AKDER Başkan Yardımcısı Av. Fatma Benli: Ya Dünya Kadınlar Gününü kaldıralım, demokratik toplum gereklerinden, özgürlükten, toplumsal cinsiyet eşitliğinden hiç bahsetmeyelim, ya da bütün bunlarla çelişen başörtüsü yasağını kaldıralım. “Haydi kızlar okula,” “Kadını, toplumu eğitmemiz lâzım” derken samimî isek, kadının önündeki engelleri kaldırmamız gerekiyor. Demokrat Hanımlar Derneği: Adaletin gerçekten sağlanmasını ve başörtüsü yasağının bir an önce kaldırılmasını istiyoruz. Eğitim-Bir-Sen: Kadın çalışanlar kılık kıyafetinden ötürü ayrımcılığa ve baskıya maruz kalmamak istiyor.
Türkiye Diyanet Ve Vakıf Görevlileri Sendikası (Diyanet-Sen) Genel Başkanı Ahmet Yıldız, kadın hakları konusunda titizlikle duran İslâm’ın kadına müstesna bir yer verdiğini ve haklarının gözetilmesini emrettiğini hatırlatarak, “Yine dinimizin bir emri olan tesettür ve başörtüsü emrinin kamu alanı diyerek istismar edilmesi, yasaklanması kadın haklarının ötesinde din ve vicdan özgürlüğünün istismarıdır. Kadına uygulanan bir ayrımcılık ve şiddettir” dedi. “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” dolayısıyla bir açıklama yapan Yıldız, “Iraklı, Filistinli, Afganistanlı kadınların tecavüzlere maruz kaldığı, yıllardır savaş ortamında yaşamak zorunda kaldıkları, Amerikalı kadınların 6 Saniyede bir ırzına geçildiği, dünyadaki tüm kadınların hatta özellikle Avrupalı kadınların hala şiddete maruz kaldığı, töre ve namus cinayetlerinin hala önlenemediği, başörtüsünün hala sorun olduğu bir 8 Mart’tı daha yaşıyoruz” dedi.
KADIN VE ERKEK KULLUKTA EŞİT
Yapılan araştırmalara göre hem dünyanın değişik ülkelerinde hem de ülkemizde kadın haklarının ihlal edildiğini söyleyen Ahmet Yıldız şöyle konuştu:
“Kadın haklarının istismar edildiği bir diğer konu da maalesef dini yanlış yorumlamadan kaynaklanıyor. İslam’ın, kadın ve erkeği kul paydasında eşitleyen ve kadın ve erkeği tek başına sorumlu tutan bir anlayışa sahip olmasına rağmen maalesef yanlış dini yorumların kadının aleyhine yapıldığını ve kadının haklarını elinden aldığını görüyoruz. İnsanlar önce kadına karşı olan yanlış düşüncelerini bir ideoloji haline getirdiler. Bu yanlış ideolojilerini dinî metinlere sokmaya çalıştılar. Buna güç yetiremeyince dinî metinleri ideolojileri doğrultusunda yorumlamaya başladılar. Oysa kadına karşı ayrımcılığı, kadını erkekten aşağı gören düşünceyi dine mal etmeye çalışmak dine haksızlıktır. Kadın bugün Irak’ta ve işgal altındaki ülkelerde, namusu ayaklar altına alınan, işkencenin her türlüsüne maruz bırakılan bir unsur haline gelmişse, hâlâ eğitimden yoksun bırakılıyorsa bütün bu hak ihlalleri kadın haklarının ötesinde insan hakları ihlalidir.”
DEMOKRAT HANIMLAR DERNEĞİ:
ADALET İSTİYORUZ
Demokrat Hanımlar Derneği, Başbakan Erdoğan’ın, şiddetin panzehiri adaleti sağlamak için ‘Haydi Kızlar Okula’ kampanyasını başlattıklarını söylemesini eleştirdi. Dernekten yapqılan açıklamada ‘Haydi Kızlar Okula’ kampanyası güzel bir çalışma olmakla birlikte, kızların daha ileriki eğitimlerinin başörtüsü yasağıyla engellenmesiyle çelişmektedir. Adaletin gerçekten sağlanmasını ve bu yasağın bir an önce kaldırılmasını istiyoruz” denildi. Eğitimin evrensel bir hak olmasının yanında, sağlıklı toplumun da temel şartları arasında yeraldığına dikkat çeken Demokrat Hanımlar, “Bu durumda her bireyin, daha çok sayıda insanımızın, özellikle de kadınlarımızın eğitim hakkından yararlanmasını teşvik edici, özendirici davranışlar içerisinde olması beklenmektedir. Tabii sözkonusu sorumluluk en başta devlet ve hükümet yetkililerimize aittir” dediler. Demokrat Hanımlar Derneği ayrıca, “Demokratik değerlerin yansıma bulması, bütün insanlığı sevginin, barışın, hoşgörünün kuşatması gerektiği inancındayız ve bunun en yakın zamanda gerçekleşmesini diliyoruz” temennisini de dile getirdi.
