"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hastalığına 4 yıldır çare arıyor

24 Haziran 2015, Çarşamba 09:52
Sedef hastalığı nedeniyle 4 yıldır tedavi gören iki çocuk annesi Özlem Gedik (29), aradan geçen zamana ve uygulanan tedavi yöntemlerine rağmen hastalığından kurtulamadı.

 Yaraların vücuduna yayıldığını ve zor günler geçirdiğini belirten acılı anne, "Bütün vücudum yaralar içinde. Zor durumdayım. Yüzüme sıçrayacak diye çok korkuyorum. Doktorlar 'ömür boyu bu hastalıkla uğraşacaksın' dedi. Bana yardım edilmesini bu hastalığımın çaresinin bulunmasını istiyorum." ifadelerini kullandı.

Kastamonu'da yaşayan Özlem Gedik vücudunda çıkan bir yara sebebiyle devlet hastanesine gitti. Doktorlar Gedik'e sedef hastalığı teşhisi koyarak 2012'de tedaviye başladı. Fakat Gedik'in yaraları ensesinden vücudunun çeşitli yerlerine dağıldı. Kastamonu Devlet Hastanesi'nde tedavi gören iki çocuk annesi Özlem Gedik, İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Özlem Gedik'in engelli olan ve 3 aydan 3 aya 800 lira maaş ile geçinen eşi Serhat Gedik ailesini İstanbul'a getirdi. Maddi imkanları olmadığı için yeşil karttan faydalanan Özlem Gedik sevk edildiği Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'nden geri çevirilerek Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne yönlendirildi. Burada doktorların kontrolünde iğne tedavisine başlayan Özlem Gedik'in yaraları daha da çoğalarak tüm vücuduna yayıldı.

4 yıldır İstanbul'daki hastaneleri gezmelerine rağmen kimsenin derdine çare olamadığını söyleyen Özlem Gedik, "4 senedir bu hastalıkla uğraşıyorum. Tedaviden bir sonuç bulmak istiyorum her gün hastaneye gidip geliyorum. Bir sonuç yok. Çok üzülüyorum. Bütün vücudum yaralar içinde. Zor durumdayım. Yüzüme sıçrayacak diye çok korkuyorum. Doktorlar 'ömür boyu bu hastalıkla uğraşacaksın' dedi. Bütün ümidim kesildi. Doktorlar hiç tedavisinin olmadığını söylüyorlar. Bana yardım edilmesini bu hastalığımın çaresinin bulunmasını istiyorum. Ara sıra stres, keder geliyor. Her gece ağlıyorum. Çok zor durumdayım. Gün geçtikçe hastalık vücuduma yayılıyor. Her yerime sıçramış saçım kulaklarımın içi hep yara dolu.’’ ifadelerini kullandı.

Maddi durumlarının iyi olmadığını belirten baba Sedat Gedik,"Eşimin hastalığı nedeniyle 4 senedir uğraşıyoruz. Kontrolleri var mecbur Kastamonu’dan İstanbul’a geliyoruz. Maddi durumumuz iyi değil. Kendim zaten engelliyim. 3 aydan 3 aya bir engelli maaşı alıyorum. Sıkıntıdayım devlet büyüklerimizden, iş adamlarımız yardımıyla eşimin tedavi olmasını istiyorum. Her türlü zorluğu yaşıyoruz. Köyden buraya gelirken otobüs parası sıkıntısı oluyor.’’şeklinde konuştu

YETER Kİ EŞİM SAĞLIĞINA KAVUŞSUN

Eşinin sağlığına kavuşmasını isteyen Sedat Gedik sözlerini şöyle sürdürdü: "Karabük’te eşimi hastanede gösterdim. Orada baktılar muayene ettiler. Biz burada bakamıyoruz dediler. Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gönderdiler. Köyden Çapa’ya sevk yaptılar. Sevk ile Çapa’ya geldik. Çapa’daki yetkililerde bizde yeşilkart geçmiyor dediler. Ya Cerrahpaşa yada Haseki’ye gidin dediler. Yakın olduğu için Haseki’ye geldik. O günden bugüne de Haseki’de tedavi görüyoruz. Yaklaşık 4 senedir eşim sürekli tedavi altında. Yeter ki eşim sağlığına kavuşsun. Bende zor durumdayım. Kolumu buğday patozuna kaptırdım. His kaybı var. Eşim bir yandan ben bir yandan dertler üst üste geldi. Ayda bir, bazende haftadan haftaya çağırıyorlar. 1 Temmuz’a yine randevu verdiler."

Okunma Sayısı: 1375
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı