Ülkede yaşananlar ve olan bitenler, kafamızın sağlığı ile geleceğimiz açısından bir an önce normalleşmeye ihtiyacımız bulunduğunu gösteriyor.
Darbe söylentilerinin bile hafif kaldığı bir çılgınlık döneminden geçiyor gibiyiz.
‘Acele işe şeytan karışır’ lafını unutmuş gibi davranmakta olan AKP, acele ve heyecan içinde birbiri ardına yanlışlar yapıyor.
Bu acele ve heyecan nedir bilinmez.
Galiba ‘güç bizdeyken elimizden geleni yapalım’ havası da yaşanıyor. Belediyecilikle ülke yönetmenin aynı iş olmadığını unutmaktan kaynaklanan beceriksizlikler, tecrübesizlikler de var.
AKP şu anda çoğunluğuna rağmen istediği hiçbir sonucu alamayan parti görünümünde.
Partinin kurmayları alışık olmadıkları başarısızlıklar üst üste gelince şaşırmış ve dağılmış gözüküyor.
Ben bu yüzden partilerine Aklı Karışık Parti (A.K.P) adını taktım.
Anayasa değişikliği istiyorlar. Örneğin; 25 yaş meselesinde maddenin lafını yanlış yazdıkları için değişiklik yapmanın imkanı kalmıyor.
Bu arada CHP yılların deneyimli kadrolarını hep birlikte devreye soktu. Onlar neredeyse oyun oynuyorlar AKP ile.
(...)
Bu arada AKP kendi içinde huzursuz bir parti görünümü veriyor.
Bülent Arınç sorunu hâlâ daha sürüyor. Bu arada partinin ‘ağırbaşlı devlet adamı’ sıfatına en uygun isim olan Abdullah Gül, lüzumsuz bir inatlaşma yüzünden yıpratıldı ve üzüldü.
Başbakan’ın ise suratından düşen bin parça. TBMM Genel Kurul salonu dışında etrafta fazla gözükmemeye dikkat ediyor gibi.
Ama tabii ki AKP de kendisini bir süre sonra toparlayacak. Türkiye gerçeğini bir daha düşünme imkanını bulmuş olacak.
Akşam, 8.5.2007
|