|
|
|
Asker göndermek riskli |
AKP Ankara Milletvekili Eyüp Sanay, “Türkiye Lübnan’a asker göndermeli mi?” sorusuna, “Eğer oradaki şartlar oluşmuşsa, oraya tüm taraflar için bir adalet götürülecekse olabilir. Ama sadece İsrail’in menfaatleri söz konusuysa o zaman bu mahsurludur” diye karşılık verdi.
AKP Ankara Milletvekili Eyüp Sanay, Türkiye’nin BM Barış Gücü kapsamında Lübnan’a asker göndermesi ile ilgili tartışmaları Yeni Asya’ya değerlendirdi. Sanay’a göre Lübnan’a asker göndermek büyük riskleri de beraberinde getirecek.
* Türkiye Lübnan’a asker göndermeli mi?
Eğer oradaki şartlar oluşmuşsa, oraya tüm taraflar için bir adalet götürülecekse olabilir. Ama sadece İsrail’in menfaatleri söz konusuysa o zaman bu mahsurludur.
* Barışı sağlamak mümkün olacak mı?
Niye olmasın? Mümkün olur ama BM’nin kararlı olması lâzım. Yaptırım gücünün olması lâzım.
* BM’nin yaptırım gücü var mı?
İstediği zaman var. Ama İsrail’e bugüne kadar yaptırım uygulamadı. İsrail için kaç tane karar alındıysa bunlar uygulanmadı. İsrail ilk defa ateşkese uydu ama o da şartlar onu gerektiriyordu ya da istediği şartlar oluştu ondan sonra uydu.
* İsrail ateşkesten sonra yine vurdu ama?
Evet vurdu. İsrail şartları kendine göre ayarlıyor ve uyguluyor. BM’nin kararları tavsiye değil. Nasıl asker gönderiyorsa, her iki tarafı da gerektiği zaman durdurma yetkisi olmalı. Yoksa Barış gücü askerleri bostan korkuluğu için gitmiyor.
* BM’nin taslak metninde “Hizbullah’la çatışmaya girilebilir” maddesi dikkatinizi çekti mi?
Öyle demiyor. Taraflardan hangisi olursa onunla çatışılır diyor.
* Bu büyük ihtimalle Hizbullah’tır. İsrail’e karşı çatışmaya girileceğini düşünüyor musunuz?
O tahminle bir şey diyemem. Eğer sadece Hizbullah’ı kapsıyor İsrail’le ilgili bir şey yoksa bu olmaz. Yanlı olur.
* Lübnan’ın güneyinde yer alan Barış Gücünün Hizbullah’la karşılaşma olasılığı daha fazla değil mi?
İsrail de vurabilir. Savaştır bu. Her iki taraf da birbirine karşı tarafın görünümünü vererek de vurabilir. Bu hileyi kullanabilirler. Ayrıca provokatörler olabilir.
* Barış ortamı olursa da Türkiye’nin asker göndermesini ister misiniz?
Barış sağlanacaksa gitmemizde ülke yararına, uluslar arası konjonktür bakımından yarar vardır.
* Provokasyonlardan endişe etmiyor musunuz?
Eğer provokasyon olursa bu iş bizim aleyhimize döner.
|
Kemal BENEK
/ ANKARA
23.08.2006
|
|
|
AKP'li Göksel: Büyük bir ihtimalle asker gönderilecek |
AKP Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar Göksel, ‘’Türkiye Lübnan’a büyük bir ihtimalle asker gönderecek’’ dedi. Göksel, AKP İzmir İl Başkanlığında, İl Başkanı Ali Aşlık ile düzenlediği basın toplantısında, Filistin ve Lübnan’da herkesi üzen, derinden yaralayan bir savaş yaşandığını belirtti.
Özellikle çocukların ve sivil halkın, son derece mağdur olduğu, öldüğü, binlerce insanın yaralandığı ve sakat kaldığı bir sürecin yaşandığını kaydeden Göksel, şöyle konuştu: “Biz, bu sürece seyirci olmanın ötesinde, bir şekilde dahil olalım istedik. İnsanı her şeyin merkezine yerleştirmiş bir inancın ve parti anlayışının mensuplarıyız. Dolayısıyla, oturup olayları takip etmenin ötesinde yapabileceğimiz her türlü katkıyı yapalım, verelim istedik. Genel Başkanımızın talimatıyla Genel Merkez Sosyal İşler Başkanlığı olarak, bir nakdi yardım kampanyası başlattık. Kampanya, AK Parti’nin tüm il, ilçe ve belde teşkilatlarının yanı sıra vatandaşlarımızın katkısıyla sürecek.’’
