Mortgage (morgıç diye okunuyor) kelimesini ilk duyduğunuzda ne kadar da heyecanlanmıştınız değil mi? Zar zor telaffuz ettiğiniz bu kelimenin sizi ev sahibi yapacağını, yıllardır hayalini kurduğunuz pembe panjurlara kavuşacağınızı düşünmüştünüz!
İşte o hayallerimizi süsleyen sihirli kelime bugün Türkiye’yi ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıya bıraktı. Hem de daha ülkemizde uygulanmaya bile başlamadan. Nimetini göremeden külfetiyle karşı karşıya kaldık. Elin A m e r i k a l ı s ı morgıç kredisini ödemedi, sıkıntısı bize düştü. Dünyanın en büyük t a h v i l fonlarından biri o l a n A B D ’ l i Pimco, “Türk tahvili almayın” diye fetva yayınladı. Neden? Türkiye’nin şansızlığı mıdır yoksa beceriksizliği mi, bilinmez. Siyasi istikrarı bulsak ekonomik istikrarı bulamayız. Ekonomik istikrarın ucundan yakalasak, siyasi istikrar kaybolur. Her ikisini bulduğumuzda da bu sefer dışarıdan bir dalga gelir her şeyi bozar. İşte bu sefer de aynen öyle oldu.
PARA BİTTİ
Şimdi bir düşünün... Türkiye seçimlerini tamamlamış, yüzde 47 ile tek başına bir parti iktidara gelmiş. Enflasyon yüzde 6.9’a kadar gerilemiş. Bütçe açığınızı, yıl başında hedeflediğiniz rakamın da yarısına düşüreceğinizi tüm dünyaya ilan etmişsiniz. Üstelik, yabancı yatırımcı gelsin diye faizlerinizi yüzde 17.50’lerde tutuyorsunuz. Türkiye’ye oluk oluk para akması için her şey müsait değil mi? Ama olmuyor. Amerikan merkez bankası faizlerini yavaş yavaş yükseltmeye başlıyor. Bu durum, (değişken faizlerle) olur olmaz herkese dağıtılan mortgage kredilerinin geri dönüşünü zorlaştırıyor. Para bolluğuyla dünyanın her yerinde karlı karsız bulduğu her şirketi satın alan dev fonlar bir anda seçici olmaya başlayıp para saçmaktan vazgeçiyor... Ve sonuç; para bitti pembe günler gitti...
Şimdi yukarıdaki “neden?” sorumuza dönelim... Pimco uluslararası yatırımcılara neden, “Türk tahvili almayın” dedi. Nedeni basit; Çünkü Türkiye’nin 30 milyar dolarları aşan cari açık sorunu var. dünyadaki para bolluğunda, yüksek faizle bu açığı finanse edebiliyorduk. Ancak şimdi paranın maliyeti arttı, yüksek faizimizin cazibesi azaldı. Döviz yükseldikçe bu cazibe daha da azalacak. Yatırımına güvenli limanlar arayan uluslar arası sermaye, daha az riskli Amerikan ve Alman kağıtlarına yönelecek.
YATIRIMIN PARASI FAİZE
Bu ortamda Merkez Bankası, yüzde 6.9’lara kadar gerilemiş enflasyonu dikkate alıp faizleri düşürebilir mi? Düşüremez.Yakın zamanda düşürmesi de mümkün değil. Türk halkı, yüksek faizde kalarak Coni’nin morgıç faturasını ödeyecek. Bunun başka yolu yok.
Daha önce de yazmıştık. Türkiye ne zaman IMF ile masaya otursa, öncesinde mutlaka bir sıkıntı patlak veriyor. Ortalık toz duman. Ve önümüzde IMF görüşmeleri var. Masada hem bu yılın hem gelecek yılın bütçesi olacak. Maliye’nin bütçe açığını yarı yarıya düşüren revizyonu sayesinde daha az borçlanıp bono ve tahvil faizlerini indirmeyi planlayan Hazine’nin tüm hesapları bozuldu. Bu ortamda 2008 bütçesinden yatırım beklemek zor. Yatırıma harcamamız gereken sınırlı kaynaklarımızdan biraz daha kesinti yapıp faize ödemek zorunda kalacağız. Anlayacağınız; Japon ev kadınlarının mutfak masraflarını finanse ettiğimiz yetmiyormuş gibi, şimdi de elin Amerikalısının “morgıç” ını kapatmaya çalışacağız.
Bugün, 16.8.2007
|