Kadınların ne giyip ne giymemesi gerektiği konusunda erkekler arasındaki tartışma sürüyor.(...)
Son tartışmanın beni rahatsız eden boyutu şu:
Son zamanlarda biz laikliği “bikini, içki, zina” cephesinden savunur olduk.
Bazı işgüzar belediyeler içkili lokantalara ruhsat mı vermiyor; hurra orada içkili toplantılar düzenliyoruz.
Bikini reklamları mı yasaklanıyor; cömert dekolteli afiş asmaya çıkıyoruz.
Hükümet tabanına göz kırpmak için zinayı cezalandırma denemesi mi yapıyor; “Zina hakkımız, söke söke alırız” diye bağırıyoruz.
Bu yüzden ülkenin mütedeyyin kitlelerinde laiklik, “azgın teke sendromu”yla karıştırılıyor.
Ekrandaki paparazzi manzaralarıyla özdeşleştiriliyor.
* * *
Laiklik bizi, perişan İslam coğrafyasından farklı kılan hayati unsurdur; dindarların da güvencesidir.
Onu sadece “şarap, dekolte, zina”ya indirgemeyelim.
Milliyet, 21.5.2007
|