Antalya’nın Alanya ilçesinde yabancı turistler, gazete ve televizyonlarda çıkan ‘Lisede namaz skandalı’ haberlerine tepki gösterdi.
Demokrasi ile yönetilen bir ülkede herkesin din, ibadet ve vicdan bakımından özgür olduğunu dile getiren turistler, “Müslümanlığı hoşgörü ve barış dini olarak tanıyoruz. Edindiğimiz bilgilere göre namaz İslâmın şartlarından biri. Yüzde 90’ı Müslüman olan bir ülkede bu tür haberlerin yapılması yanlış.” dedi. Alanya’da tatil yapan Alman turist Manuela Lucke (46), Türk medyasında çıkan ibadete saldırı gibi haberleri kınadığını söyledi. Herkesin kendi dinine ve inancına göre, istediği yerde ibadet yapabilmesi gerektiğinin altını çizen Alman Luck, okuyan çocuklara dinini yaşayabilmesi için imkân verilmesi gerekirken, bir öğrencinin okulda namaz kılmasının haber konusu olmasını doğru bulmadığını vurguladı.
“İslâmın şartlarından birinin ‘Namaz kılmak’ olduğunu öğrendiğimde habere tepkim daha da arttı.” diyen Luck, “Almanya’da hiç kimse yaptığı ibadet veya inancından dolayı dışlanmıyor ve haber konusu olmuyor. Ayrıca Almanya’da her öğrenci okulda din dersi alıyor. Kendi dinini iyi öğrenmesi ve yaşaması için imkânlar sunuluyor. Türk medyasında gördüğüm ‘İbadete saldırı’ amacındaki haberleri kınıyorum.” diye konuştu. Alman vatandaşı Ömer Özsoy (42) ise ‘Lisede namaz skandalı’ konulu haberi internette yabancı bir sitede okuduğunu söyledi. Yapılan haberin Müslümanlığı ve İslâmı küçük düşürücü nitelikte olduğunu ifade eden Özsoy, yurt dışında yaşayanların, Müslümanlığı hoşgörü ve barış dini olarak tanıdığının altını çizdi. Bu tür haberlerin Avrupa basınına yansımasının çok kötü olacağını hatırlatan Özsoy, “Bu haber yurt dışında yaşayan Müslümanları sıkıntıya sokabilir. Yabancıların Müslümanlığa bakış açısı değişebilir. Eğer Müslüman bir ülkede insanlar istediği gibi ibadet edemiyorsa bizim Avrupa’da İslâmı yaşamamız çok zor. Avrupalılar bu tür haberleri okudukca Müslümanlara çok farklı bakıyor.” diye konuştu.
Tatil yapmak için Alanya’ya gelen Danimarkalı Michael Haar (25) da, ibadetlerini yapabilmek için uygun ortam oluşturan öğrencilerin haber yapılmasına anlam veremediğini söyledi. Derslerini aksatmadan okulda ibadetini yerine getiren öğrencilere herkesin saygılı olması gerektiğini vurgulayan Danimarkalı turist, insanların ibadetlerinin haber konusu yapılmasının düşündürücü olduğunun altını çizdi. İbadetle ilgili konuların haber yapılmasının doğru olmadığını kaydeden Haar, “Herkes din ve vicdan olarak özgürdür. Türkiye demokrasi ile yönetilen bir ülke. Namaz kılmak da bir dinî ihtiyaç. Danimarka’da çocuklarımıza dinimizi çok küçük yaşlarda öğretiyoruz. Okuldaki öğretmenler de buna yardımcı oluyorlar. Ayrıca herkes istediği yerde ibadetini yapabiliyor. Sonuçta insan kötü bir şey yapmıyor. İnançlarına göre hareket ediyor. Gazetelerde çıkan haberi tenkit ediyorum.” şeklinde konuştu.
“İNGİLTERE’DE OKULLARDA
İBADET YERLERİ VAR”
11 yıldır Alanya’da yerleşik olarak yaşayan İngiliz Lynda Cuntz ise yüzde 98’i Müslüman olan bir ülkede “dini istismar eden” haberi yapanları kınadığını söyledi. İngiltere’de eğitim gören çocuğunun okuduğu okulda ibadet yerlerinin bulunduğunu hatırlatan Cuntz, “İngiltere’de çocuklarımızın din ve diğer ihtiyaçlarını yerine getirebilmesi için her türlü imkânlar oluşturulmuş. Türkiye’de ise bunun tersi yaşanıyor. Çocukların inançlarına göre yaşaması engellenmeye çalışılıyor. Bu yönde yapılan haberler bence yanlış. Her ülkede herkes istediği gibi istediği yerde ibadetini yapma özgürlüğüne sahiptir.” dedi.
Sahilde Büfe işleten Adem Güven ise yazılı ve görsel basında çıkan ‘Lisede namaz skandalı’ haberlerine turistlerin tepki gösterdiğini anlattı. Çocukların okulda da ibadetlerini yerine getirebilmelerini yabancı vatandaşların normal karşıladığını aktaran Güven, “Herkes kendi ülkesinde ibadetini istediği ortamda yapabilmeli. Biz eğer Müslüman bir ülkede yaşıyorsak, kardeşlerimiz, bacılarımız, analarımız, çocuklarımız istediği gibi ibadetlerini yapabilme hakkına sahip olabilmelidirler. Demokrasi diye haykırarak sokağa dökülen milyonlarca insana soruyorum. Nerede bu demokrasi? Benim kız kardeşim, benim çocuğum Allah’a inanarak okulda ibadetini yaptığı için suçlanıyorsa bu demokrasiyi ben anlayamıyorum.” ifadelerini kullandı.
|