Ekonomist Mustafa Sönmez, “IMF destekli programın iflasına faiz şokuyla reaksiyon veren Merkez Bankası’nın bu kararı aslında, toplumun sırtına ağır bir fatura yıkımının kararı. Ekonomi şimdi yüksek faiz şokunun altında yeniden biçimlenecek” dedi.
Bianet’e Merkez Bankası’nın faiz artırım kararını değerlendiren Mustafa Sönmez, Para Kurulu’nın yıllık enflasyonun hedeflerin üzerine çıktığı açıklamasına dayanarak, “Merkez Bankası’nın yaptığı 1.75 puanlık faiz artışı, her şeyden önce bir iflâsın, bir yenilginin tescili. Bu faiz şoku, 2006 enflasyonunun tek hanede -bırakın yüzde 5’i, yüzde 9.9’da bile- tutulamayacağının tescili” diye konuştu..
Faiz artışının bankacıları çok sevindirdiğini belirten Sönmez, faiz arttırım kararının, dağıttığı kredilerle ciddî risk altına giren bankaları uçurumun kenarından aldığını kaydetti. Türkiye’deki sıcak paraya tekrar yüksek faizle çekiciliğin sunulduğunu ifade eden Sönmez, hükümetin, yeniden “yüksek faiz-düşük kur” deklemini kurarak IMF’ye teslimiyeti sürdürdüğünü vurguladı.
Faiz artırım maliyetinin bütçedeki faiz kaleminden karşılanacağını, bunun da yüzde 30’lara inen faiz harcalamaları payının yeniden yüzde 40-50’lere çıkması demek olduğunu dile getiren Sönmez, şöyle devam etti, “Faizin payının artması, halkın eğitim, sağlık, adalet, kültür harcamalarının daraltılması, tarıma, yoksula desteğe bile göz konulması, kamu çalışanlarının maaşlarının azaltılması gibi “malî disiplinler” ile gerçekleştirilecek. Bu da toplumu yoksullaştırmanın bütçe dolayımında gerçekleşen kısmı.”
Yüksek faizle YTL’den dövize geçişin önünün kesilerek, sıcak parayı yeniden çekmek ve bollaşan döviz ile kurları tekrar düşürerek enlasyonun terbiye edilmek istendiğini vurgulayan Sönmez, faiz artışıyla yaşanacak gelişmeleri şöyle anlattı; “Yüksek faiz şoku, bir anda fiyatlara yansıyacak ve önce enflasyon yükseklecek. Gelir artışları, enflasyonun çok altında kalan ücretli, memur, emekli gibi kesimler ciddi bir reel gelir kaybına uğrayacaklar, hızlı bir yoksullaşma dalgası daha yaşanacak. İç talepte önemli bir daralma görülecek. İşten çıkarmalar artacak, tüketici kredisi, taksitli alış verişe girmiş yoğun bir nüfus ödeme krizine girecek, bu da zincirleme olarak bütün piyasaları alabora edecek. Daralan iç talep birçok küçük üreticiyi, tüccarı kepenk kapama zorunda bırakacak, piyasaya müthiş bir durgunluk gelecek. Yatırım niyetleri ertelenecek, başlamış yatırımlar duracak, işsizlik ciddî bir sıçrama yapacak.”
Sonuçların sürpriz olmadığını ve IMF politikalarını uygulayanların böyle olayları sürekli yaşadığını da belirten Sönmez, “Yaşananlardan da kimsenin ders çıkarmadığı görünüyor” diye konuştu.
|