Hotar, bir gazetecinin sorusu üzerine, bölgeye Türk askerinin gönderilmesi kararı verilmesinden sonra, bu yardımların yerine ulaşmasının daha kolay olacağını bildirdi. Hotar, ‘’Yardımların dağıtımı, ulaştırılması bizim askerimizin kontrolünde olacak. Şu anda asker gönderilip gönderilmemesi kesinleşmek üzere. Büyük bir ihtimalle oraya askerimiz gönderilecek. Askerimizin orada bulunmasında fayda var’’ diye konuştu.
|
/ İZMİR
23.08.2006
|
|
|
Mehmetçik bugüne kadar nerelere gitti? |
Uluslararası barışın sağlanması amacıyla, BM VE NATO kararlarıyla, 63 bin 686 Türk askerinin, bugüne kadar 13 kez yurt dışında görev yaptığı bildirildi. Halen Kabil, Bosna-Hersek, Kosova, Letonya’da 1045 asker görev yapıyor.
Alan bilgilere göre, NATO ve BM’nin kararları doğrultusunda Türkiye, TBMM’dan çıkan yasalarla birçok ülkeye asker gönderdi. Dünya barışının korunmasına yönelik BM barışı koruma faaliyetlerine Türkiye’nin katkısı, 1950 yılında Kore Savaşı ile başladı. Daha sonra Somali, Bosna Hersek, Adriyatik Denizi, Arnavutluk, İran-Irak, Kuveyt, Doğu Timor, Gürcistan ve Afganistan’da görev aldı. Verilen görevleri başarıyla yerine getiren Türk askerleri, halen Kabil, Bosna Hersek, Kosova ve Letonya’da görev yapıyor.
|
/ ANKARA
23.08.2006
|
|
|
AKP’li Uzunkaya: İsrail, ütopik hayâl peşinde |
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya, İsrail’in ütopik hayallerle Lübnan’da zulüm yaptığını belirtti.
Vezirköprü İlçesi’nin Tatarkale, Çekalan, Danabaş, İmircik, Samuır, Yeşiltepe, Akören, Avdan, Örencik, Çeltek, İnkaya ve Kıratbükü köylerini ziyaret ederek halkın sorunlarını dinleyen ve KÖYDES Projeleri hakkında bilgi veren Milletvekili Uzunkaya’ya, partili yöneticiler eşlik etti. Daha sonra İlçe Teşkilatı’nda bir basın toplantısı düzenleyen Musa Uzunkaya, İsrail, ABD ve BM’yi kınadı. 1.5 ay boyunca Lübnan’a bomba yağdıran ve çoğunluğu çocuk sivilleri öldüren İsrail’in yaptıklarına batının seyirci kalmasını eleştiren Uzunkaya, “BM sanki İsrail’in yaşaması için kurulmuş. Bunu son olaylarla da teyit eder gibiler. ABD Dışişleri’nin açıklamaları BM’nin açıklamalarıyla örtüşüyor. Ellerinde taş ve sopadan başka bir şey bulunmayan sivillerin üzerine bomba yağdırılıyor. İsrail ütopik bir hayal uğruna zulümlerini arttırmıştır. Biz buna seyirci değiliz, olmayacağız da. Türkiye gerekenleri insanlık adına yapıyor” diye konuştu. (
|
/ SAMSUN
23.08.2006
|
|
|
Bahçeli: Lübnan’a değil, Kandil’e gidelim |
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ‘’Türkiye’nin güvenliğinin, Güney Lübnan’daki çatışma alanında değil Kandil Dağı’nda bulunmayı gerektirdiği apaçık ortadır’’ dedi.
Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Lübnan’a asker gönderme konusunu değerlendirdi. AKP yetkililerinin son açıklamalarının, hükümetin Lübnan-İsrail sınır bölgesinde görev yapacak Birleşmiş Milletler gücü emrine asker gönderme hazırlıklarının son aşamasına gelindiğini gösterdiğini ifade eden Bahçeli şunları kaydetti: “Türkiye’nin Irak’taki çıkarlarının ayaklar altına alınmasına seyirci kalan AKP hükümeti, şimdi de Türkiye’yi Ortadoğu anaforunun içine çekecek tehlikeli bir maceraya hazırlanmaktadır. Burası, Lübnan hükümetinin otoritesini icra edemediği ve savaş şartlarının hüküm sürdürdüğü bir kronik gerginlik, husumet ve çatışma alanıdır.’’
