Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Yavuz Önen, nevruz kutlamalarıyla ilgili tüm tarafların gerilimi arttıracak beyan ve hareketlerden kaçınması gerektiğini söyledi. Nevruzun resmî şekle sokulmasının toplumda kabul görmediğini belirten Önen, Yeni Asya’ya yaptığı değerlendirmede, nevruzun toplumsal ve sosyal gerilimi arttıracak bir şekle dönüşmemesi için her kesimin çaba harcaması gerektiğini bildirdi.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Yavuz Önen, Nevruz kutlamalarıyla ilgili tüm tarafların gerilimi arttıracak beyan ve hareketlerden kaçınması gerektiğini söyledi.
Yeni Asya’ya konuşan Yavuz Önen, nevruzun toplumsal ve sosyal gerilimi arttıracak bir şekle dönüşmemesi için her kesimin çaba harcaması gerektiğine dikkat çekti. Önen, şunları kaydetti: “Bunlar arasında hükümet de var ilgili bakanlıklar, güvenlik güçleri, istihbarat birimleri, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler de var. Bütün taraflara mesajımız şiddetten kaçınılmasıdır. Hele hele yakın tarihlerde şiddete yönelik eylemlerin gündeme gelmesini kaygıyla karşılıyoruz. Belediye otobüsüne saldırmak, camlarını kırmak, yolcuları indirmek gibi eylemleri doğru bulmuyoruz. Ama Nevruzu bir tehlike, toplumsal bir tehdit halinde sunmaya çalışan resmi yaklaşımın da biraz yumuşaması gerekir. Resmi yaklaşım daha şimdiden ‘bu olmayacak, şu olmayacak’ diye bir takım kısıtlar getiriyor.” Önen, resmi yetkililerin Nevruzun devlet tarafından da kutlanacağı açıklamalarının ne gibi etkileri olduğu şeklindeki soruyu ise şöyle cevaplandırdı:
“Bu açıklamayı her sene yapıyorlar. Resmî bayramlar ne kadar başarılıysa bu da öyle bir şey. Bir işi zorla resmileştirdiniz mi yaşamla buluşmuyor. Önemli olan tabanda kabul görmesi. Sosyal bir dayanağı olmayan resmi kararların hiçbir geçerliliği olmadığına Cumhuriyetin 80 küsür yıllık tarihi çok net olarak göstermiştir.”
GÜL İLE İŞKENCE GÖRÜŞMESİ
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile vakıf tarafından yürütülen BM İşkenceye Karşı Sözleşmenin Seçmeli Protokolü çalışmaları hakkında görüştüklerini de hatırlatan Önen, protokolün onaylanmasının sağlanması ve bağımsız bir ulusal önleme mekanizmasının kurulması çalışmaları hakkında bilgi verdiklerini söyledi.
Önen, görüşmede bilgileri yazılı ve sözlü olarak aktardıklarını belirterek, Gül’e uzman bir kuruluş olarak sürece müdahil olmak, oluşturulacak danışma mekanizmasında yer almak istediklerini, Gül’ün de taleplerini değerlendireceklerini söylediğini aktardı. Yavuz Önen, “Daha önce Dışişlerinden yazılı bilgi istemiştik. Başka ülkelerdeki deneyimler üzerinde çalışmalar yapılıyor diye yanıt verildi. Bu demektir ki süreci tamamlamak üzere hükümetin imzaladığı Seçmeli Protokolü onaylamak üzere bir sonuçla karşı karşıya değiliz. Çalışma aşamasındayız gibi bir yanıt aldık. Danışma mekanizmaları içinde insan hakları kurulunun olmaması yanlış ve eksikliktir” diye konuştu.
|