Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 28 Şubat 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

28 Şubat’ın ekonomi politiği

On yıl önceydi. Refah -Yol iktidardaydı. Onların iktidara gelmesiyle birlikte ülkede irtica tehlikesi başgösterdi. Her akşam haberlerde şeriatçılar vardı. Gazeteler, radyolar, televizyonlar hep şeriat tehlikesinden söz ediyorlardı. Müslümler, Fadimeler, Kalkancılar, Acizmendiler, cin çıkarma törenleri, Refah Partili milletvekillerinin kasetleri ve ülkenin her yanında laikliğe yönelik saldırılar.

Sonra Sincan’da tanklar yürüdü. 28 Şubat kararları geldi, hükümet yıkıldı ve laiklik kurtuldu.

Darbelerin ve muhtıraların ekonomi politiğini anlamayanlar için 28 Şubat’ın anlamı aşağı yukarı budur. Böyle düşünenler, irticayla yatıp irticayla kalktığımız bir ülkeden nasıl olup da bir anda kurtulduğumuzu anlayamazlar. Tıpkı, 11 Eylül 1980 günü şiddetin pençesindeki ülkeden 12 Eylül günü huzur ve güzen ortamına ani geçişimizi anlayamadıkları gibi. Tıpkı, 28 Şubat müdahalesiyle, ardından gelen iki büyük ekonomik kriz, çöküş, iflaslar, intiharlar, esnaf isyanı, bir anda buharlaşan milyarlarca dolar ile İMF’ye sarılmak zorunda kalışımızın ilişkisini anlayamadıkları gibi. Tıpkı, içi boşaltılan bankalarla, o bankaların yönetimindeki 28 Şubatçılar arasında bir ilişki kuramadıkları gibi. Tıpkı, 28 Şubatçıların danışmanlığındaki holdinglerin nasıl olup da büyük paralarla gözden kaybolduğunu anlayamadıkları gibi.

Bunları anlayamayanlar, daha dün Refahçılara anti-Amerikancı, Batı karşıtı, ülkeyi Avrupa’dan koparacak diye demediklerini bırakmayanların, yetmedi adıyla sanıyla Batı Çalışma Grubu kurup onları fişleyenlerin, bugün Ak Parti Hükümeti’ni Batıcı, Avrupacı, onlara taviz veriyor diye suçlayan çevreler olduklarını acaba görüyorlar mı? Sanmıyorum. Görselerdi, bugün AB’ye ve ABD’ye karşı İran, Çin veya Rusya ile birlikte hareket etmemizi isteyenlerin, vaktiyle Refah-yol Hükümetine niye karşı çıktıklarını da sorarlardı.

Kendisini hangi yüce amaçla meşrulaştırmaya çalışırsa çalışsın, her darbe ve muhtıranın bir iktisadı vardır. Her siyasi alt üst oluşu, genellikle onunla aynı zamana denk gelen bir gelir transferi izler. 28 Şubat, bu ülkenin gördüğü en büyük, en geniş çaplı gelir transferine sahne olmuştur; alt ve orta sınıflar, Aczimendi haberlerini izlerken bir anda fakirleştiklerini görmüşlerdir. 28 Şubat sonrası havuz sistemi gibi tehlikeli sözler anılmamış, kredileri kesilen büyük medya yeniden rahatlamış, gazeteler ucuzlamış ama başka her şeyin fiyatı artmıştır. Devletten bağımsız gelişmeye çalışan sermaye yeşil diye yasak listesine alınmış, devletçi sermaye güç kazanmıştır. Onlar gelir artırırken GSMH erimiştir. Hortumculuk 28 Şubatta laiklik kadar sık kullanılan kavramlardandır.

Süreç siyasi bakımdan belki sadece RP’yi hedef almış görünüyordu, ama ekonomik ve sosyal açıdan asıl mağdurlar alt sınıflar oldu. Örneğin katsayı rezaletiyle milyonlarca yoksul aile çocuğunun geleceği çalındı, onlara üniversite yolu kapatıldı ve kısaca işçisin sen işçi kal dendi.

28 Şubat demokrasiye açtığı derin yaralarla anılırken, Fadime’nin gözyaşlarının gizlediği en geniş kapsamlı postmodern kapkaççılık boyutu da ihmal edilmemeli.

Star, 27.2.2007

Berat ÖZİPEK

28.02.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Yargıtay emekli Savcısı Ahmet Gündel: Yargı 28 Şubat’ı sorgulayıp halktan özür dilesin

  28 Şubat’ın açtığı yaralar kapandı mı?

  28 Şubat’ın ekonomi politiği

  İrtica tehlikesi nasıl var edildi?

  Erbakan’ın sümenaltı ettiği yazı


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004