Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 05 Haziran 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Harekât değil, savaş tartışılıyor

Askeri açıdan halihazırdaki koşullar PKK’ya karşı Kuzey Irak’ta bir ‘sıcak takip’e elvermediğine göre akla sınır ötesi harekât geliyor ister istemez.

Zaten Genelkurmay Başbakanı Büyükanıt, ‘Talimat yok’ derken, Başbakan Erdoğan da ‘Talep yok’ derken ‘sıcak takip’ten söz etmiyor. Kastettikleri sınır ötesi harekât.

Öyle karşılık vermekle sınırlı bir baskın değil, planlı, zaman ve kapsama alanı geniş, belki de kolordu düzeyinde bir müdahale. Büyükanıt’ın, perşembe günü, “Mesela içeri girip PKK’yla mı boğuşacağız, yoksa Barzani ile de bir şeyler yapacak mıyız? Bir de ABD var ortada” demesi o yüzden.

Peki ama içinde bulunduğumuz konjonktürde bir sınır ötesi harekâtın başarı şansı ne?

Büyükanıt, 12 Nisan’da yaptığı konuşmada, bir operasyon için, “Faydalı olur mu?” diye soruyor ve “Evet fayda sağlar” diyordu. ‘Fayda’dan kastedilen ne? Uğruna ödenecek bedel ve alınacak riskler ne? Bu temel veriler ortaya konmadan, anlamlı bir tartışma yürütmek, rasyonel bir risk analizi yapmak mümkün değil.

Oysa bu tartışma, bu analiz yapılmak zorunda. Çünkü ‘düzenli bir tatbikat’tan bahsetmiyor Büyükanıt burada; bu ülkede yaşayan herkesin kaderini etkileme olasılığı bulunan bir askeri harekâttan söz ediyor.

Türkiye geçmişte bu yola başvurdu. Zamanında mutlaka belli ölçüde etkili olmuştur sınır ötesi harekâtlar. Ancak ne bir ikisi dışında örgütün lider kadrosu tasfiye edilebildi, ne altyapısı onulmaz biçimde çökertildi, ne de militan kadroya kaydadeğer bir zayiat verilebildi.

Üstelik o zamanlar, hukuki ve fiili durum müsaitti. 1980’ler boyunca Irak’la ikili anlaşmalar söz konusuydu. Sonrasında Kuzey Irak ‘Vahşi Batı’dan farksızdı. Türkiye’nin sınır ötesi harekâtlarına Saddam göstermelik itiraz eder, Kürt liderler bazan işlerine bile geldiği için, Türk birliklerine destek verir, hatta kılavuzluk yapardı. ABD ses çkarmaz, AB ilkesel olarak eleştirmekle yetinirdi. Keza bölge ülkeleri de.

Şimdi Irak’ın da, Kuzey Irak’ın da siyasi ve askeri coğrafyası tamamen değişmiş durumda. Bağdat’ta merkezi bir yönetim var. Her fırsatta, komşu ülkeleri, Irak’ın içişlerine müdahale etmemeleri için uyaran, bunun kabul edilemeyeceğini bildiren bir merkezi yönetim. Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı Kürt bir merkezi yönetim.

Yerel Kürt liderliği daha da ileri gidiyor ve Türkiye’nin müdahalesine seyirci kalınmayacağını, direnileceğini dile getiriyor. Hatta ‘sınırı aşıp’ Diyarbakır’ı karıştırmaktan söz ediyor. Peşmergelerin eğitim, donanım, motivasyon düzeyi eskisiyle kıyaslanamayacak boyutta. Üstelik artık iki kampa ayrılmış durumda da değiller.

Dahası Kuzey, Irak’ta askeri açıdan en güvenli, siyasi açıdan en istikrarlı bölge. Kürtler ABD işgal gücünün en sağlam müttefiki. ABD Türkiye’nin tek taraflı bir müdahalede bulunmasını uygun bulmayacağını başından beri saklamıyor. ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Wilson’ın da dediği gibi, “Öncelikleri Irak’ın genelinde güvenlik ve istikrarı sağlamak.” Dolayısıyla zaten hayli zorlandıkları bu önceliğe ulaşmalarını daha da zora sokacak bir müdahale istemiyorlar. Şu da bir gerçek ki Türkiye’nin Kuzey Irak’a silahlı müdahalesinin, başta İran olmak üzere bölge ülkeleri için bir ‘emsal’ teşkil etmesinden de çekiniyorlar.

Dolayısıyla adını koyalım, sınır ötesi harekât diye kendimizi kandırmayalım, o geçmişte kaldı. Bu konjonktürde Kuzey Irak’a girmek, bir savaşı göze almak demek. Şu da var: Bu konjonktürde, dünya kamuoyunu, Kuzey Irak’a sırf PKK yüzünden girildiğine inandırmak da pek o kadar kolay olmayacak. Çünkü yaygın kanı, Türkiye’nin asıl amacının Kuzey Irak’ın bağımsızlaşması olarak değerlendirdiği sürecine darbe vurmak olduğu.

Radikal, 4 Haziran 2007

Erdal GÜVEN

05.06.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Darbe akılsızlıktır

  Hangisi kınanmalı

  Hindistan’a gider iken

  Mumcu özürle kurtulamaz

  Harekât değil, savaş tartışılıyor

  Medya toplumsal barışı zedeliyor

  Baskın Oran: Asker vesayeti AB ile sona erer


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004