altından sopa gösterip ‘senin kim olduğunu biliyoruz’ canımızı sıkarsan ‘belgeleri açıklarız’ ve ‘çıranı yakarız’ türü sinyaller göndermesine aracılık eden TTK’yı merak ettim...
Karşıma tam bir 12 Eylül kurumu çıktı... Bol Atatürkçülük, bol Türkçülük...
* * *
Türk Tarih Kurumu, 12 Eylül Anayasası’nın 134. maddesiyle kurulmuş..
Anayasa maddesi şöyle:
Atatürkçü düşünceyi
Atatürk ilke ve inkıláplarını,
Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak ve yayınlar yapmak amacıyla; Atatürk’ün manevî himayelerinde,
Cumhurbaşkanının gözetim ve desteğinde, Başbakanlığa bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezi’nden oluşan, kamu tüzel kişiliğine sahip ‘Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’ kurulur.
* * *
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, darbeden hemen sonra 2876 sayılı kanunla 17.08.1983 tarihinde kurulmuş.
Amaç, ilkeler, görevler de şöyle tanımlanmış:
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nun dört bağlı kuruluşu vardır.
Bunlardan Türk Tarih Kurumu 1931, Türk Dil Kurumu 1932 yılında Atatürk’ün direktifi ile kurulmuştur. Bugün bu iki kurumla birlikte Atatürk Araştırma Merkezi ve Atatürk Kültür Merkezi’nden oluşan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, yine Atatürk’ün istediği biçimde millî kültür ve tarih değerlerinin birleştirici bir güç olduğunu göz önünde tutarak, Türk dilini, Türk tarihini, Türk kültürünü bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak amacıyla çalışmalarını sürdürmektedir.
Atatürkçü düşünceyi, Atatürk ilke ve inkıláplarını bilimsel yoldan araştırmak; Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini meydana çıkarmak, onu yeryüzü dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmek;
Türk tarihini, Türkiye tarihini ve bunlarla ilgili konuları, Türklerin medeniyete hizmetlerini ilmî yoldan incelemek, araştırmak; millî gücümüzün devamında ve gelişmesinde, ‘millî kültürümüzü çağdaş medeniyet seviyesinin üstüne çıkarma’ ülkümüzde temel unsur olan Türk kültürünü; Atatürkçü düşünce, Atatürk ilke ve inkılápları doğrultusunda, bilimsel yoldan incelemek, araştırmak ve bir bütünlük içerisinde yaymak ve yayımlamak Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun temel amacıdır.
* * *
İlkeler in ilk üç bendini de saymam yeterli.. Hatta 12 Eylül zihniyetini görmek açısından fazla bile..
a) Millî mücadele ruhu ve bilinci içerisinde; Atatürkçü düşünceye, Atatürk ilke ve inkıláplarına, Türkiye Cumhuriyetinin sonsuza kadar var olma şuuruna, kişilerin ve milletin refahına, toplumun mutluluğu inancına, millî kültürümüzü çağdaş medeniyet seviyesinin üstüne çıkarma azim ve kararlılığına bağlı kalmak ve sahip olmak,
b) Topluca Türk vatandaşlarının millî gurur ve iftiharlarda, millî sevinç ve kederlerde, ortak ve bölünmez bir bütün halinde, millî kültür ve ülküler etrafında toplanmasını güçlendirecek doğrultuda hareket etmek,
c) Millî dayanışma ve bütünleşmede Atatürkçü düşünce, Atatürk ilke ve inkıláplarını, kültür, dil ve tarih değerlerini, birleştirici bir güç olarak göz önünde tutmak; bu değerlere karşı girişilecek her türlü yabancı ve bölücü akımların bilimsel yoldan çürütülmesini esas almak,’
* * *
Kurumun Yüksek Kurulu’nda da, Başbakanın veya görevlendireceği Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısının başkanlığında,
Genelkurmay Başkanı veya Genelkurmay İkinci Başkanı, tanıtma ve enformasyon işlerinden sorumlu Devlet Bakanı,
Millî Eğitim Bakanı, Kültür ve Turizm Bakanı, Gençlik ve Spor Bakanı, Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri, Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı, Yüksek Kurum Başkanı ile Cumhurbaşkanınca seçilen dört üyeden oluşuyor..
Cumhurbaşkanı, gerekli gördüğü hallerde, Yüksek Kurula Başkanlık ediyor..
* * *
Fazla bir şey söylemeye gerek yok..
Uygarlık..
İnsanlık alemi..
Demokratik değerler..
Hümanizma..
Filan gibi şeyler yok..
Dünyadan ve insanlıktan kopuk bir ırkçı anlayışın varacağı nokta da sonunda ‘dönmeleri fişleme’ noktasında son buluyor..
Star, 25.8.2007
|