Bundan tam bir yıl önce Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin bana “Bizim iktidarımızda iddia edildiği gibi cumhuriyet ve laiklik sahipsiz kalmamıştır; son derece güçlüdür ve halkımıza daha fazla mal olmuştur. Halk bizi eskiden beri tanıyor ve destekliyor.
Bu düşünceleri özgürce, inanarak açıklamamız toplumda birtakım tereddütleri ortadan kaldırıyor. Yani cumhuriyet şimdi daha güçlüdür, ilkeleri teminat altındadır” demişti. Ben de ona “Yani ‘muhafazakâr kesimlerin laiklikle ilgili tereddütlerini giderdik’ mi diyorsunuz?” diye sormuş ve şu cevabı almıştım:
“Evet giderdik ve artık halkımızın cumhuriyetle, başta laiklik olmak üzere onun temel ilkeleriyle hiçbir sorunu yoktur. Pek az bir kesim vardır ki onlar da cumhuriyet için ciddi bir tehdit değillerdir. Onların da bu çizgiye geleceklerine inanıyorum. Büyük Atatürk, arkadaşlarıyla birlikte cumhuriyeti kurarken ve onun temel niteliklerini belirlerken son derece isabetli hareket etmiştir.”
Bugün de Deniz Baykal ve onun gibi düşünenler Gül’ün cumhurbaşkanı olmasıyla laik cumhuriyetin muhafazakar kitleler tarafından ele geçirileceği uyarısında bulunuyorlar. Madalyonun bir de öbür yüzü var. Çankaya’daki Gül sayesinde laik cumhuriyetin, bu kitlelerin tüm hücrelerine kadar sızması ihtimalini hiç de yabana atmamak lazım.
Vatan, 16.8.2007
|