|
|
|
Kosovalı gençler Kur’ân öğreniyor |
Okulların yaz tatiline girmesi sebebiyle Kosovalı gençler Türkiye’den gelen gönüllü hocaların başlattıkları Kur’ân kurslarında duâlar, Kur’ân ve diğer İslâmî bilgileri öğreniyor. Uzun yıllar Sırp rejimi altında eksik bilgilerle İslâm dinini yaşatmaya çalışan Kosova’da, şimdi gençler İslâm şartlarına uygun bir şekilde dinin gerekçelerini öğreniyorlar.
Bu maksatla Osmanlı’dan kalma tarihî Sinan Paşa Camii’nde Türkiye’den gelen gönüllüler, ilkokuldan üniversiteye kadar yüzün üzerinde gencin kursa katıldığını söyledi. Yoğun ilginin görüldüğü kursta gençler, Kur’ân-ı Kerim, namaz duâları ve sûreler, tecvit bilgileri, dinî bilgiler, hadis, siyer ve namaz kılmayı öğreniyorlar. Yaz tatili boyunca öğrenciler ayrıca hazırladıkları programla Ramazan ayında halka açık bir faaliyet sunacak.
|
/ PRİŞTİNE
04.08.2007
|
|
|
TÜRKİYE KISMEN ÖZGÜR |
ABD Kongresi’nde düzenlenen ve bazı ülkelerdeki basın özgürlüğünün ele alındığı oturumda konuşan Freedom House (Özgürlük Evi) kuruluşunun yetkilisi Paula Schriefer, “Türkiye’de basın özgürlüğünü kısıtlayan en önemli unsurun, TCK’nın 301’inci maddesi olduğunu” söyledi. Schriefer, “49 puanla Türkiye’nin, basını kısmen özgür ülkeler arasında yer aldığına” dikkat çekti.
Oturum, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) çerçevesinde ABD Kongresi’nde kurulu Helsinki Komisyonu’nun Temsilciler Meclisi tarafındaki eşbaşkanı Demokrat milletvekili Alcee Hastings ve Senato tarafındaki eşbaşkanı Demokrat senatör Ben Cardin’in girişimiyle düzenlendi. Oturumda, Rusya ve bazı başka eski Sovyet Cumhuriyetlerinde basın özgürlüğüne getirilen sınırlamalar sert dille eleştirilirken, Türkiye’deki duruma da değinildi. Dünyada basın özgürlüğünün ilerletilmesini amaçlayan Freedom House’un yetkilisi Schriefer, oturumdakikonuşmasının Türkiye’ye ilişkin bölümünde, “Türkiye’de çok sayıda özel televizyon ve radyo kanalının da yeraldığı canlı bir medyanın bulunduğunu” anlattı. Schriefer, “Türkiye’de basın özgürlüğünü kısıtlayan en önemli unsurun, TCK’nın 301’inci maddesi olduğunu”savundu. Paula Schriefer, “kuruluşunun her yıl dünya ülkelerinde basın özgürlüğünü not vererek değerlendirdiğini ve bu değerlendirmede puan ne kadar düşükse o ülkedeki durumun o kadar iyi olduğunu” hatırlattı. Schriefer, “Türkiye’de basın özgürlüğünün durumunun, 1996’da 74 kötü puanla en fazla kaygı veren ülkelerarasında olduğunu, ancak notun 2000’de 58’e, bu yıl da 49’a ilerlediğini” ifade etti.
Schriefer, “49 puanla Türkiye’nin, basını kısmen özgür ülkeler arasında yer aldığına” dikkat çekti. Paula Schriefer, “Türkiye’de basın özgürlüğüne ilişkin halen süren kaygılara karşın, bu alanda son 10 yılda etkileyici bir ilerleme sağlandığını” belirtti.Son yıllardaki genel ilerlemeye karşın Türkiye, halen AGİT’te Gürcistan, Ukrayna, Bosna ve Makedonya gibi ülkeler arasında yer alıyor.
|
/ WASHINGTON
04.08.2007
|
|
|
TBMM bugün toplanıyor |
23. Dönem Parlamentosunun ilk toplantısı, yarın yapılacak. Milletvekilleri, bu toplantıda yemin ederek görevlerine başlayacak. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, milletvekillerinin yemin törenine katılmayacak.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile kuvvet komutanlarının da yemin törenine katılması beklenmiyor.
23. Dönem 1. Yasama Yılının başlaması dolayısıyla yarın, geçici TBMM Başkanı Şükrü Elekdağ başkanlığında geçici katip üyeler, milletvekilleri ve Meclis bürokratları, Atatürk Anıtı’na saat 14.00’de çelenk koyacak. Saygı duruşunun ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, saat 15.00’de Genel Kurul toplanacak.
Yeni yasama yılının ilk birleşiminin birinci oturumu, en yaşlı üye sıfatıyla, 83 yaşındaki CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ başkanlığında açılacak.
Geçici katip üye olacak en genç 6 milletvekili, dönüşümlü olarak Başkanlık Divanına oturacak. Başkanlık Divanında yer alacak isimler şöyle:AKP Tokat Milletvekili Dilek Yüksel, AKP İstanbul Milletvekili Özlem Türköne, AKP Sivas Milletvekili Hamza Yerlikaya, AKP Şanlıurfa Milletvekili Abdülkadir Emin Önen, Batman Bağımsız Milletvekili Ayla Akat Ata ve İstanbul Bağımsız Milletvekili Sebahat Tuncel. Mazereti nedeniyle görev alamayacak en yaşlı ve en genç üyelerin yerine, bir sonraki en yaşlı ve en genç üye görev yapacak.
|
/ ANKARA
04.08.2007
|
|
|
Kimi su zengini, kimi petrol |
Dünyada bazı ülkeler su içinde yüzerken, çoğu Ortadoğu’da yer alan bazı ülkeler ise susuzluktan kırılıyor.
