OKS ve ÖSS sınavlarının yaklaşması öğrencileri strese soktu. Birçoğunda stres sebebiyle uyku bozuklukları yaşanmaya başladı. Strese girerek yorgun düşen bazı öğrenciler, çareyi eczanelerde satılan ve strese iyi geldiği iddia edilen ilaçlarda aramaya başlıyor.
Yeni Asya’ya konuşan Simetri Dershanesi Eğitim Uzmanı ve Rehberlik öğretmenleri Yüksel Şen, Melike Yurtoğlu ve Hilal Bayındır öğrencilerde kaygının olmasının normal olduğunu, kaygı yüzünden öğrencilerin telâşa düşmemeleri gerektiğini söyledi.
KAYGILANMAK NORMAL
Eğitim uzmanı Yüksel Şen “Kaygının belirli bir düzeyde yaşanması doğaldır, çünkü bu kaygı motive edicidir ve performansın yükselmesine yardımcı olur” diyerek kaygının başarıyı çok fazla etkilememesi gerektiğini belirtti. Ailenin, çevrenin beklentileri ve baskılarının da öğrenci üzerinde büyük bir stres ve kaygıya yol açtığını, bundan kurtulmak için öğrencinin kendisine olan güvenini artırması gerektiğini kaydeden Şen, “Öğrenci kendisini başarılı ve yeterli görürse, başarılı olması mümkündür. Kendisini başarısız ve yetersiz olarak görürse bildiği soruları dahi cevaplandıramayabilir. Bu öğrencinin kendisini nasıl gördüğüyle alâkalı aslında” şeklinde konuştu ve öğrencilerin kaygıyı kabullenmelerini, ancak onu yenebileceklerine de inanmaları gerektiğini belirtti.
PSİKOLOJİK HAZIRLIK ÖNEMLİ
Motive olmak için ilâç alınmasının, farklı besinlerin tüketilmesinin yanlış olduğunu söyleyen Melike Yurtoğlu “Öğrenci kendisini sadece fiziksel olarak değil, psikolojik olarak hazırlamalı; olumsuz düşüncelerden kendisini arındırmalı. Çok fazla kendini yormamak kaydıyla fiziksel hareketler, ufak yürüyüşler, boyun kaslarını gevşetici hareketler ilâç almaktansa rahatlama adına daha doğru hareketlerdir” biçiminde konuştu. Doktor kontrolünde vitaminlerin alınmasının da öğrencilere avantaj sağlayabileceğini belirten Yurtoğlu, “Ders çalışmaktan gözlerin ağrıması, beynin yoğun çalışması ve stres, vücutta vitamin kaybına neden oluyor. Doktor kontrolünde vitamin alınması ilaç kullanımından daha faydalıdır” dedi.
ANNE-BABA DAYATMASI ZARARLI
“Anne-babalar kendi hayatlarında çok isteyip yapamadıklarını, kendi başarısızlıklarını çocuklarının başarmasını istiyorlar. ‘Biz okuyamadık sen oku’ şeklinde yönlendirmeler yapılıyor, ancak çocuğun ilgi alanına dâhil olmayan alanlara yönlendirmeler yapılmasının yanlış olduğunu düşünüyorum” diyen Hilal Bayındır, “Belki çocuk farklı alanlarda başarılı olabilir. Yani öğrenci belki iktisat-işletme alanlarına ilgilidir, anne-babanın ‘illâ tıp okuyacaksın, hukuk okuyacaksın’ şeklinde dayatmaları olmamalıdır” dedi.
Sınava bir hafta kala öğrencilerin her gün deneme sınavı çözerek ne bildiklerinin farkına varmaları, bilmediklerini tamamlamaya çalışmaları gerektiğine değinen uzmanlar “Uyku düzenlerine, beslenme alışkanlıklarına dikkat etsinler. Düşünce sistemlerini de pozitif olarak ayarlasınlar. Hiç bilmedikleri konulara son hafta değinmekten ziyade bildikleri ancak kısmen eksik oldukları konulara ağırlık versinler. Orta derecede bildiklerini iyiye yaklaştırsınlar; iyi olarak bildiklerini de deneme sınavlarıyla pekiştirsinler” görüşünde birleşiyor.
|