Lübnan’daki BM gücüne asker gönderilmesine izin verilmesinin TBMM’nin yetkisinde olduğunu ifade eden Bahçeli, ‘’Başta AK Parti Meclis Grubu olmak üzere TBMM’nin yapacağı en hayırlı iş, Türkiye’nin bu maceraya sürüklemesine izin vermemek ve bu vesileyle erken seçim kararı alarak Türkiye’yi Kasım ayında seçime götürmek olacaktır’’ dedi.
|
/ ANKARA
23.08.2006
|
|
|
Yangın alarmı |
Bu yıl çıkan 1448 orman yangınında 2 bin 533 hektar alanın yandığını bildirildi. Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe’nin imzasıyla dün valiliklere gönderilen genelgeyle Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde Ağustos sonuna kadar izinlerin kaldırıldığı ifade edildi.
Meteoroloji Genel Müdürlüğünün verileri doğrultusunda önümüzdeki günlerde hava sıcaklığının mevsim normalleri üzerinde seyredeceği göz önüne alınarak, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe’nin imzasıyla dün valiliklere gönderilen genelgeyle Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde Ağustos sonuna kadar izinlerin kaldırıldığı ifade edildi. Yangın riski yüksek bölgelerde, vatandaşların piknik yapmaları konusunda varolan denetimlerin daha da artırılması ve gerekli yerlerde 1 ay süreyle yasaklanmasının da talimatlandırıldığı kaydedildi.
Poliste sabotaj şüphesi arttı
Orman yangılarının son zamanlarda artış göstermesi üzerine polisin, sabotaj olasılığına karşı istihbari çalışma yaptığı bildirildi. Emniyet Genel Müdürlüğünden bir yetkili, orman yangınlarının polis açısından da dikkat çekici boyutlarda olduğunu belirterek, 3-5 yerde aynı anda yangın çıkmasının kuşkuları artırdığını bildirdi. Yangının çıktığı yerlerin tamamına yakınının jandarma bölgesi olduğunu vurgulayan yetkili, ‘’Sabotaj söz konusu ve bu birden çok oluyorsa akla ilk önce terör örgütü geliyor’’ dedi.
PKK üstlendi
Türkiye’de son 4 gündür Akdeniz ve Ege Bölgesi’nde devam eden orman yangınları ile ilgili olarak sabotaj şüphesinden sonra PKK terör örgütüne bağlı Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) kendi doğal üyeleri tarafından gerçekleştirildiğini ileri sürdü. Örgüt orman yangınlarını üstlenirken konu ile ilgili açıklama nasname.com internet sitesinde yer aldı.Örgüte bağlı TAK, ulusal değerlerine yapılan saldıranlara eylemleri ile aynı dilden cevap verdiklerini ve vermeye devam edecekleri şeklinde kin kustu. Kürdistan bölgesinde yapılan saldırılara karşılık olarak intikam ile cevap verdiklerini belirten örgüt, intikam çağrıları üzerine Türkiye üzerinde dumanlar yükseldiğini iddia etti.
|
/ ANKARA/ VAN
23.08.2006
|
|
|
YÖK’ten denkliğe yeni düzenleme |
YÖK’ün, yurt dışında tanıdığı üniversitelerden alınan Tıp Doktorluğu, Diş Hekimliği ve Eczacılık alanlarından alınan diplomaların Türkiye’de tanınması için Seviye Tespit Sınavı’na girme zorunluluğu kaldırıldı.
Ancak eğitim düzeyi ve içeriği konusunda tereddüte düşülen adaylara yönelik Seviye Tespit Sınavı düzenlenecek.
YÖK Genel Kurulunun 18 Ağustos 2006 tarihli toplantısında kabul edilen karar, internet sitesinden de duyuruldu.
Kararla, 1997 yılından itibaren Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliği’nin 6. maddesinin (b) bendi uyarınca yapılan seviye tespit sınavlarının uygulama esaslarını belirleyen YÖK Yürütme Kurulu kararları yürürlükten kaldırıldı.