Buna karşılık, petrol zengini kimi ülkeler su sıkıntısı çekerken, su zengini bazı ülkeler de petrol fakir. Meselâ Kuveyt’te kişi başına yıllık 8 ton tatlı su, 50 ton petrol düşüyor.
|
04.08.2007
|
|
|
Nüfus sayımında sonuçlar yıl sonunda belli olacak |
Türkiye’nin yeni sistemle yaptığı nüfus sayımına, bir başka deyişle Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne ilişkin sonuçlar bu yıl sonunda açıklanacak.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Ömer Demir, ülke çapında hane ziyaretlerinin tamamlandığını söyledi. Sadece İstanbul’da askı sürecinin devam ettiğini bunun da Eylül ayında sona ereceğini anlatan Demir, diğer illerde ise çalışmaların tamamlandığını açıkladı. Şu ana kadar 64 milyon 571 bin vatandaşın sisteme kaydedildiğini ifade eden Demir, bunun yanında, MERNİS sistemine kayıtlı, yani vatandaşlık numarasına sahip veya Yüksek Seçim Kurulu (YSK) listelerinde olan ancak çeşitli sebeplerle Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi içine girmemiş yaklaşık 6 milyon kişinin durumunu araştırdıklarını vurguladı.
Araştırmaların ardından Türkiye nüfusunun ortaya çıkacağını kaydeden Ömer Demir, bunun da yıl sonunda açıklanacağını bildirdi.
Bu arada, Türkiye nüfusunun bundan böyle her yıl belirlenecek bir tarihte açıklanacağını bildiren Demir, 2007 yılına ilişkin verilerin yıl sonunda duyurulacağını söyledi. Nüfusta bir düşüşün beklendiğini de ifade eden Demir, henüz ne kadar olacağının kesinleşmediğini sözlerine ekledi.
|
/ ANKARA
04.08.2007
|
|
|
Ordu politika dışında kalsın |
Türkiye-Avrupa Birliği (AB) Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, “Avrupa’da kimse hükümetten içinde ordunun rol aldığı bir mesaj beklemiyor. Kısaca, Sayın Büyükanıt, lütfen politika dışında kalın’’ dedi.
Lagendijk, Yeditepe Üniversitesi’nde, ‘’AB-Türkiye İlişkileri’’ konulu yaz okulu kapsamında düzenlenen, ‘’Uzun Vadede Avrupa: Nereye Gidiyoruz?’’ başlıklı seminerde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine ilişkin, Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy’nin ‘’Türkiye AB üyesi bir ülke olmaz çünkü Avrupa’ya ait değildir’’ şeklindeki açıklamasını eleştirdi.
‘’Avrupa’da insanlar hala Boğaz Köprüsü’nden sonrasını Asya olarak kabul ediyor’’ diyen Joost Lagendijk, ‘’Türkiye, zaman alsa da krizler ve problemler yaşansa da AB üyesi olacak. Çünkü AB ve Türkiye’nin karşılıklı çıkarları bulunuyor’’ diye konuştu.
Bir gazetecinin, ‘’Türkiye’deki son milletvekili seçimlerinde ordunun rolünün ne olduğuna’’ ilişkin sorusuna da Lagendijk, şu cevabı verdi:’’Türkiye’de hükümet ve ordu arasında bir fikir ayrılığı olduğu herkes tarafından biliniyor. Avrupa Birliği’nin talep edeceği tek şey ordunun siyasete daha az müdahalesidir. Anayasa tartışmalarının da yapıldığı şu günlerde, Türkiye için, tüm devlet kurumlarının işlevlerini yeniden tanımlama zamanıdır. Avrupa’da kimse hükümetten içinde ordunun rol aldığı bir mesaj beklemiyor. Kısaca, Sayın Büyükanıt, lütfen politika dışında kalın’’ diye konuştu.
|
/ İSTANBUL
04.08.2007
|
|
|
Birincilerin tercihi tıp fakülteleri |
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı (ÖSS) sonuçlarına göre tercih yapma süresi dün sona erdi. ÖSS sınavda dereceye giren öğrencilerin tercihi tıp ve iktisat bölümleri oldu.
ÖSS sonuçlarına göre Eşit Ağırlık-2 puan türünde birinci olan Fatih Karataş Bilkent Üniversitesi İktisat, Sözel-2 puan türünden birinci olan Çağrı Sert ise Boğaziçi Üniversitesi İktisat bölümünü tercih etti. Sayısal-2 puan türünden birinci olan Ceren Durmaz, birinci test puan türlerinden birinci olan Musab Medeni Zorlu, Melike Ezerbolat ve Burçak Aydın da tercihlerini Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İngilizce Tıp bölümünden yana kullandılar.
|
/ ANKARA
04.08.2007
|
|
|
Selden zarar görenlere yardım |
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde etkili sağanak yağış sonrası oluşan selde evleri zarar görenlere, Kızılay tarafından eşya ve sıcak yemek yardımında bulunuldu.
|
04.08.2007
|
|
|
YAŞ ücüncü gün çalışmaları için toplandı |
Yüksek Askeri Şura, üçüncü gün çalışmaları için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Yüksek Askeri Şura üyeleri, saat 09.00’da Genelkurmay Başkanlığı Karargahı Çakmak Salonu’nda bir araya geldiler.
Toplantıya, Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kuvvet Komutanları ve diğere ilgiler katıldı. Şurada, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ilgilendiren konular da görüşülüyor. Yüksek Askeri Şura kararlarının, bugün Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in onayına sunulması ve imzalanmasının ardından Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği tarafından açıklanması bekleniyor.
|
/ ANKARA
04.08.2007
|
|
|
Tapuda rüşvet dâvâsı başladı |
Antalya’daki ‘’Parsel’’ operasyonu sonunda ‘’Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’’ ‘’örgüte üye olmak’’, ‘’örgüt adına suç işlemek’’ ‘’örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmadan bilerek ve isteyerek yardım etmek’’, ‘’rüşvet’’ ve ‘’irtikap’’ suçlamalarıyla haklarında dava açılan tapu bölge müdürlüklerinde görevli kamu çalışanları ile iş takipçileri ve iş adamlarının da aralarında bulunduğu 23’ü tutuklu 81 kişinin yargılamalarına başlandı.
Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 10.00’da başlayan duruşma yaklaşık 13 saat sürdü. Mahkeme salonuna, yer sıkışıklığı nedeniyle izleyici alınmadı. Kimlik tespitleri yapılan sanıkların ifadelerin alınmasında tutuklulara öncelik verilirken, aralarında tapu dairelerinde müdür, şef ve memur olarak görev yapan kamu çalışanlarının tümü, rüşvet aldıkları yönündeki iddiaları reddetti. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan tapu memurları Mete Kurt, Burhanettin Şengör ve Ahmet Öner ile iş takipçileri Orhan Saraçoğlu ve İlhan Akyol’un tahliyesine karar verdi. Diğer sanıkların tutukluluk hallerinin devamı kararlaştırılarak dava Eylül ayına erteledi.
|
/ ANTALYA
04.08.2007
|
|
|
Turizm Bakanlığında tanıtım atağı |
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2008 yılı Türkiye tanıtımında destinasyon ve turizm türleri ağırlıklı ‘’Özel Kampanyalar’’ yaparak yeni bir tanıtım atağına geçmeyi hedefliyor.
Tanıtma Genel Müdürü Özgür Özaslan, yaptığı açıklamada, 2008 reklam ve tanıtım faaliyetlerinin çalışmalarına başladıklarını, gelecek yıl İstanbul ve Antalya gibi destinasyonlar ile turizm türleri için ‘’özel tanıtım kampanyaları’’ hazırlayacaklarını söyledi. Türkiye’nin deniz-kum-güneş turizmi zenginliği yanı sıra 13 büyük uygarlık ile 3 büyük dinin eserleriyle kültür ve inanç turizmi, doğal yapısı ve coğrafyasıyla alternatif turizm türlerinde vazgeçilmez ülkelerden biri olduğunu anlatan Özaslan, 2008 tanıtım kampanyasında bu unsurlara ağırlık vereceklerini kaydetti.
|
/ ANKARA
04.08.2007
|
|
|
Rizelilerin de bir günü olacak |
Rize Valiliği, Rize’ye katkı sağlanması ve Rizelilerin kültürlerine sahip çıkması için 26 Ağustosu ‘’Dünya Rizeliler Günü’’ olarak ilan etti.
Vali Kasım Esen, yaptığı açıklamada, ‘’Dünya Rizeliler Günü’’ ile Rizelilik bilinci oluşturmak istediklerini söyledi. Rizelilerin memleketlerini sevdiğini belirten Esen, ‘’Ancak şehirlerin kalkınması, ilin yetiştirdiği kişiler sayesinde olur. Bu nedenle Rize dışında bulunan Rizelilerin Rize’ye sahip çıkmasını sağlayabilirsek, Rize gelişecek. Bu nedenle Dünya Rizeliler Günü olarak bir proje yapmak istedik’’ dedi.
|
/ RİZE
04.08.2007
|
|
|
Çakan: Beni ölmeden mezara koydular |
Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan, ‘’Beni yargılanmadan öldürdürdüler ve ölmeden mezara koydular, vicdanları varsa ailemin yanı sıra benden özür dilesinler’’ dedi.
Çakan, bir dönem milletvekilliği yaptığı Bartın’da Fırıncıoğlu Tesisleri’nin önünde vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada, enerji ihalelerinde usulsüzlük yaptığı iddiasıyla Yüce Divan’da yargılandığı davadan beraat etmesiyle adaletin yerini bulduğunu söyledi.
Bürokratlık, milletvekilliği ve bakanlık süresince birilerinin menfaatine değil, Türkiye’nin kalkınmasına yönelik çalıştığını anlatan Çakan, şunları kaydetti: ‘’Siyasetçinin idamlığı da bayramlığı da var. Bakanlık dönemlerimde 7 enerji kamu iktisadi teşekkülü kar ediyordu. Bakanlığı da 1 milyar 755 milyon YTL parayla bıraktım. Özellikle Boru Hatları ile BOTAŞ 755 milyon YTL kar ediyordu. Şimdi ise BOTAŞ batma noktasına geldi. Bakanlığım süresince başarılı çalıştığımdan siyasi lince tabi tutuldum. Suçlamaların siyasi oyun olduğu anlaşılarak da beraat ettim. Beni yargılanmadan öldürdüler ve ölmeden mezara koydular, vicdanları varsa ailemin yanı sıra benden özür dilesinler.’’
|
/ BARTIN
04.08.2007
|
|
|
Kadın vekillerden ilk değerlendirme |
Konya’dan 72 yıl aradan sonra seçilen ilk kadın milletvekili olan AKP Milletvekili Ayşe Türkmenoğlu, ‘’Yasalarımızda kadın erkek eşitsizliği anlamında bir maddemiz yok. Ama uygulamada sorunlar var’’ dedi.
TBMM’de bugün yemin ederek göreve başlayacak kadın milletvekillerinden AKP Konya Milletvekili Ayşe Türkmenoğlu, CHP Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur ve MHP İzmir milletvekili Şenol Bal, kadın sorunlarına ilişkin görüşlerini aktardı. AKP Milletvekili Türkmenoğlu, Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde Ceza Kanunu, Medeni Kanun ve Anayasa’da kadın erkek eşitliğinin sağlandığını ifade ederek, ‘’Bu anlamda şu anki yasalarımızda kadın erkek eşitsizliği anlamında bir maddemiz yok’’ diye konuştu.
CHP Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur ise ‘’Artık Parlamentoda mutlaka bir kadın erkek fırsat eşitliği komisyonu kurulmalı’’ dedi.
|
/ ANKARA
04.08.2007
|
|
|
Türkiye’yi Avrupa’nın bir parçası olarak görüyoruz |
Uluslararası Kimya, Enerji, Maden ve Genel İşçi Sendikaları Federasyonu (ICEM) Genel Sekreteri Manfred Warda, ‘’Türkiye’nin harika bir ülke olduğunu, ancak aynı şeyi Türkiye’deki işverenler için söyleyemeyeceğini’’ belirtti.
Çeşitli faaliyetlerde bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Warda, Türkiye’deki çalışma hayatına ilişkin gelişmeleri değerlendirdi. Warda, Türkiye’yi Avrupa’nın bir parçası olarak gördüklerini ve AB’ye üyeliğini desteklediklerini, ancak bir Avrupa ülkesinde bu tür bir tutumun makul karşılanamayacağını belirtti.
