Demokrasiyi kaldırsak, bir diktatör yönetiminde veya faşist bir iktidarla daha mı rahat edeceğiz? Gelin riyakârlık eden, yalan söyleyen milletvekillerini cezalandıralım. Ancak, ilkeli, çalışkan ve ciddi parlamenterlerimizi harcamayalım.
Bazı köşe yazarlarında olsun, dost sohbetlerinde olsun, zaman zaman aynı görüşler duyuluyor.
“Ay bıktım politikadan. Kanallar hep politika dolu. Kim seyreder ki bunları... Hele şu politikacılar yok mu sinir oluyorum. Sadece riyakârlık, sadece yalan...”
Ben de bu tip sığ yaklaşımlara sinir oluyorum. Garip bir kolaycılık.
Sanki demokrasiyi kaldırsak, bir diktatör yönetiminde veya faşist bir iktidarla daha rahat edecekmişiz gibi bir tutum.
Sanki politikacılığı yok etsek, politikacıları toptan yasaklasak rahat ediverecekmişiz gibi bir yaklaşım. Tabii ki politikacılarımız birer inci tanesi değiller. Tabii ki aralarında riyakarlık yapanlar da var, yalan söyleyen de. Ancak politikacı, yerine bir başkasını koyamayacağınız demokratik sistemimizin vazgeçilmez unsurudurlar. Onlarsız demokrasi olmaz.
Gelin riyakarlık eden, yalan söyleyen milletvekillerini cezalandıralım. Onları doğru yola zorlayalım. Ancak, ilkeli, çalışkan ve ciddi parlamenterlerimizi harcamayalım. Bu kadar hoyrat olmayalım. İyilerle kötüleri birbirine karıştırmayalım. “Hepsi yalancıdır” gibilerinden bir genellemeye gitmeyelim. Unutmayın ki, politikacılık iyi yapıldığında çok zor bir meslektir. Binlerce insanla kucaklaş, öpüş, onların dertlerini dinle, ardından Meclis çalışmalarına katıl. Yasa hazırla, lideri izle ve seçmeninin dertleriyle uğraş. Uzaktan eleştiriyle bakanlar, işin bu yanını bilmezler.(...)
Teşekkür edeceğimize, bu insanları taşlıyoruz. Ayıptır, yazıktır.
(...)Tekrar etmekte yarar var.
Politikacılarımız, demokrasimizin temel taşlarıdır. Eğer demokrasi istemiyorsak, o zaman politikacıları yerden yere vuralım.
Politikacılarımız da, üstlerine düşen sorumluluğu ciddi biçimde yüklenmelilerdir. Çalıp çırpmak, başkalarına tepeden bakmak ve sadece söz üretmenin politikacılık ile bağdaşmadığını bilmelilerdir.
Unutmayalım, demokrasiden başka çıkış yolumuz da yok...
Posta, 13 Temmuz 2007
|