Karara göre, Tıp Doktorluğu, Diş Hekimliği ve Eczacılık dallarını kapsayan Sağlık Bilimleri alanında yurt dışından alınan diplomaların Türkiye’de geçerli olabilmesi için gerekli denklik işleminin yapılabilmesine yönelik düzenlenen Seviye Tespit Sınavı’nın bundan böyle uygulanmasına son verildi. YÖK’ün yurt dışındaki tanıdığı üniversitelerden söz konusu dallarda alınan diplomaların denkliği için artık Seviye Tespit Sınavı’na girilmeyecek.
YÖK ve ilgili ülkenin eğitim makamlarınca tanınmayan üniversitelerden alınan diplomaların denklik işlemleri için yapılan başvurular reddedilecek. Diploma alınan kurumun tanınması koşuluyla eğitim programının Türkiye’deki üniversitelerde verilmekte olan eğitim programına denk olduğu, eğitim düzeyi ve alanı açıkça tespit edilenlere denklik belgesi verilecek.
|
/ ANKARA
23.08.2006
|
|
|
Sağlıkçılara YÖK’ten müjde |
YÖK Genel Kurulu Üniversitelerarası Kurulun kararını onaylayarak Laborant ve Veteriner Sağlık programlarının sağlıkla ilgili bir üst öğrenim olduğu yönünde karar verdi.
Türk Sağlık-Sen’in yaptığı başvuruyu Üniversiteler arası kurula götüren YÖK kuruldan olumlu görüş çıkması üzerine 18 Ağustos’ta yapılan YÖK Genel Kurulda bu bölümün sağlıkla ilgili bir üst öğrenim olduğunu kabul ederek tarihinde ilk kez karar değiştirmiş oldu.
Böylelikle Laborant ve Veteriner Sağlık bölümü mezunu çalışanlar ek ödeme ve özel hizmet tazminatlarını yüksek öğrenim gören personel düzeyinde almış olacak. YÖK kararını yazıyla Sağlık Bakanlığı’na bildirecek. Sağlık Bakanlığı da taşra teşkilâtlarına yazacağı bir yazıyla bu kararı duyuracak ve bu personelin yüksek öğrenim düzeyinde ek ödeme ve özel hizmet tazminatlarından yararlandırılmasını isteyecek. Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci kararı memnuniyetle karşıladıklarını belirterek “Konuyla ilgili sunduğumuz hukuki delillerden sonra bu yönde bir karar alınmasını bekliyorduk” dedi.
|
Ahmet TERZİ
/ ANKARA
23.08.2006
|
|
|
Saraçoğlu son yolculuğuna uğurlandı |
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi ve Ortadoğu Gazetesi sahibi Zeki Saraçoğlu, sevenleri ve meslektaşları tarafından son yolculuğuna uğurlandı. Saraçoğlu için önce sahibi olduğu Ortadoğu Gazetesi önünde bir tören yapıldı. Saraçoğlu’nun Türk bayrağına sarılı tabutu, cenaze aracı içinde gazetenin önüne getirildi.
Törene, kardeşi Çetin Saraçoğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır, Sağlık eski Bakanı Halil Şıvgın, MHP eski Milletvekili Seyfi Şahin, Gazete Başyazarı Orhan Tahsin ile birlikte gazete çalışanları ve yakınları katıldı. Zeki Saraçoğlu için Fatih Camii’nde tören düzenlendi. Buradaki törene, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DYP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, İstanbul Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, sanatçı Serdar Gökhan, Hilmi Şahballı, gazete çalışanları ve yakınları katıldı. Cenaze kılınan namazın ardından Topkapı’daki aile mezarlığında toprağa verildi.
|
/ İSTANBUL
23.08.2006
|
|
|
Yazıcıoğlu: Krizlerin faturası çalışanlara çıkıyor |
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, ‘’İktidarlar, önce yanlış ekonomik politikalarla kriz yaratıyorlar, sonra da bu krizin faturasını çalışanlara çıkarıyorlar’’ dedi.
