Endonezya’da 2004 yılında meydana gelen ve yaklaşık 200 bin kişinin hayatını kaybettiği deprem ve tsunami felâketinin ardından Türk sivil toplum örgütlerince yapılan çalışmalar, mağdur halkın yüzünü güldürdü.
Hint Okyanusu’nda 2004 yılında meydana gelen deprem ve ardından yaşanan tsunami felâketine en çok kurban veren ülke, Endonezya oldu. Endonezya’da ise yaklaşık 150 bin kayıpla en fazla zarar ve acı, ülkenin batısında yer alan 4.5 milyon nüfusa sahip Banda Açe bölgesinde yaşandı.
Tsunami felâketinin ardından bölgeye ilk giden Türk Kızılayı, Deniz Feneri, Kimse Yok mu?, Can Suyu, Uluslararası İnsanî Yardım Vakfı (İHH), İstanbul Uluslararası Kardeşlik ve Dayanışma Derneği (İBS) gibi yardım kuruluşları, çalışma başlattılar.
Halkın çadır ve yemek gibi acil ihtiyaçlarını gidermeye çalışan Türk yardım kuruluşları, bölgede kalıcı çalışmalara da imza attılar. Türk yardım kuruluşlarınca, felâketzede halka konutlar, okullar, yetimhaneler ve öğrenci yurtları yapılarak teslim edildi.
Türk halkının bağışlarıyla gerçekleştirilen bu çalışmalar, Banda Açe halkının yaralarının kısa sürede sarılmasını sağladı. Diğer yabancı ülkelerin yardım kuruluşlarının birçoğunun verdikleri sözleri yerine getirmedikleri veya başlattıkları çalışmaları hâlâ tamamlayamadıkları bildirilirken, Türk kuruluşlarının yaptığı çalışmalar kısa sürede tamamlandı.
Banda Açeli yetkililer, Türk sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını kısa sürede tamamlamalarını, ABD’li ve öteki yabancı kuruluşlara örnek gösteriyorlar. Bölge halkı da yabancı kuruluşların misyonerlik faaliyeti yürüttüklerini ve bu sebeple de çalışmalarını yavaş yaptıklarını iddia ediyorlar.
TÜRKLERİN ÇALIŞMALARI HALKA MORAL OLDU
Açe Valisi Dr. İrwandi Yusuf, tarihte Portekizlilere karşı mücadele verirken Açe halkına yardıma gelen Türkleri, tsunami felâketinin hemen ardından yeniden yanlarında görmelerinin kendilerini çok sevindirdiğini söyledi.
Türklerin Açe’de yaptıkları çalışmaların kelimelerle anlatılamayacağını vurgulayan Dr. Yusuf, yapılan bu çalışmalarla Açe halkıyla Türk halkı arasındaki tarihten gelen kardeşlik bağının daha fazla pekiştiğini belirtti.
Vali Yusuf, tsunami felâketinin ardından Açe’ye dünyanın birçok bölgesinden yardım kuruluşlarının geldiğine işaret ederek, ‘’Ancak Türklerin gelmesi bizim için çok daha önemliydi. Ve Türkler verdikleri sözleri kısa sürede yerine getirdi. En çok bizi mutlu eden diğer kuruluşlardan önce Türklerin sözlerini yerini getirmeleri oldu’’ dedi.
TÜRK BAYRAĞI VE TÜRK SEVGİSİ
Cadde ve sokaklarda, hatta birçok evin önünde Türk bayrağına rastlanan Açe’de, Türk sivil toplum örgütlerinin yaptığı çalışmalara hemen her yerde rastlanabiliyor. Caddelerde gezen yabancılara karşı temkinli olan Açelilerin, yolda gezen yabancının Türk olduğunu öğrenmeleri halinde hemen sevgi gösterilerinde bulunmaları dikkat çekiyor.
Türklerin tarihte olduğu gibi bugün de yanlarında görmelerinden dolayı büyük sevinç yaşadıklarını ifade eden Açeliler, en çok Türkçe öğrenmek ve Türkiye’ye gelmek istediklerini ifade ediyorlar.
Açe’de Türk sivil toplum örgütlerince açılan Türkçe kursuna çok fazla ilgi olduğunu belirten yetkililer, halen 500 kişiye haftanın belirli günlerinde Türkçe kursu verildiğini kaydettiler.
Açe’de yaşanan tsunaminin izleri, okyanus kenarında daha belirgin şekilde görülüyor. Hâlâ birçok evin molozlarının yığıntısı, ağaçların kökleri, sahil kenarlarına yakın bölgelerde kaldırılmayı bekliyor.
YÜZLERİ GÜLDÜREN KURULUŞLAR
Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Engin Yılmaz, 2004 yılında Hint Okyanusu’nda meydana gelen deprem ve ardından yaşanan tsunami felâketine en çok kurban veren ülke olan Endonezya’daki mağdur halkın yardımına çok acil koştuklarını söyledi. Türk halkının kendilerine verdiği bağışları Endonezya’daki mağdur halka son kuruşuna kadar ödediklerini ifade eden Yılmaz, bu yardımlar sayesinde afet bölgelerindeki halkın yaralarının sarıldığını bildirdi.
Yılmaz, tsunami felâketinin ardından mağdur halka 4 milyon dolarlık ayni ve nakdi yardım gerçekleştirdiklerini, yetim kalan 300 çocuğa da 3 yıldır burs verdiklerini ifade etti.
Endonezya’nın Jogyakarta şehrinde, 2006 yılında meydana gelen depremde yüzde 90’ı yıkılan ve 200 evin tahrip olduğu Comlang köyüne depremden 16 saat sonra ulaşarak, yardım çalışması başlattıklarını belirten Yılmaz, burada 45 metre kare genişliğinde, 1 milyon dolara mal olan 100 kalıcı konut ile camiyi, geçen hafta yaptıkları törenle mağdur halka teslim ettiklerini söyledi. Yılmaz, yine 13 Şubatta Banda Açe’nin Ule-Titi bölgesinde, 400 öğrenci kapasiteli 2 bloktan oluşan ve 300 bin dolara mal olan kız öğrenci yurdu ile Dar-ul Muteallimin bölgesinde, felâketten sonra anne ve babasını kaybeden 400 yetim çocuk için de yaptırdıkları yetimhanenin açılışını gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Engin Yılmaz, Banda Açe’de ayrıca 2005 yılında 200 kalıcı konut, 1000 öğrenci kapasiteli okul ve 500 yetim öğrencinin kaldığı yurdun yapımını da tamamlayarak bölge halkının hizmetine sunduklarını bildirdi. Açe’de çalışma yürüten Türk yardım kuruluşlarından İstanbul Uluslararası Kardeşlik ve Dayanışma Derneği (İBS) Başkanı Ömer Güzelyazıcı da Açe’de yaptıkları çalışmalarla halkın gönlünü kazandıklarını ve yaralarını sardıklarını bildirdi. Güzelyazıcı, kendilerinin de bölgede kalıcı konutlar, yurtlar ve yetimhaneler yaptırdıklarını belirterek, Deniz Feneri ve diğer Türk yardım kuruluşlarıyla örnek bir birliktelik sağlayarak güzel çalışmalar ortaya koyduklarını kaydetti.
|