DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, “Karnı aç olan bir insana sadece ‘laiklik’ diye gittiğinizde, laikliğe zarar veriyorsunuz. Adam ‘bana ne laiklikten, karnım aç’ diyebiliyor’’ şeklinde konuştu.
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Türkiye’de 20 milyon insanın yoksulluk, 1 milyon insanın da açlık sınırının altında yaşadığını dile getirerek, siyasî söylemlerin, sosyal ve ekonomik söylem, proje ve programlarla desteklenmesi gerektiğini kaydetti. Sezer, “Karnı aç olan bir insana sadece ‘laiklik’ diye gittiğinizde, laikliğe zarar veriyorsunuz. Adam ‘bana ne laiklikten, karnım aç’ diyebiliyor’’ dedi.
CHP-DSP seçim işbirliği süreci ve sonuçlarına ilişkin soruları cevaplandıran Zeki Sezer, CHP ile yapılan işbirliğini toplumun doğru algıladığını savundu. İşbirliğinin sonucundan memnun olduklarını belirten Sezer, ‘’Bizim şu anda geldiğimiz noktada, bu işbirliğinden Türkiye’nin önünü açabilecek bir iktidar seçeneği çıkacağını düşündüğümüz için memnunuz’’ dedi.
Sezer, 22 Temmuz’daki milletvekili seçiminde CHP’nin iktidar ya da iktidar ortağı olması halinde kabinede bir görev alıp olmayacağı konusunda da ‘’CHP iktidar olacaksa DSP ile birlikte iktidar olacaktır. Milletvekili adaylığını peşin reddetmiştim ama Bakanlar Kurulu’nda görev almayı kabul edebilirim. O koşullara bağlı’’ değerlendirmesinde bulundu.
“BANA NE LAİKLİKTEN, KARNIM AÇ”
Sezer, Türkiye’de 20 milyon insanın yoksulluk, 1 milyon insanın da açlık sınırının altında yaşadığını dile getirerek, siyasî söylemlerin, sosyal ve ekonomik söylem, proje ve programlarla desteklenmesi gerektiğini kaydetti. Sezer, “Karnı aç olan bir insana sadece ‘laiklik’ diye gittiğinizde, laikliğe zarar veriyorsunuz. Adam ‘bana ne laiklikten, karnım aç’ diyebiliyor’’ şeklinde konuştu.
“Köktendinciliğin alternatifinin köktenlaikcilik olmadığını’’ söyleyen Sezer, laikliği korumanın yolunun ekonomiyi geliştirme, işsizliği önleme olduğunu kaydetti.
Sezer, öteden beri kendini solda gören bazı kesimlerin ‘’dindar insan laik olamaz’’ düşüncesiyle her iş yapanın da ‘’sağcı ve kapitalist’’ şeklinde görülmesinin de ‘’hata’’ olduğunu söyledi.
Son dönemlerde varoşlarda solun oyunun düştüğünü belirten Sezer, ‘’Bunu çevirmek lâzım. Burada solcuların üzerine düşen görevler var. Solun varoşu, gecekonduyu ihmal etmemesi, oralara gitmesi gerekiyor. Ama gittikten sonra da sorunlara çözüm üretmek, gerekli yatırımları yapmak lâzım’’ diye konuştu.
Sezer, ‘’sağ, sol’’ diye bir şey kalmadığı yönündeki söylemleri de eleştirerek, ‘’Eğer yoksulluk varsa sol her zaman var. Özgürlük, bağımsızlık isteniyorsa sola her zaman ihtiyaç var’’ dedi.
|