Bizim Radyo’nun “Bizimle Sabah” programında konuşan gazetemiz Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz, AB’nin Türkiye ile üyelik müzakerelerini 3 Ekim 2005’ten itibaren başlatma kararını açıkladığı 17 Aralık 2004’ten sonra Türkiye’nin reform ve demokratikleşme sürecinde girdiği duraklamaya paralel olarak, Yeni Asya mensuplarına yönelik mahkûmiyetlerin arttığını söyledi. Güleçyüz, 2005’in ilk günlerinden itibaren başlayan bu süreçte şimdiye kadar altı gazete mensubunun ceza aldığını anlattı.
Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Kâzım Güleçyüz, AB sürecinde duraklamaya gidilmesiyle birlikte Yeni Asya’nın mahkumiyetlerinin arttığına dikkat çekti. Bizim Radyo’da Bizimle Sabah programına katılan Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kâzım Güleçyüz, son iki yıl içinde altı dâvâdan mahkum olduklarını belirtti.
Faruk Çakır’ın aldığı cezayla ilgili değerlendirmelerde bulunan Güleçyüz, “TCK’nın 288 maddesinde, Çakır’ın ceza aldığı maddede adil yargılamayı etkileme düzenleniyor ve Çakır bundan suçlu görüldü. Eğer bundan dolayı dâvâ açılacaksa bütün gazetelerin, televizyonların aynı cezaya muhatap olması lâzım, çünkü aynı suçu onlar da işlediler” dedi.
Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüsün yoruma çok açık bir suç olduğunu söyleyen Güleçyüz, “Anayasadaki düzenlemeye göre hiçbir kişi, organ, hakime talimat, emir veremez, yönlendirme yapamaz. Bunun amacı, mahkemenin hiçbir etki altında kalmadan adaleti gerçekleştirebilecek şekilde çalışmasıdır. Yargının bağımsızlığından, tarafsızlığından hep sözedilir, bunlar gerçekten adaletin tahakkuku açısından vazgeçilmez şartlar. Ama şimdi kamuoyuna malolmuş bir olay var, bununla ilgili herkes bir yorum yapıyor. Dink cinayetinden sonra da gördük. Değişik senaryolar ortaya atılıyor. Farklı kişilerin isimleri öne sürülüyor. Bunlar haberdir. Siz bu haberleri veriyorsunuz. Eğer bu haberleri verdiğiniz için yargıyı etkilemekle suçlanacaksanız hiçbir haber vermemeniz lâzım” şeklinde konuştu. Güleçyüz, kararın, böyle bir tartışmayı ister istemez tetikleyeceğini söyledi.
Ceza Kanununda 301’e benzer, ifade özgürlüğünü, basın özgürlüğünü tehdit eden birçok madde olduğuna dikkat çeken Güleçyüz, bunlardan birisinin de 288. madde olduğunu belirtti. Güleçyüz konuşmasında, Yargıtay Başkanı Osman Arslan’ın geçtiğimiz yıl dile getirdiği, “Bundan sonra 288’e çarpılan gazeteci çok olacak” sözlerini de hatırlattı.
AB sürecindeki duraklamayla birlikte Yeni Asya’ya yönelik mahkumiyetlerin arttığını da gündeme getiren Güleçyüz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İki yıl zarfında Cevher İlhan hakkındaki ceza onaylandı. Sami Cebeci’yle ilgili ceza onaylandı. Mehmet Kutlular tekrar yargılandı, mahkum oldu. Hapis yattığı dâvâyla ilgili kanundaki değişiklikler sebebiyle. Ardından Cemil Tokpınar yine deprem yazısından dolayı mahkum oldu. Peşinden bizim tazminat mahkumiyetimiz geldi, şimdi de Faruk Çakır. Bu kadar kısa zaman içerisinde bu kadar mahkumiyet peşpeşe gelmiş. Aralara biraz zaman girdiği için unutuluyor. Yani mahkumiyetlerin odaklandığı bir basın organı olarak gözüküyorsunuz.”
|