AKP hükümetinin, Türkiye’nin AB standartlarına uyumu için yaptığı faaliyetlerle Avrupa’da ciddi itibar kazandığını belirten Warda, ‘’Ancak, hükümetin, özellikle işçilerin korunması bakımından gerekli önlemleri almadığını düşünüyoruz’’ dedi.
Warda, şöyle konuştu: ‘’Ancak, hükümetin, özellikle işçilerin korunması bakımından gerekli önlemleri almadığını düşünüyoruz. Hükümet, Avrupa’nın, aynı zamanda sosyal ve sendikal haklar bütünü olduğunu kavramak durumunda. Biz de sendikacılar olarak AB organlarını, bu alandaki eksikliklerle ilgili olarak bilgilendirmek zorundayız ve bunu yapacağız.’’
Dünyanın 125 ülkesinden 400 sendikanın bağlı olduğu ICEM, yaklaşık 20 milyon işçiyi temsil ediyor.
|
/ ANKARA
04.08.2007
|
|
|
Sivil anayasa şart |
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç, ‘’halkın, demokratikleşme ve özgürlük talebini gayet net olarak ortaya koyduğunu, bundan sonra yapılması gerekenin yeni ve sivil bir anayasa’’ olduğunu belirtti.
Nurettin Özgenç, yazılı açıklamasında, ‘’demokratik topluma sivil anayasanın şart’’ olduğunu kaydetti. 22 Temmuz genel seçimlerinde halkın millete rağmen siyaset yapmak isteyenlere gereken cevabı verdiğini bildiren Özgenç, ‘’Halkımız, demokratikleşme ve özgürlük talebini gayet net olarak ortaya koymuştur. Bundan sonra yapılması gereken yeni ve sivil bir anayasadır’’ görüşünü dile getirdi.
‘’Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin’’ Türkiye’de üzerinde mutabakat sağlanan bir anayasa sorununu daha ortaya çıkardığını savunan Özgenç, şunları kaydetti:’’Bu ülke anayasasını siviller yazmalıdır. Seçimlerden sonra siyasi partiler yeni bir anayasa yazmak, kişisel hak ve özgürlükleri düzenlemek üzere bu konuda anlaşmalılar. Bu anayasa ile olmuyor. Atatürk’ün özelikle bahsettiği ve yıllardır Meclis’in duvarında da asılı olan ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesine ters düşen ve antidemokratik yaklaşımlar ile millet iradesine ipotek koyarak hazırlanan 1980 anayasasının demokratikleşme ve AB’ye girmekte kesin kararlı olan Türkiye için yeterli olamadığını düşünüyoruz. Ayrıca bu anayasanın seçimi kazanan kişiye inanılmaz antidemokratik uygulamalar yapma şansını verdiği görülüyor.’’
Türkiye’nin sorununun anayasal mutabakat olduğunu öne süren Özgenç, ‘’Anayasal mutabakatı sağlamamış hiçbir toplum dünya üzerinde gelişememiş, sürekli olarak siyasal ve ekonomik krizler arasında gidip gelmiştir. Türkiye,dışarıda büyük güç olarak görülüyor, ancak kendi içinde bu gücün farkına varılmıyor’’ görüşünü dile getirdi.
|
/ ANKARA
04.08.2007
|
|
|
Üskül, soruları cevapsız bıraktı |
Sivil anayasa tartışmasını başlatan AKP Mersin Milletvekili Prof. Dr. Zafer Üskül, illerde geniş bir basın toplantısı veya yazılı açıklamayla görüşlerini kamuoyuna duyuracağını söyledi.
Üskül, TBMM’de milletvekili kayıdını yaptırdı. Adı son sivil anayasa tartışmasıyla gündeme gelen Üskül, basın mensuplarının ısrarlı soruları üzerine kısa bir açıklama yaptı. Üskül, basın mensuplarının yoğun ilgisi karşısında konuşmasına “Değerli basın mensupları, milletvekilliğimi kutlamak için herhalde burdasınız” şeklinde başladı.
Üskül, milletvekili rozetini şu anda alamadığını ve geldikten sonra alacağını ifade etti. Üskül, kendisinden açıklama beklendiğine işaret ederek, “Ayaküstü açıklama yapmayacağım. Size ileride geniş bir basın toplantısıyla yada yazılı açıklamayla ayrıntılı bilgi vereceğim” dedi. Anayasa ile ilgili açıklamalarına çok ağır eleştirilerin geldiğinin hatırlatılması üzerine Üskül, soruları teşekkür ederek, cevapsız bıraktı.
|
04.08.2007
|
|
|
Misyonumuz önemli |
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, CHP’nin çok önemli bir misyon üstlendiğini ve bunu en iyi şekilde yaptığını belirterek, bir partinin olduğu oy kadar üstlendiği misyonun da önemli olduğunu vurguladı.
CHP Parti Meclisi (PM) Genel Başkan Deniz Baykal başkanlığında gerçekleştirilen ve yaklaşık 11 saat süren toplantısında, seçim sonuçlarını değerlendirdi.
Genel Başkan Baykal ve parti yönetimine ‘’güven’’ önergesinin kabul edildiği toplantıda, söz alan bazı üyeler de sonuçları ‘’başarısızlık’’ olarak değerlendirerek, olağanüstü kurultay ve parti yönetiminde değişiklik istedi.
