Başlık şu mana:
Elde bayrak, çok alkışladıkları birilerinin, ülkeye bağımsız, milli, ulusal ufuklara doğru yelken açtıracağını (samimiyetle) düşünenler; sınır ötesinde had bildirip ABD’ye karşı sandıkları savaşlara dalınmasını çare görenler
Bir bakıma Hindistan’a gittiğini sananlar
Yine Amerika kıyılarında karaya oturduklarını anlayacaklar; anlaşılırsa.
Bu iktidar “müdahaleci” Amerikan dış politikasının daha klasik, daha bürokrat kesimlerine yapışırken, kimi iktidar karşıtı da, ABD’nin, Cumhuriyetçiler’in en faşizan, en ırkçı, en işgalci, en İsrail kankası, en şahin, Ortadoğu halklarını en çok aşağılayan ve birbirine kırdırmayı en ciddi planlayan kesimlerinin şubesi gibi oldular.
Anlayamıyorlar.
“Amerika’nın ılımlı İslam projesinin aktörü” diyerek, hakikaten ABD gölgesinde de yuvarlanan iktidara bindirenler, kendilerinin de hangi ABD’lilerin hangi projelerinin uzantısı kılındıklarını hiç düşünüyorlar mı?
ABD’nin içindeki güç, ideoloji, Ortadoğu, İslam, İsrail savaşlarının cepheleri burada da kuruldu; hiç fark etmiyorlar mı?
Uzun süredir şu görülüyor:
Ülkedeki milyonlarca insanın iktidara karşı (haklı ve farklı) tepkileri, güvensizlikleri, endişeleri; bir “Amerikan neo-muhafazakar fraksiyon” un hedefleri ile İsrail önceliklerinin de malzemesi haline getirildi.
Sağından soluna, batısından doğusuna, insani ve vicdani nedenlerle, uluslararası hukukun silahla çiğnenmesine öfkeyle, ABD dayatmalarına tepkiyle “yüzde 80 savaş karşıtı” haline gelmiş bir halkın o havasının dağıtılması;
Yeniden birbirine düşman kılınması;
Savaş histerilerine sürüklenmesi;
Dünyada son yılların en önemli (propaganda, ikna, manipülasyon, yönlendirme) operasyonlarından biri olmalı.
***
Kaç gündür şu aşağıdakiler için kendimi tutuyorum.
Çünkü “önyargı, düşmanlık” gibi genellemeyle izaha atlayacaklar mebzul miktarda.
Ama merak ediyorum:
Farklı görüşleri de olsa, bu toprakların çocuğu olan bir çok gazeteci gibi benim de andıçlarla “sakıncalı” ilan edildiğim Silahlı Kuvvetler “kamusal alanları” ndan birine; Genelkurmay’ın Harp Akademileri’ndeki “Güvenlik” konferansına, aşağıda kimi özelliklerini sıralayacağım “ABD’li neo-muhafazakar şahin” Michael Rubin’ in sakıncasız, önemli konuşmacı olarak davet edilmesinin sebebi nedir?
- Washington Enstitütü (WIMEP), Ortadoğu Forumu (MEF), Özgür Lübnan için ABD Komitesi, AEI, Ortadoğu Medya Araştırmaları Enstitüsü (MEMRI), ABD’deki Ulusal Güvenlik için Yahudi Enstitüsü (JINSA) gibi, Ortadoğu işgallerini savunan, İsrail güvenliğini temel öncelik sayan, İsrail sağı Likud bağlantılı, ABD’nin en muhafazakar, dünyada ABD hegemonyasını en çok savunan, Irak, İran, Lübnan, Suriye rejimlerinin İsrail lehine tasfiyesini isteyen kurumların, artık Bush’ u da yetersiz bulan baş ideologu.
- Pentagon’da yakın zamana kadar Özel Planlar Bürosu’nda Irak ve İran danışmanı.
- Irak işgal yönetimi üyesi;
- Başta Iraklı gazeteciler, medyaya imal edilmiş haber sokuşturan, para dağıtan Lincoln Grubu’nun propaganda metinlerini gözden geçirdiği ortaya çıkan kişi;
- Pentagon’dan dahi, İsrail istihbaratına bilgi sızdırmakla da suçlanarak ayrılanlardan.
- Hebrew (Yahudi) Üniversitesi ile Kuzey Irak’taki Süleymaniye, Selahattin üniversitelerinde ders vermiş “hoca”.
- ABD saldırganlığını yoğun eleştiren Prof. Juan Cole’un Yale’deki kariyerini, “ O antisemittir” diye yalanlarla engelleyen kampanyanın öncülerinden;
- Türkiye’nin AB üyesi olmayıp ABD’ye çok yakın hareket etmesini, Ortadoğu’da İsrail’le işbirliği içinde onunla çatışan Hamas, Hizbullah gibi örgütleri tamamen terörist saymasını, AKP iktidarda kalırsa Kuzey Irak’ta Kürt devleti kurulacağını, bu iktidarla Kemalizmin çökeceğini sık sık yazan biri.
***
Merak ediyorum;
Kimi lafı hoşunuza gidiyor diye, böyle bir şahsiyeti ne kadar yakın sayabilirsiniz?
“Solda birleşme” diye yeri göğü inletirken mesela, böyle bir zihniyete ortaklığı “Sol, anti emperyalist, bağımsızlıkçı”, hatta milli, ulusal; ABD’li faşizan Cumhuriyetçi gibi konuşmayı cumhuriyetçilik sayabilir misiniz!
Gittiğiniz sahillerin Amerika değil Hindistan olduğundan emin misiniz!
Sabah, 4 Haziran 2007
|