TÜSİAD, Anayasa Mahkemesinin, Sosyal Güvenlik Reformuyla ilgili kararıyla “ayrımcılık” yaptığını bildirdi. TÜSİAD’dan yapılan açıklamada, mahkemenin, kanunun emeklilik yaşı, prim gün sayısı gibi temel düzenlemelerini kamu görevlileri yönünden iptal etmesinin, tüm çalışanları ilgilendiren sosyal güvenlik reformunda, kamu görevlileri lehine ayrıcalık ve ayrımcılık meydana getiren bir karar olduğu ifade edildi.
TÜSİAD’dan yapılan yazılı açıklamada, Anayasa Mahkemesi tarafından, ‘’gerekçesi açıklanmamış olmakla birlikte’’, bazı maddeleri iptal edilen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile görüşlere yer verildi. Sosyal güvenlik sisteminin, derin finansman sorunlarıyla ve dağınık kurumsal yapısıyla Türkiye’nin öncelikli reform alanlarından biri olduğu aktarılan açıklamada, sistemdeki finansman sorununun, 1999 yılında yapılan düzenlemelerle çözülmeye çalışılmasına rağmen, sosyal güvenlik kurumlarına Hazineden yapılması gereken transferlerin hem miktarı hem de milli gelire oranının artış eğilimini sürdürdüğü kaydedildi. Açıklamada, şöyle denildi:
‘’Nitekim, kamu bütçesinden sosyal güvenlik kurumlarının gelir-gider farklarının kapatılması için yapılan transferlerin milli gelir içindeki payı, yüzde 4,8 gibi sürdürülemez bir boyuta ulaşmıştır. Emeklilik ve sağlık alanlarında kapsamlı düzenlemeler içeren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, farklı sosyal sigorta kurumlarına tabi sigortalıları tek bir yasa kapsamına alması, genel sağlık sigortasını getirmesi ve sosyal güvenlik sisteminde açıkları kapatmayı amaçlayan hükümleri bakımından büyük önem taşımaktadır. Kanun ile Emekli Sandığı mensuplarının da diğer sigortalılara uygulanan hükümlere tabi kılınması, hem norm ve standart birliği sağlanması hem de açıkların bir ölçüde kontrol altına alınması açısından önemli ve olumlu bir adım olarak görülmelidir.’’
Bu çerçevede, Anayasa Mahkemesinin, kanunun emeklilik yaşı, prim gün sayısı gibi temel düzenlemelerini kamu görevlileri yönünden iptal etmesinin, tüm çalışanları ilgilendiren sosyal güvenlik reformunda, kamu görevlileri lehine ayrıcalık ve ayrımcılık doğuran bir karar olduğu ifade edildi. Açıklamada, sosyal güvenlik reformunun, sürdürülebilir bir sisteme kavuşmak için elzem olduğu, bu kapsamda, reformun temel esaslarından geri adım atılmadan, kanunun 1 Ocak 2007 olan yürürlük tarihinin, kesinlikle seçim sonrasına bırakılmadan, belirli bir süre ertelenerek TBMM’de yeniden ele alınmasının sağlanması gerektiğine yer verildi.
|