Ekonomi

Kaçak akaryakıta işaretli takip

Kaçak ve kalitesiz akaryakıtı belirlemeye dönük ulusal markerın (işaretleyici) markerda mükemmeli yakalamak için çok kapsamlı testler yapılıyor. Alınan bilgiye göre, Eylül ayı itibariyle büyük ölçeklerde üretimine başlayacak ulusal marker için Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından dağıtım şirketlerinin akaryakıt türlerinden numuneler alınarak çeşitli testler uygulanıyor.

Yapılan testlerde, markerın bütün akaryakıt türleriyle harmanlanarak etkileşime girip girmediğine, akaryakıtlardan ayrıştırılıp ayrıştırılmadığına ya da motor üzerine etkileri olup olmadığına bakılıyor. Buna göre, akaryakıtlarla uyumlu olan ve yakıtın niteliğini bozmayacak ulusal marker, çıplak gözle görülemiyor ve kimyasal tepkime vermiyor. Saha ölçümlerinde ön hazır gerektirmeyen markerın tehlikeli atığı da bulunmuyor. Test numunesi alındığı tanka tekrar yüklenebilecek ve kullanıcı ve çevre için güvenli olan ulusal marker, suda çözünmüyor.

Toksik olmayan, kararsız bileşenler içermeyen ve uzun süre molekül kararlılığına sahip olan ulusal markerda en ilginç nokta ise yakıtlara eklenecek miktarın milyonda bir birimden düşük olması. Bu da tüm Türkiye genelinde 2007 yılı için 20 ton ulusal markerın yeteceği anlamına geliyor. Saha kontrol cihazları ile sahada basit ve kolayca kullanılabilen markerın cihazlar ile bir dakika içinde ölçümü tamamlanabiliniyor. Laboratuvarda yüksek hassasiyete sahip farklı yöntemle çalışan referans cihazlar ile de kesin konsantrasyon tayini yapılabiliniyor.

Türkiye’ye kaçak yollardan giren akaryakıta marker ilâve edilmesi yakıtın yasal bir nitelik kazanmasına yol açıyor. Bu yüzden markerın taklit edilememesi ve formülünün çözülememesi büyük önem taşıyor. Özel güvenlik tedbirleri ile üzerinde çalışılan ulusal marker kopyalanması mümkün olmayan şekilde üretiliyor. Akaryakıta eklenmiş olan ulusal markerın yakıtlardan, organik çözücüler asit ve bazlar kullanılarak eklendiği ayrıştırılamadığından, kopyalanamıyor ya da taklit edilemiyor.

Akaryakıta, rafineri çıkışında, gümrük girişinde, sanayide yan ürün olarak ve diğer şekillerde üretilen akaryakıta ise ticarî faaliyete konu edilmeden önce eklenecek ulusal markerın, laboratuvar boyutlarındaki üretimleri tamamlanırken, orta ve büyük ölçekteki üretimler için ise tüm şartlar belirlendi. Kaçak akaryakıtın yasal olanından ayrılmasını sağlamak için yasal ürüne katılan bir işaret ile bu işaretin varlığını algılayan cihazlardan oluşan sistemi kapsayan ulusal marker, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun yaptığı işbirliği protokolü kapsamında TÜBİTAK tarafından 1 Ocak 2007 tarihi itibariyle üretimi tamamlanarak uygulamaya geçecek.

SİSTEM NASIL İŞLEYECEK?

TÜBİTAK’ın marker üretimi ardından rafineri dağıtım ve ihrakiye (gemilere ve uçaklara akaryakıt ikmalı yapan) şirketlere yıllık tüketimleri göz önüne alınarak en fazla 1 milyonda 1 kg kadar marker, tutanakla teslim edilecek. Bu şirketler kendi tesislerinde kurdukları enjeksiyon araçları ile rafineri çıkışında ve gümrükten girişlerde akaryakıtı işaretleyecek. Böylece Türkiye çapında dolaşıma giren akaryakıtın kaynağı bilinecek. Üretilen markerin nitelikleri, numune alımı, ve akredite laboratuvarlarda analizi gibi konularda eğitimden geçirilmiş sertifikalandırılmış personel tarafından da İlgili lisans sahibi tüzel kişiler tarafından ulusal marker eklenmiş akaryakıt içerisinde yeterli şart ve seviyede ulusal marker olup olmadığının kontrolü, ülke çapında kontrol cihazlarıyla markerlerin denetimleri yapılacak. İçinde marker bulunmayan akaryakıtı bulanan taşıt ve tesislere mühürleme yapılacak yakıtlara el konulanacak ve ilgililer hakkında cezai işlem uygulanacak.