Yazıcıoğlu, Memur-Sen ve Kamu-Sen’in ‘’Toplu Görüşme Takip Merkezi’’ çadırlarını ziyaret etti. Muhsin Yazıcıoğlu ilk olarak Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Aksu ile görüştü. Yazıcıoğlu, burada yaptığı konuşmada, krizin sebebinin kamu çalışanları ya da esnaf olmadığını, sorumlunun doğrudan hükümet olduğunu söyledi. ‘’İktidarlar, önce yanlış ekonomik politikalarla kriz yaratıyorlar, sonra da bu krizin faturasını çalışanlara çıkarıyorlar’’ diyen Yazıcıoğlu, ‘’Hükümetin gücünün, sabit gelirli vatandaşa yettiğini’’ öne sürdü.
|
/ ANKARA
23.08.2006
|
|
|
Bulgar göçmenleri, Türkiye’den önce AB’ye girecek |
Türkiye ve Bulgaristan’da çifte vatandaşlığı olanlar, Bulgaristan’ın 2007’de AB’ye girmesiyle serbest dolaşım hakkından yararlanabilecek.
Türkiye’de üç yüz elli bin civarında çifte pasaportlu göçmen bulunduğunu belirten Bulgaristan’ın Bursa Fahri Konsolosu Hayati Korkmaz, “Türkiye ve Bulgaristan’da farklı isim kullananlar, Avrupa Birliği’ne girdikten sonra sıkıntı yaşayacaklar. Bu sebeple tek isim kullansınlar” dedi.
Çifte vatandaşlıkta ciddî sorunlar yaşandığını belirten Bulgaristan’ın Bursa Fahri Konsolosu Hayati Korkmaz, şimdilik önemli gözükmeyen konuların, Bulgaristan’ın AB’ye girmesinden sonra iki ülke için ciddî bir sorun olarak ortaya çıkabileceğini söyledi. “Türkiye’de 350- 400 bin çifte vatandaşlığa sahip insan var. Bunların yüz bine yakını Bursa’da ikamet ediyor. Bulgaristan’da yakın zamanda sayım yapılacak. Bu vatandaşlar, Bulgar vatandaşı mı, Türk vatandaşı mı gözükecek belli değil. AB bu konuya çözüm isteyince, Bulgaristan radikal kararlar alacaktır. Böyle olunca da birçok vatandaş mağdur duruma düşebilir. Vatandaşların bu durumu bugünden çözmeleri gerekir” diyen Korkmaz, vatandaşların isim konusunu mahkemelere başvurarak halledebileceklerini hatırlattı. Korkmaz, çifte vatandaşlığın hala alınabildiğini belirtti.
|
/ BURSA
23.08.2006
|
|
|
Aile danışma merkezleri takipte |
Diyanet İşleri Başkanlığı, geçtiğimiz günlerde kendilerine müracaat eden vatandaşlara verdikleri tavsiyelerle gündeme gelen Aile Danışma Büroları’nı sıkı takibe alacak.
Telefon kayıtlarını daha sık takip edecek olan Başkanlık, vatandaşlara “hurafeye dayalı önerilerde bulunan” çalışanlar hakkında zaman kaybetmeden cezaî işlem başlatacak.
Diyanet İşleri Başkanlığı, bugüne kadar altmış bir il müftülüğünde açılan Aile Danışma Büroları’nı sıkı takibe alıyor.
Bu çerçevede, İslâmın aileye verdiği değerin anlatılması, aile değerlerinin yaşatılması, töre ve namus cinayeti, aile içi şiddet, kadına karşı ayrımcılık gibi konularda halk arasında yerleşmiş yanlış dinî kanaatlerin düzeltilmesi amacıyla kurulan bürolara yönelik yeni tedbirler alınacak.
Aile danışma merkezlerine yönelik yapılan teftişler artırılacak, telefon kayıtları daha sıkı kontrol edilecek. Vatandaşlara hurafelere dayalı bilgiler verdiği ortaya çıkan çalışanlar hakkında ivedilikle cezaî işlem başlatılacak. Bürolarda çalışanlara yönelik yeni eğitim programları da hazırlanacak.
|
/ ANKARA
23.08.2006
|
|
|
Fransız genç kız Müslüman oldu |
Fransa’nın Cannes şehrinde oturan Ophelie Ansel (21), arkadaşı Sedat Perk ile geldiği Kayseri’de Müslümanlığı seçti.
Kayseri Müftülüğü’nde düzenlenen törende, Müftü Şaban İşlek, İslam dini hakkında Ansel’e temel bilgiler verdi. Daha sonra Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman olan Ansel, “Sema” adını aldı. İşlek, Ansel’e Fransızca Kur’ân meali hediye etti. Sedat Perk, Ansel’in yaşantılarından etkilenerek Müslüman olmaya karar verdiğini ifade ederek gelecek yıl evleneceklerini belirtti.
|
/ KAYSERİ
23.08.2006
|
|
|
Bayar, mezarı başında anıldı |
Türkiye Cumhuriyeti’nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, ölümünün 20. yılında, Bursa’nın Gemlik ilçesine bağlı Umurbey beldesindeki anıt mezarı başında törenle anıldı.
