|
Beyinde niyet ve düşünceye göre molekül üretildiğini biliyor muydunuz? Niyetlere göre molekül mü olurmuş demeyin. Oluyor işte.
Evet, niyet, kanaat, düşünce, duygu ve hale göre beyin hormonlar ve moleküller üretiyor.
Stres - mutluluk, üzüntü-sevinç gibi hallerde adrenalin ve endorfin hormonları salgılandığı bilini-yordu.
Bilginin beyindeki sinir hücrelerinin aralarında elektriksel bağlantı oluşturmasından daha öte şeyler oluyor beyinde. Beyin işleyişi sırasında sadece elektriksel bağlantıların kurulmasından öte nöron uçlarında aynı zamanda molekül üretimi oluyor. Düşünce ve duygunun şekline göre üretilen molekülün çeşidi de farklı oluyor.
"Asetilkolin" denilen molekül kasların hareketinin kontrolünde nöronlar ile kas hücreleri arasındaki iletişimi sağlıyor. Üretilen molekül miktarı duygusal seviyeye göre değişiyor. Herhangi bir sebepten dolayı bu moleküllerin üretim aksaması alzhemier hastalığına sebep oluyor.
"Dopamin" molekülü, beyindeki hormonun salgılanması ve birçok organın işlevlerinin koordine edilmesinde etkin oluyor.
Dopamin eksikliği de Parkinson hastalığını netice veriyor. "Dopamin" in aşırı salgılanması da şizofrenik hastalıklara sebep oluyor.
İnsan psikolojisini etkileyen diğer bir molekül de "seretonin" dir. Uyku, depresyon ve endişe gibi durumlar bu molekülün seviyesi ile ilgili olduğu tesbit edilmiştir.
Öğrenme ve hafıza ile ilgili molekül ise "noadrenalin" molekülüdür. Adrenalin ve noradrenalin stres hormonu olarak biliniyor.
Beynin salgıladığı hormonların çeşidine göre duygu ve düşünceler de etkilenmektedir. Duygu ve düşüncelerin değişimi de hormonların salgılanmasını da değiştirmektedir.
Başka bir deyimle niyet, amaç, düşünce duygulara göre hormon salgılamaları, beyinde iletişimi sağlayan "transmiter" denilen mesajcı moleküller farklılık göstermektedir.
Pozitif düşünce, kuvvetli iman ve itikat, sağlam değer yargıları, düzgün paradigma ile beynin hormon dengesi sağlıklı durum kazanmaktadır. Negatif, tepkisel, gayri memnun, agresif, şefkat, merhamet, sevgi, muhabbet gibi değerlerden uzak beyinlerin ürettiği hormonlar insan anatomisini bozmaktadır.
İyi niyet pozitif düşünce ile beyin sağlıklı çalışıyor, bedenin bütün sistemi ahenk ve uyum içinde işlevlerini yerine getiriyor.
Gülmek deyip geçmeyin yüzümüzdeki 80’den fazla kas harekete geçiyor. Beyinde bütün hormon dengesini pozitif etkiliyor.
Kızgınlık, öfke, kin, nefret de tam tersi bütün sistemi bloke ediyor. Aşırı ciddiyet görüntüsünün altında da araştırıldığında anormallikler çıkacaktır. Çok ciddî, suratı devamlı asık olanlar chek-up yaptırsalar veya bir terapiden geçseler iyi olur.
Kanser başta olmak üzere birçok hastalığın risk faktörlerinin yüzde 75’inin stresten geldiği bilim dünyasının tesbitidir.
Olumsuzluk bedenin iç organlarının çalışmasını da etkileyerek, başta ülser olmak üzere daha adını bilmediğimiz nice arızalara sebep oluyor. Damarları daraltıyor kasları kilitliyor.
Hayatı kaliteli yaşamak, kaliteli niyet ve düşünceden başlamaktadır. Sağlam değerler sistematiğinde esnek düşünebilmek, yenilik ve değişime açık olmak, zamanı iyi okumak, şartların gereğine göre davranmak. Sürekli öğrenme sürecinde bulunmak.
Evet pozitif niyet, ruh, beden, zihin ve kalp sağlığı bakımından çok önemlidir.
Beyin bir enstrüman. Hangi düğme veya teline dokunursanız o komuta göre ses verir. Öyle bir enstrüman ki, niyetlere göre kimyası da fiziği de değişiyor. Düşünce ve duyguları şekillendiriyor. Hayatın mahiyetini cennet bahçesine de zindan ortamına da dönüştürebiliyor. Tercih meselesi imtihan sırrıdır. Bize emanet olan hayatı ve emanet cihazlarımızı amacına uygun kullanıp kullanmadığımız bu dünyada bile sonuçlarıyla belli oluyor. Ebedî hayatı da dikkate alan geleceğe yönelik pers-pektiften bakış niyet ve düşünce sistematiğinin ayarıdır.
| 
