Merkez sağ ya da merkezin iki önemli partisinin Demokrat Parti olarak güçlü bir siyasi oluşuma dönüşmesi suya düştü.
Daha ilk adımdan itibaren toplumda önemli bir ilgi uyandırmış, AKP’ye seçenek arayan kesimi heyecanlandırmış bir siyasi hareketin böyle bir sabotaja uğramasının hiçbir açıklaması olamaz.
DYP-ANAVATAN birleşmesiyle ortaya çıkacak olan Demokrat Parti’nin yarattığı ilgi kamuoyu yoklamalarına hemen yansımış ve bu yeni ya da eski partinin yüzde onluk barajı aşmasına kesin gözüyle bakılmaya başlanmıştı.
ANAVATAN’ın birleşmeme kararının hemen ardından bu partinin birçok önemli isminin istifa etmesi, eleştiri ve tepkilerin hedefinin de ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu olduğunu gösteriyor.
***
Erkan Mumcu, gençliğinde radikal İslama bir dönem yakın olduğu, bir ara da ülkücü hareket içinde yer aldığı söylenen, ancak siyasete ilk girdiği günlerde ve genç bir bakan olduğunda geleceğine umut bağlanmış bir siyasiydi.
Daha sonra kendisini bakan yapan Mesut Yılmaz’a ağır suçlamalarda bulunup ANAP’tan ayrıldı, AKP’ye katıldı. AKP’den de milletvekili ve bakan oldu, ama kısa bir süre sonra Tayyip Erdoğan’a ağır suçlamalar yöneltip dibe vurmuş olan ANAP’a döndü ve Genel Başkan oldu.
***
Mumcu’nun birlikte çalıştığı son siyasi parti genel başkanı, birleşme çalışması yürüttüğü Mehmet Ağar oldu. Bu çalışma son aşamasına geldiği sırada da Mumcu, Ağar’ı suçlayarak çalışmayı durdurdu.(...)
***
Mumcu dün Türk halkından özür diledi. Bu özür son yaptığı siyasi manevranın bir faturası olacağını kendisinin de anladığını gösteriyor. Mumcu’nun konuşmasında ayrıca yeni ittifaklara açık olduğunu söylemesi de dikkati çekti.
Böylece bir süredir Genç parti ile dirsek teması olduğuna ilişkin haberler de doğrulanmış oldu.
Ancak son dönemdeki performansı üzerine Mumcu’nun ANAVATAN’ı ile ittifakın yeni oy getirmeyeceğini görmek için siyaset uzmanı olmaya bile gerek yok. Genç Parti yönetimi de bunu değerlendirecektir.
Sonuç, ANAVATAN’ın (ANAP’ın) olumlu bir birleşme ile değil, son genel başkanının yanlış siyaseti dolayısıyla tarihin derinliklerine yuvarlanmasıdır. Bugünkü siyasi tartışmalar çerçevesinde ANAVATAN’a oy verecek olanların sayısı herhalde adaylar ve yakınlarının sayısını fazla aşmayacaktır.
***
Mumcu’nun manevrasının gerçek bir sonucu vardır. Demokrat Parti’yi AKP’ye seçenek olarak görmek isteyen geniş bir kesimde açık bir hayal kırıklığı yaratılmıştır. (...)
Mumcu hangi duygu ve düşüncelerle özür dilemiş olursa olsun, AKP’nin pozisyonunu daha da güçlendirmiştir. DP’nin iktidar seçeneği olma ihtimali ortadan kalkınca AKP dışındaki en önemli seçenek tekrar CHP-MHP koalisyonu olacaktır.
Mumcu, Türk halkının yine iki seçenekle karşı karşıya kalmasına yol açmıştır. Ya AKP iktidarı ve onun herkese öfkeli ve herkesle kavgalı lideri ya da radikal milliyetçi ve ülkeyi kendi içine kapatacak bir koalisyon...
Mumcu bir özürle kurtulamaz.
Vatan, 4 Haziran 2007
|