Anıtmezara Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Bursa Valiliği, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Bayar’ın ailesi adına çelenklerin konulması ve saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan törende, Celal Bayar’ın kızı ve Celal Bayar Vakfı Başkanı Nilüfer Gürsoy ile torunları Prof. Dr. Akile Gürsoy, Emine Gürsoy ve Bilge Özkan, anıt mezar girişinde taziyeleri kabul etti.
Anıt mezardaki törenin ardından Celal Bayar Vakfı Kütüphane Salonu’nda, Bayar’ın torunu Prof. Dr. Akile Gürsoy ile Prof. Dr. Feroz Ahmad ve Prof. Dr. Bozkurt Güvenç’in katılımıyla ‘’Türkiye’de Demokrasi ve Celal Bayar’’ konulu panel yapıldı. Kütüphanedeki toplantının ardından Umurbey Çarşı Camisi’nde mevlit okutuldu.
|
/ UMURBEY
23.08.2006
|
|
|
Ağar: Bayar, olmasa DP olmazdı |
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar merhum Cumhurbaşkanı Bayar’ın, Cumhuriyet tarihinin çok önemli bir şahsiyeti, Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde yetişmiş, siyasal kimliği ve tecrübeleriyle her devirde önemli bir insan olduğunu söyledi.
3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, ölümünün 20. yılında, Bursa’nın Gemlik ilçesine bağlı Umurbey beldesindeki anıt mezarı başında düzenlenen anma törenine katılan DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar merhum Cumhurbaşkanı Bayar’ın, Cumhuriyet tarihinin çok önemli bir şahsiyeti, Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde yetişmiş, siyasal kimliği ve tecrübeleriyle her devirde önemli bir insan olduğunu söyledi.
Ağar, şöyle konuştu: “Demokrasinin temelindeki sivilleşmenin öncüsü merhum Bayar, Türkiye’nin ilk sivil başbakanı ve cumhurbaşkanıdır. Demokrasiyi kavramış, hatmetmiş ve yaşatmış biri olan merhum Bayar olmasa Demokrat Partinin olması mümkün değil. Yaşı ilerlemesine rağmen, 63 yaşında DP’ye genel başkan olduğu vakit, 7 Ocak 1946’da bugün birçok insanın üşendiği, o dönemde yolların, uçağın, helikopterin olmadığı dönemde, adım adım Türkiye’yi gezebilmesinin altında yatan en önemli şey inancı, azmi ve kararlılığıdır.’’
AB başlangıç sürecinin DP ile başladığına değinen Ağar, ‘’bugün bize düşen hizmet, Türkiye’nin Cumhuriyeti’nin ebedi olması konusundaki atılmış olan sağlam temelleri, tabiri caizse deprem binalarında yapılan güçlendirmeyi, siyaset alanlarında yapmak suretiyle daha güçlü ortaya koyarak gelecek nesillere emaneti sağlıklı bir şekilde teslim etmektir. Onun için hiç kimse siyaseti demokrasi dışı çağda arayamaz’’ dedi.
|
/ UMURBEY
23.08.2006
|
|
|
Kamu görevlisi eleştiriye alışmalı |
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, basın özgürlüğünü belli ölçülerde abartmaya hatta kışkırtmaya başvurmayı da içerdiğini belirtirken, kamu çalışanlarının da başkalarına kıyasla daha sert eleştirilere muhatap olmasının normal karşılanması gerektiğini vurguladı.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, basın özgürlüğüne ilişkin tesbitleri de içeren kararı, Gazeteci Tuncay Özkan aleyhine eski İçişleri Bakanı Saddettin Tantan’ı “görevinden dolayı basın yolu ile adiyen tahkir” suçundan açılan dava sürecinde verdi.
Özkan’ın beraat kararı onandı
Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Özkan hakkında verdiği beraat kararının Tantan’ın vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine davayı ele alan Yargıtay 4. Ceza Dairesi, Özkan’a yetersiz gerekçeyle beraat kararı verildiğine işaret ederek, yerel mahkemenin kararını bozdu. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 4. Ceza Dairesi’nin bu kararına itiraz ederek, yerel mahkemenin beraat kararının onanmasını istedi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Başsavcılığın itirazını kabul ederek, yerel mahkemenin beraat kararını oy çokluğu ile onadı.
