Kusura bakmasınlar, Sivil Toplum Örgütleri’nin (STÖ) ortaya çıkarttıkları 301 tasarısı içler acısı…
Sivil Toplum Örgütü nedir?
Resmî otoritenin dışında, sivil toplumun nabzını yansıtan guruplara Sivil Toplum Örgütü deriz. STÖ’ler demokrasiden yanadırlar. Temel İnsan Haklarını savunurlar. İster sağ, ister sol eğilimli olsunlar, STÖ’ler tüm kısıtlamalara karşı çıkarlar.
Bizde ise, çarklar galiba tersten çalışıyor.
Hükümet, seçimlerden dolayı, 301’inci maddenin değişmesi konusunda nedense, Sivil Toplum Örgütleri’nin arkasına sığınmayı tercih etti. Aslında, bu maddeyi değiştirmek iktidarın işiydi. Ancak hükümet, milliyetçi oyları kaybetmekten korktuğundan dolayı olacak, STÖ’den öneri vermelerini istedi. “Bize önerilerde bulunun. İşimizi kolaylaştırın” diyen Başbakan aylardan beri bekliyor.
Nihayet önümüze bir taslak geldi.
Öyle bir taslak ki, tam anlamıyla bir karmaşa. Eski 301’den ileri olmadığı gibi, yıllar önce kaldırılmış olan 159’uncu madde neredeyse aynen tekrarlanmış. İşin daha dramatik yönü, 301’inci maddede gerekçe olarak gösterilen örneklere kimse değinmemiş. Kıbrıs’tan asker çekilsin diyenlerin dahi “Türklüğe hakaret ettiğini” vurgulayan bu gerekçeyi gören bir hakimin 301’i nasıl yorumlayacağını herhalde tahmin edebiliriz.
Sivil Toplum Örgütleri’ni ben anlayabilmiş değilim.
Eğer, ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerini biraz dinlemiş olsalardı, belki biraz daha parlak fikirle ortaya çıkabilirlerdi.
BUGÜNKÜ 301
(1) Türklüğü, Cumhuriyet’i veya TBMM’yi alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni, devletin yargı organlarını, asker veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. (4) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.
ESKİ 159.MADDE
‘Türklüğü, Türk Milletini, Türkiye Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Bakanlar Kurulunu, bakanlıkları, adliyeyi, devletin askeri veya emniyet ve muhafaza kuvvetlerini veya bunları temsil eden bir kısmını alenen tahkir ve tezyif eden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. Birinci fıkrada yazılı cürümlerin işlenmesinde, tahkir ve tezyif edilen açıkça belirtilmemiş olsa bile, ona yönelik bulunduğunda tereddüt edilmeyecek bir durum varsa, tahkir ve tezyif edilen açıklanmış gibi kabul edilir. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına veya TBMM kararlarına alenen sövenlere bir aydan altı aya kadar hapis cezası verilir. Türklüğü, Türk Milletini veya Türkiye Devletini tahkir ve tezyif, yabancı memlekette bir Türk vatandaşı tarafından işlenirse verilecek ceza üçte biri oranında artırılır.”
STÖ’NÜN 301’İ
Sivil toplumun önerdiği MADDE 301’se şöyle:
1) Türklüğü, Türkiye Cumhuriyetini, TBMM’yi, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen tahkir ve tezyif eden altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. 2) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç teşkil etmez.
NOT: Bu öneriyi aşağıdaki Sivil Toplum Örgütleri hazırlamışlar:
Eski TCK’nın kopyası olarak görülen değişiklik için yapılan öneri Türkiye Odalar Borsalar Birliği, TÜSİAD, MÜSİAD, İktisadi Kalkınma Vakfı, Türk-İş, Hak-İş, Türkiye İşverenler Sendikası, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Memur-Sen, Televizyon Yayıncıları Derneği ve Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nce gündeme getirilmişti.
Posta, 9 Şubat 2007
|