Alınan bilgiye göre, eski Ankara milletvekili, İsmet İnönü’nün torunu Gülsün Bilgehan Toker, seçim sonucunu başarısızlık olarak niteleyerek parti yönetimine istifa çağrısı yaptı. Toker’in Baykal’a, ‘’Böyle giderse benim çocuklarım, sizin torunlarınız da CHP’ye oy vermeyecek’’ dediği öğrenildi. Gergin bir ortamda sert eleştirilerin yapıldığı konuşmaları notlar alarak dinleyen Baykal, toplantının sonunda bir değerlendirme yaptı ve eleştirileri cevapladı. Her seçimin kendine özgü şartları bulunduğunu vurgulayan Baykal, CHP’nin seçimlere giden süreçte çok önemli bir misyon üstlendiğini ve görevini çok iyi bir şekilde yaptığını belirterek, ‘’Bazen çok iyi şeyler yapsanız da konjonktür farklı sonuçlar getirebilir. Bir partinin aldığı oy kadar üstlendiği misyon da önemlidir. CHP, çok önemli bir misyon üstlenmiştir’’ dediği öğrenildi. Genel Başkan Baykal başkanlığında gerçekleştirilen ve yaklaşık 11 saat süren CHP Parti Meclisi toplantısı Baykal’ın konuşmasının ardından sona erdi.
|
/ ANKARA
04.08.2007
|
|
|
Belediye başkanı cezaevine gönderildi |
Urla Meydan Projesi, zimmete para geçirme iddiası ve URİT şirketinin muhasebe bürosunda çıkan yangınla ilgili soruşturma kapsamında tutuklanan Urla Belediye Başkanı ve diğer 6 kişi, Buca Cezaevine gönderildi.
Mahkemece tutuklanan Urla Belediye Başkanı M.S.K’nın da arlarında bulunduğu 7 kişi, adliye önünde bulunan grup nedeniyle bir süre adliyede bekletildi. Çevre güvenliğinin alınmasının ardından adliyeden çıkarılması sırasında grup alkışlarla, ‘’Urla seninle gurur duyuyor’’ sloganı attı. Belediye Başkanı M.S.K, kalabalığa el sallayarak polis otosuna bindi. Diğer zanlılar da adliyeden çıkarılarak araçlara bindirildi. Araçlar, çevik kuvvet kordonu altında adliyeden ayrıldı. Tutuklular, Buca Cezaevine götürüldü.
|
/ İZMİR
04.08.2007
|
|
|
Susuzluk acil eylem planı devrede |
Sağlık Bakanlığı, çıkabilecek herhangi bir salgın riskine karşı 30 bin sağlık personeli eğitti. Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Turan Buzgan, susuz günlerin başladığını bu ya da farklı sebeplerle çıkabilecek salgın riskine karşı Sağlık Bakanlığı’nın hazırlıklı olduğunu bildirdi.
Geçen yıldan itibaren salgın hastalıklar riskine karşı 30 bin personelin eğitimine başlandığını, bu eğitimin Ekim ayında sona ereceğini söyleyen Buzgan, “Bu personel, susuzluğun olacağı öngörülerek eğitilmedi. Türkiye’de salgın hastalıklar konusunda zaten personele ihtiyaç vardı. Sağlık personelinin eğitimi susuz günlerin başladığı şu günlerde tamamlanmış olacak” dedi. Sağlık Bakanlığı’nın, çıkabilecek herhangi bir salgın riskine karşı Acil Eylem Planı hazırladığını söyleyen Buzgan, olağandışı bir durum yaşandığında, bilgisayar sistemi kanalıyla kurulan Acil Uyarı Sistemi’nin devreye gireceğini ve Sağlık Bakanlığı’nın tüm gelişmelerden anında bilgi sahibi olacağını bildirdi. Buzgan, ishalli hastalıklar konusunda sağlık ocakları ve hastanelerden haftalık bildirim almaya başladıklarına işaret ederek, “Şu anda bir salgın riski bulunmuyor. Yeterli sayıda sağlık personelimiz mevcut, ilâç sıkıntımız yok. Her türlü olumsuzluğa hazırlıklıyız. Vatandaşlarımızın bu konuda endişeye kapılmamaları gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.
|
/ ANKARA
04.08.2007
|
|
|
40 bin öğretmen atanacak |
Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ‘’Kamuoyuna açıklandığı gibi 2007 yılında eğitim kurumlarına 40 bin öğretmen ataması yapılacak’’ dedi.
Çelik, öğretmen atamalarına ilişkin yaptığı açıklamada, son günlerde bazı basın yayın organlarında 2007 yılı içinde alınacak kadrolu ve sözleşmeli öğretmen sayılarına ilişkin çeşitli spekülasyonların yapıldığını belirterek, daha önce kamuoyuna 2007 yılı içinde 20 bin kadrolu, 20 bin de sözleşmeli olmak üzere toplam 40 bin öğretmen ataması yapılacağının duyurulduğunu hatırlattı.
Çelik, Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı ile varılan mutabakat üzerine 2007 yılı Şubat ayında 10 bin kadrolu öğretmen atamasının yapıldığını, 2007 Ağustos ayında da 10 bin kadrolu, 10 bin de sözleşmeli olmak üzere toplam 20 bin öğretmen atamasının gerçekleştirileceğini bildirdi. Bu ay gerçekleştirilecek öğretmen atamalarına ilişkin branş ve kontenjanların yarın açıklanacağını kaydeden Çelik, okulların açılmasıyla doğacak öğretmen ihtiyacının tesbiti sonucunda müteakip aylarda 10 bin sözleşmeli öğretmen atamasının daha yapılacağını belirtti.
|
/ ANKARA
04.08.2007
|
|
|
Kur’ân kurslarına yoğun ilgi |
Erzincan Müftülüğü Kur’ân Kursları Müdürü Adem Karadeniz, Haziran ayında başlayan kurslara yoğun katılım olduğunu belirtti.
Erzincan’da 25 Haziran’da başlayan Kur’ân kurslarında il genelinde 4 bin 272 öğrenci, ilçelerde ise 6 bin 678 öğrencinin kurslara katılarak eğitim aldıklarını açıklayan Kur’ân Kursları Müdürü Adem Karadeniz, yapılan kursların sorunsuz bir şekilde devam ettiğini ifade etti. Kurs denetimlerinin İl Müftülüğü ve İl Millî Eğitim Müdürlüğü İlköğretim Müfettişleri tarafından yapıldığını belirten Karadeniz, “Devam eden kurslar bütün camilerde ve Kur’ân kurslarında yapılmaktadır. Kursların programında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hazırlamış olduğu kitaplardan yararlanılıyor. Bu yıl ilkini düzenlediğimiz kur programını uygulamaya soktuk. Yeni başlayan öğrenciler, normal öğrenciler ve iyi öğrenciler olmak üzere 3 ana grup oluşturduk. Böylece kurslara gelen öğrencilere daha da yardımcı olacağız.” diye açıklamada bulundu.
|
/ ERZİNCAN
04.08.2007
|
|
|
Bir haftada Kur’ân’ı öğrendi |
Kahramanmaraş’ta, Yeşilevler H. İbrahim Kral Camii’nde Kur’ân Kursu’na başlayan 6 yaşındaki Yaşar Yiğit isimli çocuk, 1 haftada Kur’ân okumayı öğrendi. Ailesini ve hocasını şaşırtan çocuk, kısa bir süre sonra da Kur’ân’ı hatmedecek.