YA YASAĞI , YA DA KADINLAR
GÜNÜNÜ KALDIRIN
AKDER Başkan Yardımcısı Avukat Fatma Benli, “Ya Dünya Kadınlar Günü’nü kaldıralım, demokratik toplum gereklerinden, özgürlükten, toplumsal cinsiyet eşitliğinden hiç bahsetmeyelim, ya da bütün bunlarla çelişen başörtüsü yasağını kaldıralım” dedi. Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla başörtüsü yasağını gündeme getiren bazı kadın sivil toplum kuruluşları, pozitif ayırımcılık yapıldığından, Türkiye’de kadınların gelişmekte olduğundan bahsetmekle, başörtüsü yasağının devamına göz yummanın birbiriyle çeliştiğine dikkat çekti. Yüzbinlerce başörtülü kadının yaşadığı dramların ‘yok saymak’la ortadan kalkmış olmayacağını belirten STK temsilcileri, başörtüsü yasağının bir an önce kaldırılmasını istedi. Av. Benli, yaptığı yazılı açıklamada,”Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de yüz binlerce kadının insan hakları her gün ihlal ediliyor” dedi.
Benli şöyle devam etti: “‘Haydi kızlar okula’, ‘Kadını, toplumu eğitmemiz lazım’ derken samimiysek, kadının önündeki engelleri de kaldırmamız gerekiyor. Kadının insan haklarının elde edilmesi, kadını başörtülü başı açık olarak ayırmamaktan ve başörtülü kadının haklarını elinden almamaktan geçiyor” değerlendirmesinde bulundu. Benli, “Ya bu günü kaldıralım, demokratik toplum gereklerinden, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğundan, toplumsal cinsiyet eşitliğinden, kadınların da erkekler kadar özgür olduğundan hiç bahsetmeyelim, ya da bütün bunlarla çelişen başörtüsü yasağını kaldıralım” dedi.
BAŞOĞLU: BAŞÖRTÜLÜ HANIMLAR
HÂLÂ EĞİTİM ALAMIYOR
Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, Dünya Kadınlar Günü kutlanırken, başörtülü kadınların hâlâ eğitim alamamalarının, hâlâ kamuda çalışamamalarının artık “ızdırap” haline geldiğini belirtti. “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamada, özellikle çalışan kadınlarının bu yıl da huzur içerisinde giremediklerini, özlük haklarından, çalışma şartlarından kaynaklanan sıkıntıları devam ettiğini bu sıkıntılar ev yaşantısına yansıdığını ve huzuru bozduğunu söyleyen Başoğlu, “Anayasa’dan doğan sendikaya üye olma hakkını kullanamayan ve yine Anayasa’dan doğan toplu iş sözleşmesi hakkından yararlanamayan, sadece işverenin verdiğine rıza göstermek suretiyle çalışmak zorunda kalan binlerce kadının, çalışma koşulları da düzeltilmemektedir” dedi.
MEMUR-SEN: ÇAĞDIŞI YASAK
UYGULAMASINA SON VERİLSİN
Memur-Sen’in 8 Mart Dünya Kadınlar günü sebebiyle hazırladığı “çalışan kadınlar raporu”nda, “Toplumda çalışan kadınlarla ilgili olumsuzlukların ortadan kaldırılması, ücret adaletsizliği ve meslek edindirme adaletsizliğine son verilmesi ve çağdışı kılık ve kıyafet uygulamasına son verilmesidir. Türkiye’deki çalışma hayatının çağdaş, sosyal ve demokratik yönden yeniden ele alınması, bu konu ile ilgili Türkiye’deki Anayasa ve evrensel değerlere uymayan uygulamalara son verilmesidir” denildi.
Kadın çalışanların sorunlarının sıralandığı raporda, “Son zamanlarda küreselleşmeye birlikte kadın istihdamında birtakım iyileşmeler olmakla beraber, kadın istihdamı, eğitim, yargı, hizmet sektörü ve büro hizmetlerinde ağırlık kazanmıştır. BM tarafından yapılan yoksulluğun tanımının içinde, sosyal aşağılanma ve dışlanma, karar sürecinde olmama, eğitim ve istihdamdan dışlanma, belli bir kesimin önüne engeller koyma eleştirileri de bulunmaktadır. Ayrıca Türkiye Anayasası’nda ve yasalarda kadınlara yönelik pozitif ayrımcılığın olması yönünde somut ve soyut kavramlar bulunmaktadır” görüşüne yer verildi.
EĞİTİM-BİR-SEN: KADINLARA
KIYAFET BASKISI SÜRÜYOR
Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen), eğitimin ailede başladığını; ailenin temelini de “anne” olarak kadının oluşturduğunun aşikar bir gerçek olduğunu belirtti. Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle, yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Daha adil bir ücret dağılımı istiyor kadın çalışanlar, daha insanî bir iş ortamı, daha güvenli ve kolay bir ulaşım, daha müşfik ve himayeci bir yönetim istiyor. Çocuğunu bırakabileceği uygun bir kreş istiyor. Doğum öncesi ve sonrasında yeterince izin istiyor. Çocuğunun bakım masraflarına yetecek miktarda göstermelik olmayan çocuk yardımı istiyor. Kılık kıyafetinden ötürü ayrımcılığa ve baskıya maruz kalmamak istiyor. Her türlü tacizden ve şiddetten uzakta ve güven içinde çalışmak istiyor.”
Ahmet TERZİ - Recep GÖREN -
Fatih KARAGÖZ- İbrahim DOĞRU
|