Sağlanan barış ve huzur ortamında terör olaylarının yaşanmaması nedeniyle asayiş ve uyuşturucuyla mücadeleye ağırlık veren güvenlik güçlerince yapılan operasyonlar ve vatandaşlardan gelen ihbarların artması sonucu tonlarca esrarın ele geçirildiği Diyarbakır, uyuşturucuyla mücadeleye damgasını vurdu.

İl Emniyet Müdürlüğünce yürütülen, yaklaşık 24 ton esrar, 14 bin 344 kök kenevir, 3 kilo 285 gram eroin, 98 gram kokain, 920 gram metamfetamin ve 33 bin 264 uyuşturucu hapın ele geçirildiği bin 323 operasyonda bin 997 kişi, İl Jandarma Komutanlığınca gerçekleştirilen, 15 ton 868 kilogram esrar, 409 bin 283 kök kenevirin bulunduğu 215 operasyonda da 285 olmak üzere toplam 2 bin 282 şüpheli hakkında işlem yapıldı. 

Gözaltına alınan 2 bin 282 kişiden 452'si adli mercilerce tutuklandı.

"Terörle mücadeleye harcanan enerji uyuşturucuyla mücadeleye yoğunlaştırıldı"

İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Yasin Durmuş, AA muhabirine, son bir yıl içerisinde uyuşturucuyla mücadelede etkin çalışmalar gerçekleştirdiklerini, bu kapsamda Diyarbakır genelinde 23 ton 956 kilogram esrar ele geçirildiğini söyledi.

Uyuşturucuyla mücadelede geçen yılın etkin bir yıl olduğunu vurgulayan Durmuş, şöyle dedi:

"Bu süreçte güvenlik güçlerimiz enerjilerini terörle mücadeleden ziyade asayiş ve uyuşturucu suçlarıyla mücadeleye yoğunlaştırdığı için daha etkili sonuçlar almaya başladık. Süreç devamında terörle mücadeleye harcadığımız enerjiyi uyuşturucuyla mücadeleye yoğunlaştırmamıza imkan sağladığı için bu sonuçlar ortaya çıktı. Sağlanan huzur ve güven ortamıyla vatandaşların duyarlılığının artması sonucu uyuşturucu imal ve ticareti yapan şahıslara yönelik operasyonlarda yüklü miktarda uyuşturucu ele geçirerek kenevir ekimi azaltılmış oldu."

"Vatandaşların gelen ihbarlar arttı"

Durmuş, geçen yıl şube müdürlüğüne 561 ihbarın geldiğini, gelen ihbarların değerlendirilmesinin birçok operasyonun başlangıç noktasını oluşturarak yakalamalardaki başarıyı belirgin oranda artırdığını belirtti.

Çözüm süreciyle halkın devlete olan bakış açısının değişerek güveninin arttığına işaret eden Durmuş, şöyle dedi:

"Bu sayede vatandaşlardan gelen ihbarlar da arttı. Toplum, uyuşturucunun insanlık suçu olduğunu da fark etti. Uyuşturucunun gençlerimizi zehirleyen bir suç olarak görülmeye başlamasıyla insanların bu konudaki rahatsızlığı da arttı. Anne ve babaların farkındalık düzeyi de yükseldi. Toplumun desteğini arkamıza almaktan sevinç duyuyoruz."

Durmuş, polisin uyuşturucuyu tespit konusunda çalışmalarının gece gündüz devam ettiğini ifade ederek, "Bunun yanı sıra vatandaşlarımızın desteği uyuşturucuyla mücadelede daha kısa vadede sonuç almamızı sağlıyor" dedi.

Toplumda herkesin beklentisinin tüm suçlardan arınmış huzurlu bir ortamda yaşamak olduğuna dikkati çeken Durmuş, çözüm süreciyle Diyarbakır'da bunun sağlandığına inandığını ifade etti.

"Ekim alanları ve sevkıyat azaldı"

Diyarbakır'da özellikle Lice, Kocaköy ve Hazro ilçelerinde yoğun ekim söz konusu iken, çözüm süreci ile artık daha önce ekim yapılan birçok alanda kenevir ekimi yapılmadığını dile getiren Durmuş, "İnsanlar bu alanlarda tarımla uğraşmaya başladı. Bu, uyuşturucu sevkıyatının da azalmasına neden oldu. Daha önce tüm ülkeyi etkileyen Diyarbakır'daki üretimin düştüğünü görüyoruz" diye konuştu.

Durmuş, üretimin yoğun olduğu alanlar ile kaynağında mücadeleye öncelik verdiklerini aktararak, uyuşturucuyu sokağa gelmeden önce kaynağında tespit ederek imha etmekte geçen yıl etkili çalışma yürütüldüğünü söyledi.

"Kaynaktaki imha ve operasyon sayısının artması uyuşturucu ticareti yapan insanların geri adım atmasına neden oldu. Dolayısıyla o bölgelerde ekim azalınca Türkiye genelinde de bir rahatlama söz konusu oldu" ifadelerini kullanan Durmuş, geçen yıl gerçekleştirilen bin 323 operasyonda bin 997 kişi hakkında işlem yapıldığını aktardı.