Henüz okula bile başlamamış olan Yiğit, yaz mevsiminde her çocuk gibi Kur’ân-ı Kerim’i öğrenmek için Yeşilevler H. İbrahim Kral Camii’ne gitti. 65 erkek öğrenciyle birlikte kursa katılan Yiğit, daha ilk haftasında Kur’ân’ı yüzünden okumayı başardı. Yiğit’in kısa süre içerisinde Kur’ân’ı hatmedecek seviyeye gelmesi herkesi şaşkına çevirdi. Yiğit, CD’lerden, babasından ve hocasından aldığı eğitimle Kur’ân-ı Kerim’i okumayı öğrendiğini söylerken, Yeşilevler H. İbrahim Kral Camii imamı olan hocası Hafız Sefa Bilgen, 14 yıllık meslek yaşantısında ilk defa böyle bir durumla karşılaştığını ifade etti.
Bilgen, “Yaşar kursa geldiğinde hiçbir şey bilmiyordu. Gayret göstererek üzerine biraz düştük. Bir haftalık bir zaman içerisinde cüzü bitirdi. Daha sonra Kur’ân’dan bölümler okumaya başlattık. Şu anda hatim yapacak duruma geldi. Normalde bir çocuk Kur’ân-ı Kerim’i okumayı 25 ila 30 gün arasında öğreniyor.” diyerek şaşkınlığını gizleyemediğini belirtti.
Yiğit’in babası Oktay Yiğit de, oğlunun kısa sürede büyük bir iş başardığını ifade ederek bundan gurur duyduğunu dile getirdi. Yiğit’in bu çabasının örnek olmasını isteyen baba Yiğit, “Gerek hocanın, gerekse bizim gayretimizle bu işi başardı. Ben hissettiklerimi kelimelere sığdıramıyorum. Bu bana oğlumun zeki olduğunu, aynı zamanda da Kur’ân’ı okumanın zor olmadığını gösterdi.” diye konuştu.
|
/ K.MARAŞ
04.08.2007
|
|
|
Telekom’un ‘118’ine 6 rakip |
Türkiye’de bugüne kadar Türk Telekomünikasyon A.Ş tarafından verilen rehber hizmetleri pazarına yeni şirketler de katıldı. Telekomünikasyon Kurumundan rehber hizmetleri vermek üzere lisans alan 6 şirket, ‘’118’’ ile başlayan rehber numaralarını kurayla belirledi.
Kuraya göre, rehberlik hizmetine ilişkin ‘’2. Tip’’ lisans alan şirketlerden BN Elektronik Haberleşme ve Telekomünikasyon A.Ş ‘’11810’’ ve ‘’11880’’, Doğan İletişim Elektronik Servis Hizmetleri ve Yayıncılık A.Ş ‘’11838’’, Eretek Bilgisayar Hizmetleri A.Ş ‘’11888’, Mega Uluslararası Telekomünikasyon Hizmetleri A.Ş ‘’11881’’, Türk Telekom’un şirketi TTNet A.Ş ‘’11818’’ ve ‘’11820’’, Türknetcell Telekomünikasyon ise ‘’11858’’ numaralarından rehberlik hizmeti verecek. GSM operatörlerinden Turkcell ‘’11832’’, Vodafone ‘’11842’’, Avea ise ‘’11855’’ numaralarından rehber hizmetleri sunmaya başladı.
|
/ ANKARA
04.08.2007
|
|
|
Memur yakınları hastanelere sevksiz gidecek |
Memurların aile fertlerinin sağlık kurum veya kuruluşlarına müracaatlarında sevk kâğıdı istenmeyecek.
Maliye Bakanlığı’nın konuyla ilgili Resmî Gazete’de yayınladığı tebliğe göre, memurlar, hastalanmaları halinde, sağlık kurum veya kuruluşlarına halen olduğu gibi sağlık karnelerinin yanında, sevk kâğıdı ile birlikte müracaat edecek. Ancak bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin sağlık kurum veya kuruluşlarına müracaatlarında sağlık karnesi yeterli olacak. Bu kişiler için düzenlenecek faturaların ekinde de sevk kâğıdı istenmeyecek. Hastanın tedavi amacıyla bulunduğu mahalden başka bir yere sevkinin gerekmesi durumunda sevk işlemi, sağlık kurum veya kuruluşu tarafından sağlık karnesine yazılacak.
|
/ ANKARA
04.08.2007
|
|
|
İneğin karnından altın kolye çıktı |
Artvin Yusufeli Belediyesi’nde çalışan Veteriner Hekim Mehmet Akıllı’nın mezbahanede kesim yaptığı ineğin karnından altın kolye çıktı.
Artvin’in Yusufeli ilçesinde oturan Fevzi Yıldırım’a ait ineğin kesiminden sonra Veteriner Hekim Mehmet Akıllı tarafından yapılan otopsisinde işkembesinden altın kolye çıktı. Veterinerlik mesleğinde böyle bir durumla ilk kez karşılaştığı için çok şaşırdığını belirten Veteriner Hekim Mehmet Akıllı, “İneğin kesimden sonra yaptığım otopsisinden sonra karnından kolye çıkardım. Daha sonra çıkardığım kolyeyi kuyumcuya götürdüm. Kuyumcu künyenin altın olduğunu söyledi.” dedi.
