ABD Kongresi’nde düzenlenen ve bazı ülkelerdeki basın özgürlüğünün ele alındığı oturumda konuşan Freedom House (Özgürlük Evi) kuruluşunun yetkilisi Paula Schriefer, “Türkiye’de basın özgürlüğünü kısıtlayan en önemli unsurun, TCK’nın 301’inci maddesi olduğunu” söyledi. Schriefer, “49 puanla Türkiye’nin, basını kısmen özgür ülkeler arasında yer aldığına” dikkat çekti.
Oturum, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) çerçevesinde ABD Kongresi’nde kurulu Helsinki Komisyonu’nun Temsilciler Meclisi tarafındaki eşbaşkanı Demokrat milletvekili Alcee Hastings ve Senato tarafındaki eşbaşkanı Demokrat senatör Ben Cardin’in girişimiyle düzenlendi. Oturumda, Rusya ve bazı başka eski Sovyet Cumhuriyetlerinde basın özgürlüğüne getirilen sınırlamalar sert dille eleştirilirken, Türkiye’deki duruma da değinildi. Dünyada basın özgürlüğünün ilerletilmesini amaçlayan Freedom House’un yetkilisi Schriefer, oturumdakikonuşmasının Türkiye’ye ilişkin bölümünde, “Türkiye’de çok sayıda özel televizyon ve radyo kanalının da yeraldığı canlı bir medyanın bulunduğunu” anlattı. Schriefer, “Türkiye’de basın özgürlüğünü kısıtlayan en önemli unsurun, TCK’nın 301’inci maddesi olduğunu”savundu. Paula Schriefer, “kuruluşunun her yıl dünya ülkelerinde basın özgürlüğünü not vererek değerlendirdiğini ve bu değerlendirmede puan ne kadar düşükse o ülkedeki durumun o kadar iyi olduğunu” hatırlattı. Schriefer, “Türkiye’de basın özgürlüğünün durumunun, 1996’da 74 kötü puanla en fazla kaygı veren ülkelerarasında olduğunu, ancak notun 2000’de 58’e, bu yıl da 49’a ilerlediğini” ifade etti.
Schriefer, “49 puanla Türkiye’nin, basını kısmen özgür ülkeler arasında yer aldığına” dikkat çekti. Paula Schriefer, “Türkiye’de basın özgürlüğüne ilişkin halen süren kaygılara karşın, bu alanda son 10 yılda etkileyici bir ilerleme sağlandığını” belirtti.Son yıllardaki genel ilerlemeye karşın Türkiye, halen AGİT’te Gürcistan, Ukrayna, Bosna ve Makedonya gibi ülkeler arasında yer alıyor.
|