/ ANKARA

18.09.2006

TZOB, Prag’da kongreye katıldı

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Avrupa Birliği (AB) üyesi 4 yeni ülkenin ziraat odalarının, TZOB’u da davet ederek, tam üyelikten sonraki tarım sektörünü değerlendirdiğini bildirdi.

Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, 4 Eylül 2006’da, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Macaristan ve Slovak Cumhuriyeti ziraat odalarının, Prag’da ‘’AB’ye Katılımın 2. Yılında Tarım Sektörünün Durumu’’ Kongresini düzenlediklerini belirtti.

Şemsi Bayraktar, kongrede, AB Tarımsal Organizasyonlar Komitesi (COPA)/ AB Tarımsal Kooperatifler Genel Komitesinin (COGECA) AB’de çiftçi haklarını korumadaki rolü, AB Komisyonu nezdinde daha etkin hizmet için neler yapılabileceği, yeni üyelerin 2. yılın sonundaki tarım sektörlerinin değerlendirilmesi ve tarımın çeşitli sorunlarının ele alındığını ifade etti.

TZOB’nin, COPA/COGECA’nın da ortak üyesi olması sebebiyle kongreye davet edilen tek ‘’katılımcı durumdaki’’ ülke olduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti: ‘’TZOB, AB’ye 2004 Mayısında katılan üyelerin deneyimlerinden faydalanmak, AB’nin ortak tarım politikalarının uygulandığı yeni üyelere tarımda sağladığı faydalar, ortak piyasa düzenlerinin uygulanışı, müdahale alımları, SAPARD kırsal kalkınma destekleri gibi uygulamalar hakkında gelişmeleri izleyebilmek amacıyla Prag’da düzenlenen Kongreye katıldı.’’

/ ANKARA

18.09.2006

İhracatın vitrini yurt dışı fuarları

Türkiye, 2007 yılında, yurt dışında millî düzeyde 147 fuara katılacak. AB ülkelerinden Sudan’a, Çin’e kadar birçok ülkede düzenlenecek fuarların inşaattan, züccaciyeye kadar geniş bir yelpazesi bulunuyor.

Alınan bilgiye göre, Türkiye fuarcılık alanında coğrafi konumunun avantajları ve bölgenin merkezi olabilecek potansiyeli ile giderek daha fazla önem taşırken, uluslararası pazarlamanın en etkin araçlarından birisi olan uluslar arası ticaret fuarları da dış pazarlara açılmak isteyen firmalar için önemli bir fırsat oluşturuyor.

Türk firmaları millî düzeyde 1999 yılında 83, 2000 yılında 84, 2001 yılında 89, 2002 yılında 91, 2003 yılında 106, 2004 yılında 129, 2005 yılında 212, 2006 yılında da 212 fuara katıldı.

Katılımcı firma ile alıcının karşılaştığı bir merkez niteliğini taşıyan fuarlarla, satış, iletişim, araştırma ve stratejik yararlar elde edilirken, hedef pazarlara da ulaşma imkânı bulunuyor. Yurt dışı fuarlar, firmaların kendi markalarını tanıtmaları bakımından uygun ortam oluştururken, yurt dışı fuarlarla Türk ihraç ürünlerinin yurt dışında tanıtılması ve yeni iş imkânlarının sağlanması amaçlanıyor.

Bu arada, Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) yurt dışı fuar organizatörü firma ve kuruluşlarca düzenlenmek üzere DTM’ye başvuruda bulunulan fuarların ihracata katkısının ölçülmesi amacıyla Yurt Dışı Fuarların Etki Analizi uygulamasını yürütüyor.