“Basın özgürlüğü abartmayı da içerir”
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun kararında, basın özgürlüğüne yönelik şu tesbitlere yer verildi: “Yargılama konusu haber ve yorum metinlerindeki eleştiri ve değer yargılarının bir kısmı sert ve çarpıcı bir üslûpla dile getirilmiştir.
Esasen, eleştirinin sert bir üslûpla gerçekleştirilmesi, kaba olması ve nezaket sınırlarını aşması, eleştirenin amacına, psikolojisine, eğitim ve kültür düzeyine bağlı bir olgudur. Ancak kabul edilmelidir ki, basın özgürlüğü, belli ölçülerde abartmayı, hatta kışkırtmaya başvurmayı da içerir. Gazetecilerin yazılarında kullandıkları deyimler ‘polemik’ niteliğinde olsa da nesnel bir açıklamayla desteklendiğinde bu ifadeler asılsız kişisel saldırı olarak görülemez. Kaldı ki, kamu görevinde bulunan veya talip olanların, diğerlerine oranla daha sert eleştirilere muhatap olması da doğal karşılanmalıdır.”
|
/ ANKARA
23.08.2006
|
|
|
Çelik’ten YÖK’e “tedvir” tepkisi |
Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda ve Yükseköğretim Kanununda “tedviren atama'' diye birşey olmadığını belirterek, “Tedviren atamanın yasal olarak zerre kadar altyapısı yoktur'' dedi. Çelik olayı dâvâ konusu yapıp yapmayacakları sorusunu “İnceletiyoruz” diye cevapladı.
Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda ve Yükseköğretim Kanunu’nda ‘’tedviren atama’’ diye birşey olmadığını belirterek, ‘’Tedviren atamanın yasal olarak zerre kadar altyapısı yoktur’’ dedi.
Bakan Çelik, Başkent Öğretmenevi’nin bahçesinde düzenlenen öğretmenevleri sergisinin açılışında, gazetecilere açıklama yaparak, sorularını cevapladı. YÖK’ün 15 yeni üniversite ile ilgili kararına değinen Çelik, şöyle konuştu: “YÖK’ün 15 yeni üniversiteye tedviren rektör ataması yapmasıyla ilgili ben bir gazeteye detaylı açıklamalarda bulundum. Bunun ötesinde birşey söyleyecek değilim. Yalnız, siz basın mensuplarından şunu istirham ediyorum: Tedviren kelimesi ne anlama gelir, sözlüğe bir bakın. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda tedviren atama diye birşey var mı? 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nda tedviren atama diye birşey var mı? Tedviren atama ilk defa 1987 yılında icat edilmiş ve tedviren atama ile ilgili Danıştayın verdiği kararlar var, Maliyenin yayınladığı tebliğler var. Tedviren atamanın hukukta yeri yoktur. Tedviren atamanın yasal olarak zerre kadar altyapısı yoktur. Asaleten, vekaleten atama diye birşey vardır ama tedviren atamanın yasal altyapısı yoktur. Dolayısıyla aslında yasal değildir. Tedviren atama ne demektir: Asaleten birini atayacaksınız. Vekâleten de atayacak birini bulamazsanız, vekâleten atanma şartlarına haiz birini bulamazsanız işte o zaman tedviren atama yapacaksınız. Meseleyi bir de bu tarafıyla görmenizi, medyamızın meseleye biraz da bu taraftan yaklaşmasını rica ediyorum.’’
‘’Bunu dava konusu yapacak mısınız?’’ sorusuna karşılık Çelik, ‘’Onu inceletiyoruz. Süreci inceletiyoruz. Şu anda bununla ilgili birşey söylemem erken olur’’ dedi.
|
/ ANKARA
23.08.2006
|
|
|
Su ürünleri TBMM’de |
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, Ekim ayında TBMM’de görüşülecek olan Su Ürünleri Yasa Tasarısı ile ‘’balık çiftliklerinin, Türkiye’deki tüm koylar ile doğal ve arkeolojik SİT alanlarına 15-30 yıllık sürelerde konuşlanacağını’’ belirtti.
