İstanbul'da İkindi sonrası Salacak sahillerindeki tesbih ağaçlarına konmuş 50 kadar papağanla karşılaşan vatandaşlar çok şaşırdı. Tesbih ağaçları üzerindeki yemişleri çıtır çıtır yiyen yeşil papağanları görenler, Kızkulesi manzarasını bırakıp bu ‘tropikal cümbüşü’ seyretmeyi tercih etti.
“Nereden kaçmış bunlar? Burası Rio mu? Halüsinasyon mu görüyoruz?” diyenler de vardı, papağanlara çoktan alışmış olanlar da… İstanbul’un yeşiline yeşillik katan bu şirin papağanlar, objektiflere de eşsiz pozlar verdi!
HIZLA ÇOĞALIYORLAR
Salacak-Karacaahmet civarını mesken tutan yeşil papağanlar, son yıllarda Yıldız Parkı, Eyüp, Moda ve Florya gibi semtlerde de sıkça görülür oldu. İstanbul’da sayıları hızla artan yeşil papağanlar (İskender papağanları) diğer tropikal türlere göre soğuğa daha dayanıklı.
Havaların ısınmasıyla birlikte hareketlenen bu sempatik hayvanlar, her an karşınıza çıkıp size 'tropikal' bir sürpriz yaşatabilir. Eğer şanslıysanız, sürüsüyle de karşılaşabilirsiniz.
Yeşil papağanların İstanbul'a ilk nasıl geldiği ise tam olarak bilinmiyor… Kimileri, 90’larda Boğaz’da batan bir gemiden veya devrilen bir TIR'dan kaçan papağanların koloniler kurarak hızla çoğaldığını söylüyor, kimileri ise gümrükten geçirilemeyen papağanların tabiata bırakıldığını…
Ancak, herkesin korkulu rüyası "küresel ısınma" ile birlikte soğuğa dayanıklı yeşil papağanların yaşam alanının kuzeye doğru genişlediği de bilimsel bir gerçek… Üsküdar Salacak sahilinde bu durumu anlattığımız bir vatandaş, “Eğer öyleyse, kırmızı gagalı bu sevimli hayvanların İstanbul’a gelişi belki de kıyamet alametidir!” diye espri yapıyor. Cemal Süreya da bir şiirinde, “Biliyorum, papağan renklidir mahşer!” der. “İstanbul’un dili olsa, papağan gibi konuşsa” diyor bir başka şair… Kim bilir belki de çok uzak olmayan bir gelecekte papağanlar da martılar kadar İstanbul’la özdeşleşir!...