Bu doğrultuda, yurt dışında düzenlenen fuarlara katılan Türk firmalarının, söz konusu iştirakleri sonucunda ilgili ülkelere yönelik ihracatlarının seyrini takip ederek, devlet yardımları kapsamında desteklenen fuarların dış ticaret açısından somut sonuçlarını inceliyor. Uygulama ile yurt dışı fuarların dış ticarete yönelik sonuçları belirlenerek, kaynakların daha etkin kullanımının sağlanması ve önümüzdeki döneme ilişkin fuar taleplerinin değerlendirilmesi aşamasında daha selektif ve yönlendirici olunması amaçlanıyor.

/ ANKARA

18.09.2006

Çağrı, Ümraniye Namık Kemal’de

Çağrı Hipermarket 10. şubesini Ümraniye Namık Kemal Caddesi’nde açtı. 15 Eylül Cuma günü saat 14:30 da yapılan açılışa Ümraniye belediye başkanı Hasan Can’ın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Açılış öncesi kısa bir konuşma yapan Başkan Can, Ümraniye’nin ekonomisindeki yükselişe dikkat çekti.

Çağrı Hipermarket’in Ümraniye ekonomisine sağladığı hizmetleri beğendiğini söyleyen Can, “10. şubeniz Ümraniye halkına ve siz Çağrı ailesine hayırlı uğurlu olsun” diyerek kurdelayı kesti.

Ekonomide ki olumlu tablonun ve siyasî istikrarın iş adamlarına cesaret verdiğini ve yeni iş yerlerinin açılmasını tetiklediğini söyleyen Yönetim Kurulu Babşkan Yardımcısı Mustafa Kara, “10. şubemizde 45 kişiyi istihdam etmiş bulunuyoruz. Ayrıca Çağrı hipermarket, Ümraniye Namık Kemal şubesinde 30 bini aşkın ürünü, 850 metrekare satış alanında, kaliteli ve ucuz fiyata sunuyor” dedi.

Kara şöyle devam etti: “Müşteri memnuniyetinin sağlanması bu şubemiz için de öncelikli hedef olacaktır. Servis hizmetimizin yanı sıra, Salı günleri bakliyat reyonunda, Cumartesi günleri de sebze ve meyve reyonlarında halk günüdür.”

EKONOMİ SERVİSİ / İSTANBUL

18.09.2006

Kamyoncuların tercihi kırmızı-beyaz

Mercedes-Benz Aksaray Kamyon Fabrikası İmalat Müdürü Fuat Karakaya, iç piyasaya sundukları kamyonlarda en çok, Türk Bayrağı’nı oluşturan kırmızı ve beyaz renklerin tercih edildiğini söyledi.

Karakaya, yaptığı açıklamada, Mercedes-Benz Aksaray Kamyon Fabrikasının, Mercedes’in dünyada kamyon üretimi yaptığı 3 fabrikasından biri olduğunu belirtti. Taşımacılık sektörünün yaygın olduğu Türkiye’nin, kamyon firmaları için dünyadaki en önemli pazarlardan biri olduğunun altını çizen Karakaya, fabrikada siparişe göre farklı renk, model ve donanımlara sahip kamyon üretebildiklerini vurguladı. Karakaya, iç piyasa dışında, 56 ülkeye kamyon ihracatı yaptıklarını, her ülke ya da toplumdaki zevk ve beğeni farklılığının araçların renklerine de yansıdığını anlattı.

/ AKSARAY

18.09.2006

Ege Bölgesi yıldız firmalarla kalkınır

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, Ege Bölgesinde “yıldız firma’’ sayısının artması ve ‘’yıldız sektörler’’ oluşturulması gerektiğini belirtti.

Taşkın, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin büyüme sürecine girdiğini, bu süreçte Ege Bölgesi ve İzmir’in de başta yabancı yatırımlar olmak üzere birçok alanda, üretime yönelik faaliyetler içine girebileceğini belirtti.

