Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı M. Şevki Aydın, Kur’ân kurslarının, laik eğitim sisteminin genel amaçlarına ulaşma konusunda okullara destek olmak, katkı sağlamak durumunda olduğunu belirterek, ‘’Köstek olması asla söz konusu olamaz’’ dedi.
Şevki Aydın, Diyanet Dergisi’nin Aralık ayı sayısında yayınlanan ‘’Kur’ân Kursu Sayısına Takılmak’’ başlıklı makalesinde, konuya ilişkin görüşlerini dile getirdi. Kur’ân kursları üzerinden tartışanların en fazla takıldıkları noktalardan birinin, kursların sayısı olduğunu belirten Aydın, buna aşırı anlam yüklendiğini ifade etti. Kur’ân kursu sayısının okul sayısı gibi değerlendirilemeyeceğine işaret eden Şevki Aydın, şunları kaydetti:
‘’Kur’ân kursu, örgün eğitim kurumu değil, yaygın din eğitimi kurumudur. Bu nedenle, onun sayısının artması, diğer eğitim kurumlarına olan ilgiyi azaltmamakta, onların öğrencilerini kendisine çekerek öğrencilerin çoğunluğunun belli bir alternatif din eğitiminden geçirilmesine de yol açmamaktadır. Kur’ân kursu, laik eğitim sistemimizin genel amaçlarına ulaşma konusunda okullara destek olmak, katkı sağlamak durumundadır, köstek olması asla söz konusu değildir.’’
Üzerinde durulması gereken konunun kursların sayısı değil, ürettiği hizmetin niteliği ve işlevi olduğunu vurgulayan Aydın, asıl bu boyutunun sorgulanması gerektiğini belirtti. Şevki Aydın, ‘’Bu kurum, birey ve toplum için zararlı ise çare, onun sayısını azaltmak değil, ıslâh edip yararlı hale dönüştürmek, yoksa varlığına son vermektir’’ görüşünü dile getirdi.
Kur’ân kursunun, o çevredeki halkın ihtiyacı ve ilgisi devam ettiği sürece açık kaldığını, ihtiyaç sona erdiğinde eğitime de ara verildiğini veya kapatıldığını belirten Aydın, şu görüşlere yer verdi:
‘’Karşılanmayan dini ihtiyaçlar asla yok olmamaktadır, belki daha da şiddetlenmektedir. Fıtri olan inanma eğilimini yok etmek mümkün olmadığına göre, onun sağlıklı gelişimine katkıda bulunmak tek çıkar yoldur. Bu tür ihtiyaçları karşılanmayan halk, haklı olarak başka arayışlar içine girmekte, kendince çözüm yolları aramaya başlamaktadır.’’
Halkın din eğitimi konusundaki ihtiyaç ve taleplerini görmezlikten gelme veya geçiştirmenin devlet ve millet için çok büyük yaralar açtığı gerçeğinin deneyimlerle öğrenildiğini kaydeden Aydın, Başkanlığın, bunun bilincinde olduğunu ve bu yöndeki talepleri geri çevirme gibi kolaycılığı tercih etmediğini bildirdi.
|