Veteriner Hekim Mehmet Akıllı, “Bu tür vak’alara çok rastlıyoruz, hayvanların kesimlerinde değişik metaller çıkıyor. Meselâ ezilmiş kutu kola, ayakkabı köselesi, çivi, demir tel, deri parçası gibi çok değişik cisimlerle karşılaşıyoruz ama altın kolyeyle ilk defa karşılaştım” diye konuştu.
|
/ ARTVİN
04.08.2007
|
|
|
Türk robotu hareket etmeye başladı |
Balıkesir Üniversitesi (BAÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi Elektrik Elektronik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Davud Akdaş’ın tasarlayıp yapımına geçen yıl Aralık ayında başladığı yürüyebilen insansı robot hareket etmeye başladı.
Yrd. Doç. Dr. Akdaş, şimdilik kollarını ve bacaklarını oynatan robotun kısa bir süre sonra yürüyeceğini ve bazı hareketleri yapabileceğini söyledi. Akdaş, robotun yapımında kullanılan parçaları bulmakta ya da yapmakta zorluklarla karşılaştıklarını, bu sebeple işin uzayacağını kaydetti. Karadeniz Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden birincilikle mezun olan Davut Akdaş, doktorasını İngiltere’de Salford Üniversitesi’nde tamamladı. Burada uzay teleskopları yapan kişi olarak tanınan İspanyol Dr. Medrano Cerda ile “Gonzales” adını verdikleri 35 serbestlik dereceli robotu birlikte yaptı. BAÜ’de göreve başladığında, uzun süreden beri tasarladığı robotu yapmak için harekete geçti. TÜBİTAK’a sunduğu proje kabul edilince 170 bin YTL ödenek aldı. Geçen günlerde mekanik parçalarının yüzde 95’i tamamlanan, elektronik aksamının da bir bölümü yapılan insansı robot, kolunu, ayağını oynatmaya gövdesini öne doğru bükmeye başladı. Yapacağı robotun değişik amaçlarla farklı alanlarda kullanılabileceğini ifade eden Akdaş, “Bu robot gelecekte evlerde insanlara hizmet edebilecek. Ayrıca askerî alanda da insanın giremediği yerlere girebilecek, terminatör gibi savaşacak, bir bomba imha uzmanı olabilecek” dedi.
|
/ BALIKESİR
04.08.2007
|
|
|
Arslan, duâlarla uğurlandı |
Uzun yıllar Risâle-i Nur’u neşir hizmetlerinde bulunan ve önceki gün vefat eden, Bediüzzaman’ın talebelerinden Muzaffer Arslan, dün, Gaziantep Ulu Camii’nde Cuma namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından, Gaziantep Asrî Mezarlığı’na defnedildi.
Bediüzzaman’ın talebelerinden Mustafa Sungur ve Mehmed Fırıncı’nın da aralarında bulunduğu, Türkiye’nin dört bir tarafından gelen binlerce kişi, Muzaffer Arslan’ı, ebedî istirahatgâhına duâlarla uğurladı.
|
YENİ ASYA
/ GAZİANTEP
04.08.2007
|
|
|
Gece alt ıslatma sık görülen bir dert |
Beş yaşındaki çocukların yüzde 20’sinin, 7 yaşındaki çocukların yüzde 10’unun ve ergenlik çağındaki çocukların ise yüzde 2’sinin altını ıslatma sorunu yaşadığı bildirildi.
Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ve Çocuk Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Pınar Işık Ağras, gece idrar kaçırmanın çocuklarda sık görülen bir sorun olduğunu söyledi.
Beş yaş üstündeki bir çocuğun, uyku sırasında ayda ikiden fazla istem dışı idrar kaçırmasının bir sorun olarak kabul edilebilineceğini belirten Ağras, bazı çocukların gündüz uyanıkken de idrar kaçırabildiğini kaydetti.
Ailelerin, çocuklarını doktora götürmede bazen geç kaldıklarını dile getiren Ağras, ‘’Ailelerin, çocuklarının altını ıslatmasını doğal karşılaması ve ailedeki diğer altını ıslatan çocuklar gibi bir yaşta düzeleceğini umması ve çocuğun ya da ailenin olayı utanç verici bulması gibi nedenlerden dolayı, doktora getirmekte geç kalabiliyorlar’’ dedi.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Ağras, sorunun tedavisinin tek bir ilaçla mümkün olmadığını belirterek, tedavideki başarının, çocuğun tedaviye katılması, duyduğu utanç ve suçluluk duygusundan uzaklaşması ve bu sorundan kurtulmayı istemesine bağlı olduğunu kaydetti.
Tedavi yönteminin, çocuğun anlayabileceği şekilde anlatılmasını tavsiye eden Ağras, ‘’Çocuk, asla bu sorun nedeni ile cezalandırılmamalı ve düzelme konusunda attığı her adım ödüllendirilmeli’’ dedi.
Ağras, günümüzde, tedavide en çok ‘’alarm’’ yönteminin kullanıldığını belirterek, ‘’Bu yöntemle, çocuğun gece mesane doluluğu hissi ile uyanmasını öğrenmesi sağlanıyor’’ diye konuştu.
|
/ ANKARA
04.08.2007
|
|
|
Bebekler niçin parmak emer? |
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayten Erdoğan bebek ve çocuklarda belli yaşa kadar parmak emmenin herhangi bir psikopatolojik sorun olmadan 3- 4 yaşlarına kadar her sağlam çocukta görülebilen normal bir davranış olduğunu söyledi.
Özellikle aile içi huzursuzluk, yalnız bırakılma, anne-baba kaybı gibi etkenlerin çocuklarda parmak emme alışkanlığını artırdığına işaret eden Dr. Erdoğan; “Parmak emmenin genellikle 18. ay dolaylarında sıklaşıp, 2 yaşından sonra azalarak 4 yaş civarında kaybolması beklenir. Parmak emme çoğunlukla beslenmeye bağlı olmayan, açlıkla ilişkisiz görülen bir davranıştır” dedi.
