Saddam’ın bir bayram günü idam edilmesi, Birinci Dünya Savaşının başlamasına sebep gösterilen suikastı hatırlatıyor.
Bayramda idamın İslam tarihinde örneği var mı, varsa kaç tane örneği var, bilmiyorum. Irak’ın eski lideri Saddam Hüseyin’in Kurban Bayramı’nın ilk gününde idam edilmesi, nereden bakarsanız bakınız bir tahrik ve aşağılamadır. Tahrik edilen Sünni İslam dünyasıdır, aşağılanan da bütün Müslümanlardır.
Saddam Hüseyin şüphesiz zalim bir diktatördü. Masum insanları katletti.
Kullandığı kimyasal silahları da Batılılardan aldı. Yani zulmünün dış ortakları vardı. Ölümündeki trajedi de, kendini bu dünyada “sultan” zanneden bütün zavallılara bilmem kaçıncı defa bir ibret sahnesidir.
Saddam’ı hem de bayram sabahı Şiiler idam etti. ABD isteseydi buna engel olabilirdi, olmadı. İdam, ABD yönetiminin de işine geldi. Zira işgal öncesinde ileri sürdükleri gerekçeler iyice çürütüldükten sonra, bu idam, Irak’a müdahalelerinin meşrûiyetinin dayanağı yapılacaktı! Tıpkı 27 Mayıs’ta Menderes’i idam edenlerin, “asmasaydık, darbenin meşrûiyetini nasıl savunacaktık?” tavrıdır bu. Görünen o ki, Irak’ta sulh yoluyla çözüm istenmiyor. Beklenen ve körüklenen bir kaos var. “Kaos olmadan, ‘kurtarıcı’ gelmeyecek” diyenlerin hazırlamaya çalıştığı bir cinnet hali... İslam coğrafyası çifte kıskaca alınmış durumda. Bir taraftan, kültürlerarası çatışma adı altında Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Batı’nın hedefi yapılmak isteniyor, diğer taraftan da kanlı mezhep çatışmalarının girdabına çekilmek isteniyor.
İran-Irak savaşında bir milyondan fazla insan ölmüştü. Irak’ta da ABD işgalinden bu yana giderek artan Sünni-Şii çatışmalarında 650 bin kişi hayatını kaybetti. Saddam’ın idamı, yangının körüklendiğini ve bütün Ortadoğu Arap ülkelerine yayılacağını gösteriyor. Burada sorulması gereken sorular var:
1. İran, ABD’nin Irak’a müdahalesini bir fırsat sayıp küresel bir aktör olmanın çabası içine mi girmiştir? Ya da İran ne yapmak istemektedir? ABD’nin İran’la ilgili asıl stratejisi nedir?
2. Bu mezhep çatışması Ortadoğu’da hangi Arap ülkesini nasıl etkileyecektir?
Petrol zengini Körfez ülkeleri başta olmak üzere Şii varlığı, bu çatışmalar sebebiyle iç bünyeleri sarsmak üzere harekete geçecek midir? Başta Suudi Arabistan olmak üzere, Sünni Arap dünyasının tepkisi ne olacaktır?
3. Sünni dünyanın en önemli ülkesi Türkiye, tam da AB üyelik sürecine girmişken, bu mezhep çatışmasından nasıl etkilenecektir? İçte ve dıştaki AB karşıtları, doğacak hengâmede hangi hamleleri yapacaklardır? Bu mezhep çatışması Irak’ın parçalanmasını hızlandırır ise PKK bölücülüğünü nasıl tetikleyecektir?
4. Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle rejim tartışmasını körükleyenler, sınırlarımızda doğacak bu kaosu kullanmaya kalkacaklar mıdır? Demokrasinin Türkiye’de bir defa daha darbelenmesi ihtimali doğacak mıdır?
5. Tek parti hükümetiyle yakalanan ekonomik istikrar bu ortamdan ve gelişmelerden nasıl etkilenecektir?
Saddam’ın bir bayram günü idam edilmesi, Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasına sebep gösterilen suikastı hatırlatıyor. Haziran 1914’te Sırp anarşist Gavrilo Princip, Saraybosna’da Avusturya-Macaristan Arşidükü Ferdinand’ı öldürmüş ve asıl sebebi petrol yollarını ele geçirmek olan cihan harbini başlatmıştı.(...)Petrol yine en stratejik yeraltı kaynağı. Ve dünyanın en büyük petrol rezervleri Ortadoğu’da. Türkiye, yine enerji yollarının en önemli geçiş merkezi.
Sözümüz, Türkiye’yi yönetenlere. Tarihin en önemli geçitlerinden birindeyiz. Büyük düşünen, ufuk enginliği olan, kısır çekişmelere takılmayan, kendini aşmış devlet adamlarına ihtiyacımız var.
Zaman, 5 Ocak 2007
|