|
|
Anayasa ve Kemalizm meselesi…
Belirleyiciliği itibariyle Türk Cumhuriyet tarihinin en kara, en keskin günüdür 12 Eylül 1980... 12 Eylül 1980 askerî müdahalesi yasal sonuçları itibariyle hem devletin işleyişinin her yönüyle militerleşmesini, hem askerî otoritenin etkileri, hem askerî özerkliğin adeta mutlaklaşmasını ifade eden bir aşamayı oluşturur.
|
|
‘Düz ovada siyaset’ şansı
Yeni Meclis’i zor günler bekliyor. Bunun nedeni sadece Cumhurbaşkanlığı seçimi, ya da Anayasanın yeniden yapılması değil.
|
|
Normalleşmek için
Siyasi hayatın normalleşmesi deyip duruyoruz. Ancak bu süreç, tek taraflı çabalarla olabilecek bir şey değil. Sadece yasal değişikliklerle ya da seçimden seçime sandıktan çıkan güçlü mesajlarla olacak şey de değil.
|
|
CHP’nin de halkla uzlaşması gerekmiyor mu?
Parlamento bu işi (Cumhurbaşkanlığı işini), bu defa da kazasız belasız halledemeyecek, anlaşılan. Çünkü Baykal, 22 Temmuz öncesi tutumuna geri döndü, ‘Uzlaşma olmazsa, çatışma çıkar’ demeye başladı.
|
|
Gerginlikten beslenenler
Türkiye belki de tarihinin en kritik seçimlerinden birini atlattı, ortaya çıkan sonuç tablosu bazılarını memnun etmese de bu Türkiye’nin seçimiydi ve halkın tercihlerine saygı duyulması gerekiyordu. Ulusalcılar ve köktenci laikler ayaklandı, halka nefret kusmaya başladı. Tercihlerine saygı duymamaya, hakaret etmeye vardırdılar işi. Kendilerinin parçası olduğu azınlık diktatörlüğünün yıkılmış olmasını içlerine sindiremiyorlar bir türlü...
|
|
|
|
|