İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. tarafından düzenlenen “Küresel Ahlâk’’ konulu toplantıda konuşan İsviçreli teolog Prof. Hans Küng şunları söyledi: “Fas’tan Endonezya’ya kadar birçok Müslüman ülke Türkiye’yi dikkatle izliyor. Eskiden beri, Türkiye daima örnek olmuştur. İslâmî demokrasi için burada büyük bir laboratuvar var. AB, bu tarihî deneyimi büyük bir arzu ile desteklemelidir. Birçok Müslüman ülkede, Türkiye’deki gibi İslâm ve demokrasinin birleşmesini ümit ediyoruz.’’
İsviçreli Teolog Prof. Hans Küng, ‘’Fas’tan Endonezya’ya kadar birçok Müslüman ülke Türkiye’yi dikkatle izliyor. Eskiden beri, Türkiye daima örnek olmuştur. İslâmi demokrasi için burada büyük bir laboratuvar var” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. tarafından ‘’Arzın Merkezinde Buluşmalar’’ dizisi çerçevesinde düzenlenen ‘’Küresel ahlâk’’ konulu toplantı, Cemal Reşit Rey Konser Salonunda yapıldı.
Toplantıda konuşan İsviçreli Teolog Prof. Küng, insanlığın varolduğu günden bu yana temel ahlâki değerlerin de varolduğunu ve yeni ahlâkî değerler aramaya gerek olmadığını belirterek, bu değerlerin çiğnenmesinden dolayı dünyanın birçok büyük sorunla karşı karşıya bulunduğunu anlattı.
Küng, 21. yüzyılın başında temel ahlâki normların batılı devletler ve ABD tarafından dikkate alınmadığını ifade ederek, ABD’nin, baba ve oğul Bush dönemlerinde önemli itibar kaybına uğradığını söyledi.
‘’2. Irak savaşı, belli bir hegemonya için 11 Eylül olaylarından önce planlanmıştı’’ diyen Küng, bu savaşın yalanlar üzerine kurulduğunu ve ABD’nin bütün insani değerleri çiğnediğini savundu.
Küng, Orta Doğu ve Irak’ta yaşanan şiddet olaylarına dikkat çekerek, ‘’Filistin’de yaşananları hepimiz dehşetle izliyoruz. Bunları görünce ‘acaba taş devrine geri mi dönüyoruz?’ gibi bir düşünce oluşuyor. Aslında bunu söylemek taş devrine hakaret olur’’ dedi.
Her insana insanca muamele edilmesi gerektiğini vurgulayan Küng, ‘’Küreselleşen dünyada, küresel bir ahlâka ihtiyacımız var. Hangi koşullar altında bir arada yaşayabileceğimizi sorgulamamız lazım. Burada temel ortak değerlere ihtiyaç var. Küresel ahlâk olmadan dünya barışının olamayacağını artık herkes kabul ediyor’’ diye konuştu.
Hans Küng, dünyanın artık ideolojik ayırımlardan yorulduğunu ve ‘’yaşama hakkına saygı’’, “temel insani değerler’’ gibi, bütün dinlerin ortak ilkelerinin öne çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin AB üyeliğinin de bu süreçte önemli olduğunu kaydeden Küng, şunları söyledi:’’Fas’tan Endonezya’ya kadar birçok Müslüman ülke Türkiye’yi dikkatle izliyor. Eskiden beri, Türkiye daima örnek olmuştur. İslâmi demokrasi için burada büyük bir laboratuvar var. AB, bu tarihi deneyimi büyük bir arzu ile desteklemelidir. Türkiye’nin üyeliği, dünya barışına büyük katkılarda bulunacaktır. Birçok Müslüman ülkede, Türkiye’deki gibi İslâm ve demokrasinin birleşmesini ümit ediyoruz. Azınlıkların bütün haklarına saygı gösterilen, Müslüman olmayanların, Müslüman bir ülkede rahat bir şekilde yaşadığını görmek istiyoruz. Pratik hayatta Kur’an yeniden yorumlanmalıdır. Bu harflere bağlı (lafzi) değil, akılcı bir şekilde yapılmalıdır. Kur’an’ın bizim zamanımızın ihtiyaçlarına göre yeniden yorumlanması gerekiyor. İslâm, köktenci bir din olarak gösterilmemelidir.’’
Küresel ahlâk için üç din bir araya gelmeli
Küng, küresel ahlâkın etkin kılınması için üç dinin bir araya gelmesi gerektiğini belirtirken, Kur’ân’ın emrettiği şekilde yaşama hakkı ve kadın haklarına saygılı davranılması gerektiğini sözlerine ekledi. Devlet Bakanı Mehmet Aydın da Batı medeniyetinin İslâm kültüründen alabildiğince beslendiğini, medeniyetleri kapalı bir kutu gibi görmenin yanlış olduğunu belirterek, ‘’Biz hiçbir komplekse girmeden Batıdan alacağımızı aldık’’ dedi. Demokrasinin bazı değerler üzerine kurulu bulunduğu belirterek, bunların, bütün dinlerin savunduğu değerler olduğuna işaret eden Aydın, kendisinin eş başkanlığını da yaptığı Medeniyetler İttifakı’nın da bu değerler üzerine kurulduğunu kaydetti. Kültürler arasındaki sorunların farklılıklardan değil, siyasilerden kaynaklandığını ifade eden Aydın, ‘’Medeniyetler çatışmasını kabul eden tek bir lider yok ama sıkıştıkları anda ‘onlar bizim yaşam tarzımıza karşı’, ‘onlar bizi sevmiyor’ diyorlar. Hani bunu söylemeyecektik? Bunu söylediğiniz anda sokakları hareketlendirirsiniz’’ dedi.
|