İHD İstanbul Şubesi, Millî Savunma Bakanı Vecdi Gönül’e, “Bir sivil bakan olarak; yetki ve denetiminiz altında olan TSK’nın fişleme ve ayrımcılık içeren raporlarına yönelik bir soruşturma yaptınız mı?” diye sordu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, askerlerin medyayı “Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yandaşı” ve “TSK karşıtı” diye sınıflandıran andıçının bir militarist sansür uygulaması olduğunu açıkladı ve Savunma Bakanı Vecdi Gönül’e gönderdiği mektupta “Bir sivil bakan olarak; yetki ve denetimiz altında olan TSK’nin bu tür fişleme ve ayrımcılık içeren raporlama çalışmalarına yönelik bir soruşturma yaptınız mı?” diye sordu.
Beyoğlu’ndaki Galatasaray Postanesi’nde mektubu göndermeden önce bir basın açıklaması yapan Şube Başkanı Hürriyet Şener, “Vergi ödeyen vatandaşların paraları ile finanse edilen bir kurumun, kendi görev ve yetkisi dâhilinde olmadığı halde medya kuruluşlarını TSK yanlısı veya karşıtı olarak fişlemesi basın özgürlüğüne yönelik ciddî bir darbe ve tehdittir” dedi.
Hak savunucuları, yazdıkları mektupta, andıçları basın üzerinde oluşturulmak istenen bir “militarist sansür mekanizması” olarak niteledi ve şöyle açıkladı:
“Bu uygulamayla, toplumda demokratikleşme ve sivilleşme konusunda ısrarla talepte bulunan gazeteciler, basın kuruluşları tehdit ediliyor, fişlenerek dışlanıyor, iş bulamaz, yayın yapamaz hale getirmek isteniyor. Daha açık bir ifadeyle, andıçlama, günümüzün modern ve tehlikeli bir sansür uygulamasıdır.”
İHD İstanbul Şubesi üyeleri, Vecdi Gönül’e “yanıtlarınız sivil demokrasiye olan inancınızı göstermesi açısından önemlidir” diyerek şu soruları sordu:
* İspanya’da subayların darbe iması üzerine görevden alınması ve hakkında dava açılması örneği dururken Genelkurmay Başkanı’nın iç yaşama ilişkin tehditkar açıklamalarına yönelik bugüne kadar ne gibi işlemlerde bulundunuz?
* Devlet memurları basına demeç vermek için amirlerinden sözlü ya da yazılı izin almak zorundadır. TSK’nın herhangi bir yerinde görevli kişiler veya üst düzey komutanlar, açıklama yaparken sizden izin alıyor mu?
* Ve en önemlisi, bu tür çalışmalar sizin bilginiz dahilinde mi yapılıyor? Değilse, bunu öğrendiğinizde seçimle iş başına gelmiş bir sivil bakan olarak ne yaptınız?
|