Avrupa ve İslâm Konferansı Örgütü ülkelerinden iki yüz gencin katıldığı “Gençlik Çalışmalarında Dinlerarası ve Kültürlerarası Diyalog Sempozyumu”nda konuşan Dr. Nazila Ghanea, insan haklarının daha geniş tabana yayılabilmesi ve daha çok insan için sağlanabilmesi noktasında dine ihtiyaç olduğunu ifade etti.
Dr. Nazila Ghanea, insan haklarının daha geniş tabana yayılabilmesi ve daha çok insan için sağlanabilmesi noktasında dine ihtiyaç olduğunu söyledi. Avrupa ve İslâm Konferansı Örgütü ülkelerinden iki yüz gencin katıldığı “Gençlik Çalışmalarında Dinler arası ve Kültürler arası Diyalog Sempozyumu”nda konuşan Dr. Nazila Ghanea, “İnsan hakları dinin sağladığı enerjiyi anlamakta başarısız kalmıştır” diye konuştu.
İslâm Konferansı Örgütü Gençlik Forumu ve Avrupa Gençlik Forumu’nun da katkıda bulunduğu sempozyumda “İnsan Hakları ve Din: Diyalog Çerçeveleri” başlıklı bir konuşma yapan Oxford Üniversitesi İnsan Hakları Öğretim Görevlisi Dr. Nazila Ghanea, insan haklarının amacının, insan onuru için, herkese asgarî şartları sağlamak olduğunu, dinin de insan haklarının evrenselleşmesi projesinde yardımcı olacağını söyledi.
Dr. Ghanea, insan hakları mücadelesinin tabana yayılabilmesi için dine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Diyalog çalışmaları kapsamında din ve insan hakları ilişkisiyle ilgili yapılması gerekenleri maddeler halinde anlatan Dr. Ghanea, “İnsan hakları, dinlerin insan haklarına ruh vermesine izin vermesi lazım. Varlığını sürdürebilmesi için dine ihtiyacı vardır” dedi.
Konuşmasında, dinin dogmayla bağlantılı olmadığını ifade eden Ghanea, din ve insan hakları arasındaki diyalog için, dinlerin de kendi yasalarını yeniden yorumlamaları gerektiğini ileri sürdü.
GENÇLER SORUMLULUK ALMALI
Avrupa Komisyonu’nun yürüttüğü “Herkes Farklı Herkes Eşit” Kampanyası Müdürü Michael Raphael, ilkini 1995 yılında başlattıkları kampanyanın ikincisinin yürütüldüğü ve içinde bulunduğumuz dönemin siyasî açıdan daha gergin bir dönem olduğuna dikkat çekti.
“Avrupa toplumu dönüm noktasıyla yüzyüze” diyen Raphael, kampanya çerçevesinde 42 ülkede çok sayıda faaliyetler yapıldığını anlattı. Raphael, Avrupa Konseyi’nin kendini gençlere açmak için mükemmel bir organ olduğunu da belirterek gençleri sorumluluk almaya çağırdı.
DİYALOG HER YER İÇİN
Avrupa Konseyi Kültürlerarası Diyalog Beyaz Kitabı hakkında bilgi veren Ulrich Bunjes de, kültürlerarası diyaloğun dünyanın heryeri için geçerli olduğunu ifade etti. Bu konuya katkıda bulunmak üzere hazırlayacakları ve ‘White Paper’ adı verilen Beyaz Kitap için çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Bunjes, istişare sürecinin tam ortasında olduklarını dile getirdi. Kitabın hazırlık sürecinde, anketler, spesifik istişareler gerçekleştirdiklerini ve internet ortamında herkesin görüşlerini almaya çalıştıklarını aktaran Bunjes, “2007 Mayıs’ına kadar bize ulaşan her şey kaale alınacaktır” dedi.
DİNİN ÖNEMİNİ ANLAMALI
Bunjes konuşmasında dinin önemine de değinerek, “Din, kültürün önemli bir parçası. Bunu anlamamız lâzım” dedi. Kültürlerarası ve dinlerarası diyalogla sosyoekonomik durum arasındaki bağın da çok önemli olduğunu belirten Bunjes, “Toplumsal dokuda çok büyük ayırımcılık varsa o zaman kültürlerarası diyalog ilk öncelik değildir. Orada öncelik, adaletsizliği kaldırmaktır” şeklinde konuştu. Bir soru üzerine Avrupa Komisyonu’nun, ‘Medeniyetler çatışması’ görüşüne katılmadığını ifade eden Bunjes, “Bu tez pekçok varsayımlara dayanıyor ve bu varsayımlar yanlıştır. Kültürler çatışması yapay bir iddiadır. Avrupa Komisyonu, diyaloğu ve karşılıklı işbirliğini savunduğunu kesinlikle ifade etmektedir” diye konuştu.
Avrupa Konseyi ve Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Gençlik Çalışmalarında Dinlerarası ve Kültürlerarası Diyalog” başlıklı sempozyumu bugün deklerasyon sunumuyla son buluyor.
|