Kartal ve Küçükçekmece'deki Sosyal Yaşam Merkezleri, 60 yaş üstü İstanbulları, balkon bahçeciliği, el sanatları, keçe aksesuarları yapımı, Kur'an-ı Kerim okuma, satranç, müzik ve resim kurslarında bir araya getirerek, sosyal hayata bağlıyor.
İstanbul'da 3 yıldır faaliyet gösteren Kartal ve Küçükçekmece'deki Sosyal Yaşam Merkezleri'ne ilgi her yıl artıyor. 2015-2016 eğitim öğretim yılında 98 kişinin eğitim aldığı merkezlerden, 2016-2017 eğitim yılında 191 kişi, geçen yıl ise 260 kişi faydalandı. Bu yıl ise 263 kişi merkezlerde eğitime devam ediyor.
Küçükçekmece Sosyal Yaşam Merkezi Yöneticisi Hilal Tuğsal Aykut, yaptığı açıklamada, sosyal yaşam merkezlerinin 3 yıllık bir kurum olduğunu ifade ederek, 60 yaş ve üstü kişilere merkezde balkon bahçeciliği, el sanatları, keçe aksesuarları yapımı, Kur'an-ı Kerim okuma, satranç, müzik, resim ve sanatsal mozaik alanlarında eğitim hizmeti verdiklerini söyledi.
Müzik eğitimine katılan kursiyerlerden ise Türk sanat müziği korosu oluşturduklarını anlatan Aykut, yaşlıların kurslardan ücretsiz yararlandığının altını çizdi.
Kurslarının, hasta olan yaşlılara psikolojik ve rehabilitasyon anlamında büyük destek olduğuna dikkati çeken Aykut, şunları kaydetti:
"İSMEK Sosyal Yaşam Merkezleri yaşlılarımız için huzur yeri ama huzur yeri deyip noktayı koymak istemiyorum. Küçükçekmece'de merkezimizde yaklaşık 160 kişi eğitim alıyor. Burası yaşlılarımızın sosyalleştikleri bir yer. Biz burada doğum günlerini kutluyoruz ve onlar için çeşitli etkinler düzenliyoruz. Kursta aldıkları eğitimlerle yaşlılarımız bir şeyler üretiyorlar. Çoğu kursiyerimizin yoğun bakımdan çıktıktan sonra ilk söylediği, 'ne zaman sosyal yaşam merkezine gideceğim?' oluyor. Benim annem de öğrencimiz. Yüzlerce kutu yaptı ve burada yapılan eşyalar hediye ediliyor.
Yaşlılarımız burada bir şekilde üretiyor. Belli bir yaşın üzerinde olan insanların ortak problemi, üretime dahil olamamak. Çünkü kendilerini kenarda hissediyorlar, 'Bir işe yaramıyorum' diye düşünüyorlar. Biz bu merkezimizde bu düşünceyi onların kafasından tamamen atıyoruz. Burada insanlar kendi evleri gibi zaman geçiriyorlar. Ailelerin yaş almış kişileri bu merkezlere yönlendirmesi gerekiyor. Gerçekten bu insanlar kabuklarına çekiyorlar ve kendilerine güvenini yitirip işe yaramadıklarını düşünüyorlar. Buraya geldiklerinde her şey değişiyor."
Yaşlılar kurslarda hastalıklarını unutuyor
Merkezde eğitim gören 72 yaşındaki Emekli Gülhan Can, kanser hastası olduğunu ve kursların kendisine psikolojik anlamda çok fayda sağladığını anlattı.
Hastalıkla 30 yıldır mücadele ettiğini belirten Can, şöyle konuştu:
"Merkeze geldikten sonra resme ilgim başladı. Evde sehpalarımı ve sandalyelerimi boyuyorum. Bu kursta ahşap boyamayı öğrendim. Kursa geldiğimde kanser olduğumu unutuyorum. Şu an çok şükür iyiyim ama bu kurslarda da kendi derdimizi unutuyoruz. Bu kursları herkese tavsiye ederim. 'Sürekli hastayım hastayım' demesinler. Burada derse veya işe gelir gibi geliyorum. Kendimi dinç hissediyorum."
Sosyal Yaşam Merkezlerinde el sanatları kursuna katılan 63 yaşındaki Aslı Eren ise ahşap boyama yaparak çok mutlu olduğunu ifade etti. Eğitim hayatında yaşın önemi olmadığını gösterdiğini ifade eden Eren, şöyle konuştu:
"Ev hanımıydım. 2 çocuğum var. 50 yaşında Açık Öğretim'e başladım ve 61 yaşında Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü'nden mezun oldum. El sanatlarına da hevesim vardı. Burada ahşap boyama yapıyorum. Evde de koltuklarımın ahşap bölümlerini boyuyorum. Akranlarımın hepsine tavsiye ediyorum. Zaman çabuk geçiyor ve sadece işime konsantre oluyorum ve ağrılarımı unutuyorum."
"Eserlerimi sergilemeyi istiyorum"
Emekli 92 yaşındaki Nazmi Özkök de merkezde filografi eğitimi aldığını dile getirerek, üretime katılmaktan dolayı mutlu olduğunu ve burada eserini ortaya çıkarırken hastalığını ve ağrılarını unuttuğunu söyledi. Özkök, şunları kaydetti:
"Filografi, resim ve mozaik kursuna katıldım. Burada hastalıklarımı unutuyorum. Hasta olan varsa buraya gelsin. Hayatımın en mutlu günlerini yaşıyorum. Hem birçok şey öğreniyorum hem de terapi gibi geliyor. Şimdiye kadar da birçok eser yaptım, bunları sergilemeyi çok arzu ediyorum."
Kursiyerlerden 79 yaşında Hüsnü Doğan ise 1,5 yıldır merkezdeki kurslara katıldığını belirterek, "Kolon kanseriyle ilgili mayıs ayında ameliyat oldum. Ameliyat olduktan sonra hemen buraya gelmek istedim. Burada hayatımızın en güzel günlerini yaşıyoruz. Şu an filografi kursuna katılıyorum ve birçok eser yapıyorum. İş kazası da geçirmiştim ellerimi kullanamıyordum ve buraya geldiğim zaman, şimdi ellerimi hareket ettiriyorum. Çevremdekilere de tavsiye ediyorum, yaşlılarımız kahve köşelerinde zamanlarını geçirmesin. Çok güzel eserler ortaya çıkarıyoruz." diye konuştu.
Türk Sanat Müziği Korosu’nda olan 78 yaşındaki Nermin Gönen de müzikle ilgilenmenin kendisini çok mutlu ettiğini dile getirerek, "Müzik başlı başlına yaşam tarzı, müziksiz yaşam düşünemiyorum. Psikolojim de düzeliyor, daha önce bir sürü ilaç kullandığım halde şimdi ilaç almak aklıma gelmiyor. Tam bir rehabilitasyon merkezi. Benim de sağlıkla ilgili sorunlarım vardı ama vertigo var ama yine geldim. Ne vertigo kaldı ne bir şey. Müzik gerçekten ruhun gıdası. Hayata daha pozitif bakıyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
AA