Diyarbakır Türkiye'de birinci sırada

Durmuş, Diyarbakır'ın geçen yıl Türkiye'de ele geçirilen uyuşturucu miktarı bakımından birinci sırada yer aldığını kaydederek, şöyle dedi:

"Diyarbakır'ı Adana ve Şanlıurfa takip etti. Bu bizi polisiye açıdan sevindiriyor çünkü ne kadar çok uyuşturucu ele geçirilirse gençlerin zarar görmesi de engellenmiş olacak. Ancak Diyarbakır'da ekimin diğer illere göre yüksek olması da üzüntü veriyor. Çalışmalarımızı ağırlıkla hava destekli yapıyoruz. İHA ve helikopter gibi teknik imkanlarla destekli operasyonlarımız sürüyor. Diyarbakır'ın dezavantajı kadastro çalışmalarının şu ana kadar tamamlanmamış olması. Art niyetli insanlar yakalanmama adına kimi zaman hazine arazilerine ekim yapabiliyor."

"Okul çevrelerinde ciddi tedbirler alıyoruz"

Güvenlik birimleri olarak uyuşturucuyla, kaynağında, güzergahında ve sokak bazında mücadele ettiklerini anlatan Durmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sokaktaki mücadelede bu maddelerin gençlere ulaşmasını engelleme adına bir yandan gençleri bilinçlendiriyor bir yandan da sokakta da her türlü tedbiri alıyoruz. Ülke genelinde uyuşturucuyla mücadele amacıyla kurulan sokak timi olan narkotimlerle personel ve araç sayımız da arttı. Okul odaklı çalışmalarımız başladı. İlde 84 personelden oluşan ekipler belirlenen bölgelerde görevlendirildi. Bu arkadaşlarımız polis ve halk arasında çalışma yürütürken aynı zamanda okul çevrelerinde ciddi tedbirler alıyoruz."

Durmuş, ekiplerin, "torbacı" olarak tabir edilen sokak satıcılarıyla gençlerin irtibatını kesme adına mesai menfumu gözetmeden 24 saat hizmet verdiğine değinerek, "Narkotimlerce yaklaşık bir ayda gerçekleştirilen 222 operasyonda esrar, kokain, eroin ve uyuşturucu hapın yanı sıra 10 ruhsatsız tabanca ele geçirilmiş, 38'i 18 yaşından küçük 329 kişi hakkında işlem yapılmış, bu kişilerden 14 kişi tutuklanmıştır" şeklinde konuştu.

"İlk kullanımın son kullanım olduğu maddelerden uzak durulmalı"

Uyuşturucuyla mücadelede ailelere de büyük görev düştüğünü anlatan Durmuş, anne ve babaların desteği oranında mücadelede başarı sağlandığını dile getirdi.

Durmuş, arkadaş ortamında basit tekliflerle bir anda kendisini uyuşturucu batağında bulan gençlerin olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"İlk kullanımın son kullanım olduğu maddelerden uzak durulmalı. Narkotik polisleri olarak gençlerimizin yanındayız. Gençler yeter ki bu maddelerden uzak dursunlar. Anne ve babaların da çocuklarının vakit geçirdiği yerlerle ilgili bilgi sahibi olması gerekiyor. Araştırmalar gençlerin bu maddeleri okul dışında boş zamanlarında kullandığını gösteriyor. Çocuklar ve gençler doğru aktivitelere yönlendirilirlerse bu maddelerden uzak kalmaları sağlanabilir."

"Bonzai konusunda bir yakalamamız yok"

Bonzainin esrarla benzer etkiler gösterdiğini ancak esrardan daha yüksek öldürücü etkiye sahip olduğunu kaydeden Durmuş, "Diyarbakır'da esrarın bonzaiye göre bulunabilirlik oranı daha yüksek. Bunun da etkisiyle bonzai konusunda Diyarbakır'da şimdilik bir yakalamamız yok" ifadelerini kullandı.

"Uydudan tespit çalışmalarımızı kolaylaştıracak"

Ekilen alanların tespiti konusunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığının yürüttüğü çalışma kapsamında uydu görüntüleri vasıtasıyla bölgede ne kadar ekim yapıldığına dair net verileri elde etme imkanının olacağını ifade eden Durmuş, "Uydudan tespit bizim elimizi kolaylaştıracak. Ekim yapılan noktaların oturduğumuz yerden tespitini yaparak imha çalışmalarına hemen başlayabileceğiz" diye konuştu.

Durmuş, bu yıl önceliklerinin kenevire yönelik operasyonlar olduğunu, çünkü kenevir ekiminin ve batı illerine sevkıyatının Diyarbakır'da yoğun yapıldığını belirtti.

"Bu yıl önceliğimiz kenevir ekimiyle mücadele"

Diğer uyuşturucu maddelerle ilgili de mücadelenin etkin şekilde sürdürüleceğini vurgulayan Durmuş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu yıl önceliğimiz kenevir ekimiyle mücadele. Kenevirin gençlere ulaşmasını engelleyecek çalışmalarımız operasyonel boyutta devam edecek. Bunun yanı sıra gençleri bilinçlendirme, madde kullanımını azaltma konusunda da proje hazırlıkları içerisindeyiz. Gençlerimizin farkındalığını artırıp bu maddelerden uzak tutma adına elimizden gelen gayreti göstereceğiz.

AA