Mazlum-Der Genel Başkanı Ayhan Bilgen, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) Tasarısı’nın inanan ve muhazakar insanlar için tehdit unsuru olduğunu belirterek, sivil toplumun TMK’nın yasalaşması durumunda tehdit altında kalacağını söyledi.
Bilgen, TMK’nın yeniden Meclis tarafından gözden geçirilmesini istedi. Mazlum-Der Kütahya Şubesi’nin düzenlediği İnsan Hakları Okulu’nun sertifika dağıtım töreninde konuşan Genel Başkanı Bilgen, toplumun TMK Tasarısı’na karşı feryada dönüşen tepkisinin dikkate alınmasını isteyerek şunları söyledi:
“Toplumun farklı kesiminin kaygılarını dikkate almak demek hukuk dışı siyaset üstü bazı güç merkezlerine boyun eğme anlamına asla gelmez. Ve gerilim çıkarmama adına buna boyun eğen yaklaşımlar bizzat siyaset kurumunun kendini yıpratır. Toplumun medyanın sivil toplum örgütlerinin kolayca baskı altına alınmasına fırsat verir. Biz bu noktada özellikle TMK’nın mutlaka bütün boyutlarıyla daha geniş tartışılması gerektiğini toplumun bu anlamda feryada dönüşen tepkisinin dikkate alınmasının gerektiğini ve yasa çıktıktan sonra da ortaya çıkacak sonuçlardan dolayı kimsenin şikayet etmemesinin altını çiziyoruz. Bu yasa kısmî iyileştirme bile bu Meclisten geçerse sadece sanıldığı gibi silahlı kurumlar değil vakıflar sendikalar medya yani legal biçimde çalışan STK kuruşları büyük bir tehdit altında kalacaktır. Bu tehdidin hukukçular tarafından hangi konjonktürde nasıl yorumlanacağını bugünden kestirmek mümkün değil. Bugün için burada bahsedilen biz değiliz PKK ve bazı sol gruplar diyen çevreler biraz geri dönük baktıklarında görecekler ki 312., 159. ve bir kısım başka maddeler DGM’ler gibi bazı maddeler nasıl inanan, muhafazakar insanlar için tehdit olmaya başladıysa onların aleyhinde yorumlanıp uygulandıysa mevcut TMK Tasarısı da aynı imkanlara aynı esnekliğe aynı muğlaklığa sahiptir. Bir süre sonra şartlar değiştiğinde konjontür değiştiğinde bu tehlikeyi bu felâketi beraberinde getirebilir. Bu tehlikeye karşı uyanık olmak ve bu tehlikeye karşı yapılacak tepkiyi bugün göstermek gerekir. TMK yasa tasarısı geri çekilmelidir. Şiddet olayları özgürlükler kısıtlanarak sona erdirilemez. Özgürlükler yeni açılımlarla genişletilmelidir.”
|