AİLE İÇİ HUZURSUZLUKTA
ÇOCUK EMMEYE SIĞINABİLİR
Çocuklarda parmaklar dışında, dudaklarını, elbisesinin eteğini ve mendilinin, yastığının, yorganının ucunu veya benzer eşyayı emme davranışına rastlanabildiğini belirten Dr. Erdoğan, parmak emmenin genellikle geçici olup yaş büyüdükçe kaybolduğunu kaydetti.
Eğer 5 -6 yaşından sonra da parmak emmeye devam edilmesi halinde çocuğun ruhsal bir sorunu olabileceği düşünülerek, sebepleri araştırılıp, çözüm yollarına başvurulmasını tavsiye eden Uzman Dr. Ayten Erdoğan, aile içi huzursuzluk, yeni bir kardeş doğumu, anne-baba kaybı, yalnız bırakılma, çevresinde beklenmedik bir değişiklik, gibi sıkıntılı hayat olayları sonrası geçici bir süre çocuğun parmak emmeye sığınabileceğini veya emme miktarını artırabildiğini dile getirdi.
HANGİ DURUMDA TEDBİR ALMAK GEREK?
Dr. Erdoğan parmak emme alışkanlığının sebepleri ve çözüm yolları hakkında şunları söyledi: “Parmak emmenin gün içinde de sürekli olması, 4 yaştan sonra da aynı sıklıkla devam etmesi, çocuğun başka aktiviteler yapmaktansa parmak emmeyi tercih etmesi, aile fertleri dışında kişilerin yanında da parmak emmeyi devam ettirmesi, çocukta ek olarak konuşma ve iletişim problemleri olması ve yaşıtları ile birlikte olmaktansa parmak emmeyi tercih etmesi. Çocuğa yeterli ilgi gösterilmediği durumlar, anne-babanın aşırı cezalandırıcı ya da kollayıcı tutumları, bakım verenden (anne, bakıcı, anne-babaanneden) ayrılık, çocuğun örseleyici yaşam olaylarına maruz kalması (aile içi şiddet, istismar, savaş) gibi nedenlerde psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir. Çocukları vazgeçirmek için azarlamak, bir takım cezalara başvurmak, acı biber sürmek, ellerini bağlamak gibi sert tepkilerden kaçınılmalıdır. Anne-babanın çocukla birlikte kaliteli vakit geçirmesi, ilgilenmesi, emme davranışı olsa da olmasa da gereklidir. Çocuğun durumu incelenmeli, düzeltici önlemlerin yalnızca bir belirti olan parmak emme yerine, asıl sorunların çözümüne yöneltilmesi gerekir. Asıl nedenler ortadan kalkmadıkça parmak emme gibi davranışlar devam edeceğinden gerekli olduğunda çocuk psikiyatrisi hekimine başvurulması önerilir. Çocuğa kendi kendini kontrol ederek isterse bu alışkanlığı terk edeceği inancını kazandırmak, bu konuda çocuğu desteklemek, gerektiğinde öğretmenden yardım almak yararlıdır.”
|
/ BURSA
04.08.2007
|
|
|
Soğuk su içerken dikkat |
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Günhan Erdem, ‘’Özellikle vücut ısısı yükseldiğinde soğuk suyun hızlı içilmesi, vücutta terleme fonksiyonunu arttıracağından çok fazla tuz ve mineral kaybetmeye neden olur. Soğuk suyun olumsuz etkilerinden korunmak için yudum yudum içmeliyiz’’ dedi.
Prof. Dr. Erdem, aşırı sıcaklar sebebiyle vücudun sürekli su, mineral ve tuz kaybettiğini belirterek, ‘’Soğuk su içmenin 2 türlü olumsuz etkisi var. Bunlardan birincisi doğrudan doğruya üst solunum yollarında hassasiyeti olan kişilerde hastalıklara sebep olabilir. İkincisi ise hızlı içilen soğuk suyun buharlaşmaya yani vücutta terleme fonksiyonuna doğrudan etki ettiği için çok fazla tuz ve mineral kaybetmeye neden olur. Soğuk suyun olumsuz etkilerinden korunmak için yudum yudum yaklaşık 1 dakika içinde içmeliyiz’’ diye konuştu.
|
/ ÇANAKKALE
04.08.2007
|
|
|
Odasında ders mi çalışıyor, yoksa mesaj mı yazıyor? |
Yaz tatilinde çocukların odalarında bilgisayarla başbaşa kaldığına dikkat çeken Bursa Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü yetkilileri, çocukların bilgisayar kullanımıyla ilgili olarak velileri sanal alemden uyardı.
Bursa Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü anne-babalara; “Çocuğunuz odasına çekildi ve siz bilgisayarın başında ders çalıştığını düşünüyorsunuz. Ama o odasında yalnız olmayabilir. Bir chat kanalında ise ya da bir Messenger kullanıcısı ise ve çevrimiçi ise bilin ki odasında yalnız değildir. İnternet teknolojisiyle birlikte organize suç örgütleri, terör örgütleri, uyuşturucu örgütleri interneti aktif olarak özellikle haberleşme ve eleman bulma amacıyla kullanmaya başladılar. En çok kullandıkları araçlar chat kanalları ve forum sayfalarıdır” ikazında bulunuyor.
EN İYİ DENETİM FİLTRE PROGRAMI
Özellikle mail yoluyla bulaşan virüsler ve trojan’ların bilgisayar kullanımı sırasında klavye ve mouse hareketlerini kaydederek virüsü yazan şahsın mail adresine ya da internet üzerinde belirlediği bir veri tabanına gönderilmesini sağlayabildiğine dikkat çeken Çocuk Polisi, herhangi bir site yada sistem üyeliği, E-mail hesabı, internet bankacılığı, kredi kartı kullanımı sırasında girilen bilgilerin üçüncü şahıslarına eline geçebileceğini vurguluyor.
Anne-babaların çocuğun girdiği sayfaları kontrol edebileceğinin vurgulandığı açıklamada, filtre programı kullanılmasının şart olduğu, filtre programının girilmek istenen internet sayfalarının muhtevasını denetlediği ve ailenin belirlediği kriterler doğrultusunda pornografik, kumar, terör, yasadışı örgüt vb. site olup olmadığını kontrol ettiği kaydedildi.
|
/ BURSA
04.08.2007
|
|
|
|