BİA² Medya Gözlem Masasının raporunda, 67 kişiye açılan 56 dâvâ, yerel mahkemelerde hakkını arayan dört gazeteci ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuran 15 kişiye dair bilgiler yer alıyor. Raporda, TCK’nın 288 (yargıyı etkilemeye teşebbüs), 301/159 (Türklük ve devlet kurumlarını aşağılamak), 318 (halkı askerlikten soğutmak) ve 216. (kin ve düşmanlığı tahrik) maddelerinden açılan dâvâlar öne çıkıyor.
“Medya Özgürlüğü ve Bağımsız Gazetecilik İzleme ve Haber Ağı”- BİA² Medya Gözlem Masası, 2006 yılının Nisan-Mayıs-Haziran aylarını kapsayan 12 sayfalık ikinci Üç Aylık Medya Gözlem Raporu’nda, gazeteci, yazar ve aktivistlerin durumu, “saldırı ve tehdit”, “gözaltı ve tutuklamalar”, “dava ve girişimler”, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi”, “RTÜK uygulamaları”, “düzenleme ve hak aramalar” ve “Sansüre tepkiler” başlıklarıyla işleniyor.
Raporda, 67 kişiye açılan 56 dava, yerel mahkemelerde hakkını arayan dört gazeteci ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuran 15 kişiye dair bilgiler yer alıyor.
Raporda, TCK’nın 288 (yargıyı etkilemeye teşebbüs), 301/159 (Türklük ve devlet kurumlarını aşağılamak), 318 (Halkı askerlikten soğutmak), 216 (Kin ve düşmanlığı tahrik) iddialarıyla açılan davalar öne çıkıyor, Başbakan Erdoğan da kendisine yönelik eleştirilere tazminat davalarıyla cevap veriyor.
YARGININ “BAĞIMSIZLIĞI”
Son üç aydaki gelişmeler yargının bağımsızlığıyla ilgili sorular ortaya koyuyor. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısal ve işlevsel özerkliğinin bulunmamasının yanı sıra Genelkurmay Başkanlığı ve Emniyetin suç duyurusunda bulunan kurumların başında gelmesi, basın ve ifade özgürlüğü açısından endişe verici sonuçlar ortaya koyuyor.
Gazetecilerden esnafa uzanan geniş yelpazede 40 kişi, son bir yılda, eski TCK’den 159 da dahil 301. maddeden yargılandı, yargılanmaya devam ediyor.
TERÖRLE MÜCADELE KANUNU
Rapor, Ceza Yasası’nın bir yılda yol açtığı sonuçlar göz önündeyken iktidarın, TMK’yı oylamasını “Basın ve düşünceyi ifade etme özgürlüğünü hafife alma” olarak nitelendiriyor.
Halen gazeteci Neşe Düzel ve Sebati Karakurt’un yargılanmasına sebep olan ve 29 Haziran’da Meclis’te kabul edilen TMK, hapis cezalarını arttırmak ve yaymakla kalmıyor, yayınlardaki cezai sorumluluğu kimi durumlarda gazete sahibi ve sorumlu müdürlerin ötesinde “yayın sorumlusu”na kadar genişletiyor.
Daha önce para cezası öngören maddeleri hapis cezası getirecek şekilde değiştirilen ve yayın durdurmanın yolunu açan yasa Kürt Sorunu gibi meselelerin tartışılması ve medyada işlenmesinin önünde ciddi bir engeli oluşturacak.
Gazeteci Hrant Dink’e “Ermeni Kimliği” yazı dizisi sebebiyle 159’dan açılan dâvânın serüveni yerel ve yüksek mahkeme arasındaki değerlendirme farklılıkları sebebiyle önemli bir örnek teşkil etti. Örneğine “kin ve düşmanlığa tahrik” davalarında gördüğümüz bu Dink Davası’nda da olduğu gibi “adalet duygusu”na zarar veriyor.
İnsan hakları savunucuları, sadece son 1,5 yılda Türkiye’ye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) 332 bin 500 YTL fatura çıkaran TMK’nın veto etmesi için umutlarını Cumhurbaşkanı Sezer’e bağlamış durumda.
“HALKI ASKERLİKTEN SOĞUTMA”
YAYILAN YENİ TEHDİT
“Ülkede Özgür Gündem” gazetesi muhabiri Birgül Özbarış hakkında vicdani retle ilgili haber ve röportajlar sebebiyle yedi dava açıldı, 21 yıl hapsi isteniyor.
“Birgün” gazetesi Pazar Eki editörü Gökhan Gençay Vicdani retçi Erkan Bolot’la söyleşi yaptı, “Yeni Aktüel” dergisi yazarı Perihan Mağden “Vicdani Ret Bir İnsan Hakkıdır” başlıklı bir yazı yazdı. Her iki gazetecinin üçer yıla kadar hapsi isteniyor.
Askeri kanun ve yargılama usullerinde yapılan değişiklikle Abdurrahman Dilipak gibi kişilerin askeri mahkemede yargılamalarının yolu kapatıldı. Ancak sivilleri yargılayan sivil mahkemeler askeri nitelikli bir suçtan Askeri Ceza Kanunu’na atıf yapabilecek.
DEVLET İNCİNİNCE, 301’DEN
YARGILANANLAR 40’I GEÇTİ
“Türklüğü aşağılama” suçlaması en son “Baba ve Piç” romanının yazarı Elif Şafak, Metis Yayınları sorumlusu Semih Sökmen ve çevirmen Aslı Biçen’e yöneldi. Dünya Ermenileri Genel Patriği Karekin II hakkında da soruşturma açıldı.
Yargı ve güvenlik güçleri, her ifade özgürlüğü kullanımına dâvâ açan, yargılamalara da şiddet bulaştıran Hukukçular Birliği üyesi Kemal Kerinçsiz ve çevresine hoşgörüsünü sürdürüyor.
|