Türkiye ihracatının yüzde 20’sinin İzmir’den yapıldığını, Ege Bölgesi’nde 41 organize sanayi bulunduğunu kaydeden Taşkın, bu göstergelere rağmen İstanbul Sanayi Odasının yayınladığı 500 büyük sanayi kuruluşu arasında Ege Bölgesi’nden 6-7 firmanın yer almasından üzüntü duyduklarını söyledi.

Taşkın, şöyle dedi: “Yıldız firma sayısını artırmak, yıldız sektörler oluşturmak zorundayız. Türkiye’de kültür balıkçılığı sessiz sedasız 400 milyon dolarlara ulaştı. Çevreyi kirletmeyen, açıkta, Avrupa standartlarında üretim yapan balık çiftlikleriyle bu sektörde yıldız firmalar oluşturabiliriz. Ege Bölgesi’nde son yıllarda gelişen jeotermal seracılıktan elde edilen ürünlerin yüzde 95’ini ihraç ediyoruz. Çanakkale’den Muğla’ya kadar uzun bir sahil şeridine sahip Ege Bölgesi’nde, ultra yat yapımı ve tersane için de müthiş bir potansiyelimiz var. Bunları kullanmak durumundayız. Marmara Bölgesi’ndeki tersanelerdeki üretiminin 4 yıllığına dolu olduğu bildiriliyor.’’

/ İZMİR

18.09.2006

Mini cooper görücüye çıkıyor

Almanların ürettiği mini cooper otomobilinin, jakuzili ultra lüks ‘’XXL’’ konsept modeli, gelecek hafta başlayacak Paris Uluslararası Otomobil Fuarında sergilenecek.

Fuarda sergilenmek üzere Paris’e getirilen konsept otomobil, daha şimdiden araba meraklılarının büyük ilgisin çekti.

ABD’de biri beyaz, diğeri siyah olmak üzere sadece iki adet üretilen konsept otomobilin boyu altı metre ve ağırlığı 2 ton civarında.

Altı tekerlekli otomobil, aynı zamanda altı kişi taşıma kapasitesine sahip. Satılmak için değil sadece gösteri için üretilen otomobilin bagajı açıldığında jakuzi haline dönüşebiliyor. Portatif durumdaki açılıp kapanan jakuzi, otomobil park ettiğinde hizmet verebiliyor. Ultra lüks otomobilde, mini bar, telefon, büyük ekran televizyon, dvd, gibi bütün konfor araçları mevcut. Konsept amaçla üretilen otomobilin siyah renklisi, şu anda Japonya’da sergileniyor.

Otomobil meraklıları, mini XXL modelinin, gelecek hafta başlayacak Paris Uluslararası Otomobil Fuarının en dikkat çekici markası olarak ön palana çıkacağına daha şimdiden kesin gözüyle bakıyorlar.

/ PARİS

18.09.2006

İstanbul’da global buluşma

Hazine Müsteşarlığı ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün (OECD) birlikte organize edeceği 2006 OECD Uluslararası Global Yatırımlar Forumu, 6-7 Kasım tarihlerinde İstanbul’da yapılacak.

Alınan bilgiye göre, yabancı sermaye yatırımları konusunda, geleceğe yönelik politika seçeneklerinin belirlendiği en önemli toplantılardan biri olarak kabul edilen OECD Forumu, uluslar arası yatırımcılar açısından büyük önem taşıyor.

2001 yılında Meksika’da, 2002 yılında Çin’de, 2003 yılında Güney Afrika’da, 2004 yılında Hindistan’da, geçen yıl da Brezilya’da düzenlenen Forum, her yıl, yatırım açısından en iyi performansa sahip ülkelerde düzenleniyor.

Yetkililer, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasında doğrudan yabancı yatırımların katkısına verilen önemin bir kez daha teyit edileceği Forumda, Türkiye’nin doğrudan yabancı yatırım çekme performansının uzmanlar ve yatırımcılar tarafından tartışılacağı Forum’da, yatırım ortamının daha güçlendirilmesi ve uygun politikaların belirlenerek uygulanması konuları ele alınacak. Forumda, Türkiye’nin yatırım ortamının daha da iyileştirilmesine yönelik yeni politikalar da tartışılacak.

/ ANKARA

18.09.2006

Bütün haberler