Ersin, İzmir’in Karaburun ilçesinde Çeşme-Alaçatı ve Karaburun yarımadasındaki sitelerin yöneticileri ve temsilcilerinin katıldığı bir toplantıda, “Yeni Çevre Kanunu ve Balık Çiftlikleri’’ konusunda yaptıkları çalışmaları anlattı.
Ersin, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, yeni Çevre Kanunu ile balık çiftliklerinin körfez, koy, doğal ve arkeolojik SİT alanları gibi yerlerden, bir yıl içinde açık denizlere taşınmasının asalaştığını belirtti. Ersun, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve hükümetin Meclis’e gönderdiği yeni “Su Ürünleri Yasa Tasarısı’’ ile balık çiftliklerinin, su ürünleri sektörünün yeniden körfez ve koylarda, uzun süreli kalmasının gündeme geleceğini öne sürdü.
|
/ İZMİR
23.08.2006
|
|
|
Şemdinli dâvâsı yarın devam edecek |
Hakkari’nin Yüksekova İlçesi’ndeki Umut Kitapevi’nde meydana gelen patlama olayının sanıklarından PKK terör örgütü itirafçısı Veysel Ateş’in yargılanmasına 24 Ağustos 2006 Perşembe günü Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edilecek.
Davanın 19 Haziran 2006 tarihinde görülen duruşmasında olayın diğer sanıklarından jandarma astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz’in 39 yıl 5 ay 27’şer gün ağır hapis cezasına çarptırılırken, terör örgütü PKK itirafçısı Veysel Ateş’in dosyası avukatının hazır bulunmadığı gerekçesiyle tefrik edilerek, ertelenmişti. Yarın görülecek davanın duruşmasında çekilen hakim Ferhat Erbaş’ın yerine 3. Ağır Ceza Mahkemesi yedek hakimi Sinan Sivri’nin görev yapması bekleniyor.
|
/ VAN
23.08.2006
|
|
|
Otomobiller hararetleniyor |
Sürücüleri tarafından kontrol edilmeden trafiğe çıkarılan çok sayıda otomobil, aşırı sıcakların da etkisiyle hararet yaparak arızalandı.
Konya Oto Tamircileri Odası Başkanı Ali Demirkol, sıcakların etkili olduğu son haftalarda motor üzerine çalışan tamirci esnafının yoğun günler geçirdiğini söyledi. Birçok sürücünün sıcaklarda otomobiline dikkat etmeden trafiğe çıktığını ifade eden Demirkol, “Sıcaklar yüzünden araçların fanları sık aralıklarla otomatik olarak devreye giriyor ve sıcaklığı düşürüyor. Ancak fanın arızalandığı durumlarda otomobilde büyük zararlar ortaya çıkabilir. Fan devreye girmeyince hararet birden 120 derecenin üzerine çıkıyor ve motor yanabiliyor” dedi. Hararet yüzünden meydana gelebilecek motor arızalarının onarımının 5 bin YTL’ye kadar çıkabileceğini dile getiren Demirkol, sürücülerin dikkatli olması gerektiğini söyledi. Konya Makine Mühendisleri Odası Başkanı Yrd. Doç. Mete Kalyoncu ise sürücülerin aracına binmeden önce radyatördeki su miktarını kontrol etmesi gerektiğini bildirdi.
|
/ KONYA
23.08.2006
|
|
|
Enerji politikası mutabakatı tamam |
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, kısa vadede enerji politikalarının ortak olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gözden geçirilmesi konusunda mutabakata varıldığını bildirdi.
Başbakan Erdoğan, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ve yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Kabulde, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen de bulundu. Basına kapalı olarak gerçekleşen kabul, yaklaşık 1,5 saat sürdü.
Hisarcıklıoğlu, kabulün ardından yaptığı açıklamada, TOBB Yönetim Kurulu olarak her 6 ayda bir Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret ettiklerini, bugünkü görüşmenin de bu çerçevede gerçekleştiğini söyledi. TOBB’un 9 bin 200 üyesine yönelik olarak her 6 ayda bir anket çalışması yaptığını da kaydeden Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:‘’Bu anketin değerlendirmesini Sayın Başbakan ile yaptık. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde oluşması gereken sanayi politikaları ve sanayi stratejisi üzerinde durduk. Bununla ilgili Türkiye’nin rekabet gücü ve dış satımını artıracak unsurların ön plana çıkarılması çerçevesindeki görüşlerimizi aktardık.’
|
/ ANKARA
23.08.2006
|
|
|
|