Finlandiya Çevre Bakanı Stefan Wallin, Finlandiya’nın AB dönem başkanlığı sırasında masaya yatırılan en önemli konulardan birinin iklim değişikliği olduğunu söyledi. Wallin, herkesin hayatında yapacağı ufak değişikliklerle enerji tasarrufuna katkıda bulunarak, bu tehlikeye engel olabileceğini anlattı.
Takdim:
Yaklaşık 4 yıldır AB Eğitim ve Gençlik programları içerisinde aktif gönüllü olarak yer alıyorum ve Avrupa-Akdeniz ülkelerinden bir kısmında bulunma şansım oldu. Her gidilen ülkede farklı konulara yoğunlaşıyoruz ve farklı alanlarda çalışmalar yapıyoruz. Bu, bazen bir seminer, bazen bir eğitim kursu, bazen de bir gençlik değişimi projesi oluyor. En son 19–25 Şubat arası bir eğitim kursu için Finlandiya’daydım. Binlerce adadan oluşan bu ülkede adaların çoğu anakaraya köprülerle bağlı. Zaten eğer köprülerle bağlı olmasa kışın ulaşım imkânsız. Çünkü deniz neredeyse tamamen donmuş durumda. İlk 2 günü Helsinki’de geçirdim ve denizde demir almış ve de donmuş yatları, botları görmek oldukça şaşırtıcıydı. İnsanların denizde yürüyerek farklı yerlere ulaşmalarını izlemek de oldukça farklı bir gözlemdi. Geç doğan ve erken batan; ülkeye hiç de dik ışınlarla gelmeyen güneş, –30 derecelere varan hava şartları demekti Finlandiya için. İnsanlar evlerinde güçlü aydınlatan lambalar bulunduruyor ve “Bu bizim güneşimiz. Bunu açarak mutlu oluyoruz” diye açıklama yapıyordu. Güneşin içindeki bir ülke olan Mısır’da yaşadığıma ve ülkemde, Türkiye’de o kadar da ağır olmayan kış şartları içerinde bulunduğumuza şükrettim bir kere daha.
Türkiye’yi temsilen 2 kişi katıldığımız programda; hem farklı bir ülkenin kültürünü çok yakından tanımak fırsatı bulduk; hem de katılımcı olarak gelen neredeyse 25 değişik ülke insanıyla tanışma ve fikir paylaşımında bulunma şansımız oldu. Çeşitlilik, kültürlerarası öğrenme; Avrupa’da inanç gibi birçok konuda tartışma ve konuşma fırsatı yakaladık. Bu çok çeşitli ve renkli ortamda; Brüksel’deki küresel ısınmayı konu alan AB toplantısından yeni dönen Finlandiya Çevre Bakanı Stefan Wallin’le de 15–20 dakika süren bir söyleşi yapma fırsatımız oldu. Söyleşimiz küresel ısınma ve Finlandiya’nın AB dönem başkanlığıyla ilgiliydi. Stefan Wallin toplantılarımızın yapıldığı kasabadaki salona tek başına geldi; korumasız, tereddütsüz. Özellikle Türk arkadaşım ve ben şaşırdık ilk etapta. Grupça karar verilen sorularla gerçekleştirilen söyleşiyle baş başa bırakıyorum şimdi sizi. İnşallah küresel ısınmayla ilgili farkındalığımız günden güne artar ve kendi hayatımızda yapacağımız ufak değişikliklerle bu değişime karşı koyabiliriz.
*Sayın Stefan Wallin, bize biraz bakanlığınızdan bahsedebilir misiniz?
S.W: Bakanlığımız 1983 yılında kurulan bir bakanlık ve en küçük bakanlıklardan birisi. Fakat bakanlığımız aynı zamanda en önemli bakanlıklardan birisidir.
*Çevre Bakanlığı sadece çevre konularını mı kapsıyor, yoksa tarım da sizin bakanlığınıza mı bağlı?
S.W: Bir şekilde bağlantılı çalışıyoruz, fakat Finlandiya’da tarım ayrı bir bölümde yer alıyor.
*Finlandiya’nın AB dönem başkanlığı hakkında ne düşünüyorsunuz?
S.W: Çok yoğun bir dönemdi. Birçok beklentimiz vardı ve kesin sonuçlara ulaşmak istiyorduk. Bir kısmını başardık, fakat komisyondaki zamanlamadan dolayı birçok tartışma Almanya’nın dönem başkanlığına kaldı. Ama Amerikalılarla uzlaşmayı başardık ve ABD’nin Kyoto Anlaşması’ndan sonra nasıl yeni bir anlaşmaya varması gerektiğiyle ilgili güzel bir tartışma çıkardık. Helsinki’de masada bazı buzlar kırıldı. İklim değişikliği meselesi en önemli konulardan biriydi.
*Biz, gençler olarak, sizin çalışma alanınıza nasıl dâhil olabiliriz?
S.W: İnsanların farkındalıklarını arttırmak, daha az paket ve poşet tüketmek, lambaları kapatmak, elektrikli aletleri bekleme konumundan ziyade düğmesinden kapatmak gibi ufak şeyler bile büyük bir değişimdir. Bunların hepsinin birer mânâsı var. Sorumlu bir hayat yaşayın ve sorumlu davranışlar içerisinde bulunun. Tabiî ki Avrupa boyutunda ve de küresel boyutta daha iyi uygulamaların olması da önemli bir konu.
*Son olarak sizin hayatınız küresel ısınma tedbirlerinden nasıl etkilendi? Bunları kişisel hayatınızda uygulayabiliyor musunuz?
S.W: Ben kendim Turku’da yaşıyorum (Helsinki’ye yaklaşık 2–3 saat mesafede başka bir şehir); fakat işyerim Helsinki’de. Helsinki’ye gidip gelirken ve diğer mesafelerde de uçak yerine treni tercih ediyorum. İşe gidip gelirken de toplu taşıma araçlarını kullanmaya gayret ediyorum. Lambaları sürekli kapatıyorum, elektrik ve enerji tasarrufuna dikkat ediyorum. Daha çok sorumluluk sahibi olmaya çalışıyorum ve bunu evde çocuklarıma da anlatmaya çalışıyorum. Finlandiya başbakanlığı da bu konuyla ilgili yeni bir anlaşma hazırlıyor. Daha az ışık kullanımı, enerji tasarrufu gibi konularda sorumluluk edinilmesi ve farkındalıkların arttırılması için.
*Çok teşekkür ederiz Sayın Wallin.
S.W: Asıl ben size bu aralar küresel ısınmadan pek de etkilenmemiş olan soğuk ülkemize geldiğiniz için teşekkür ediyorum.
[email protected]
| 
