Velilerin okul bahçesinde bekleyişleri sürerken, öğrenciler de okulun cam korkuluklarının kesilmesi sonrası pencereden tek tek çıkarılarak kurtarıldı.

Ankara’da yoğun dolu yağışı hayatı adete felç etti. Keçiören Güçlü Kaya Mahallesi Kaya Sokak’ta bulunan Nuh Eskiyapan İlkokulu’da doludan nasibini alan yerlerdendi. Yağış sırasında öğrencilerin bulunduğu okulun bahçesi su göletine döndü.

Öğrencilerin, okul içinde mahsur kaldığı yerde durumun haber verilmesi üzerine itfaiye ekipleri sevk edildi. Bir süre sonra olay yerine gelen ekipler okulun bahçesindeki suyun boşaltılması için çalışma başlattı. Ekiplerin boşaltma çalışmaları bir yandan sürerken bir yandan da okulun mahsur kalan anaokulu öğrencelerini ve öğretmenlerini kurtarmak için çalışma başlatıldı.

Sular yüzünden okulun kapısının kapalı olmasından dolayı öğrenciler pencereden kurtarılmaya çalışıldı. İtfaiye ekipleri öğrencileri kurtarmak için hemen çalışmalara başladı. Demir kerpetenle pencere önündeki demir korkuluklar kesildi, daha sonra ise öğrenciler tek tek ailelerinin isimleri okunarak dışarı çıkarıldı. Kurtarılan öğrencilerden kimisi sevinçliyken kimisi gözyaşını tutamadı.

'HİÇ BUGÜNE KADAR BÖYLE BİR REZİLLİK GÖRMEMİŞTİK'

Okul bahçesinde çocuğunun kurtarılmasını bekleyen bir baba konuyla ilgili şöyle konuştu: "Biz de şimdi geldik ama normalin üzerinde bir yağış oldu. Ben de veliyim çocuğum içeride şu an. Kapının önünde su olduğu için, öğretmenler öğrencileri riske atmak istememişler. Büyükşehirden de zaten ekipler geldi. Okulun da bulunduğu yer çukurda olduğu için normal aslında. Büyütülecek bir şey yok.” 3 tane torunu içeride kalan bir nine ise, "Allah’tan gelen bir şey. Torunlarımı almaya geldim. Şu an içerideler. Mahsur kalmışlar. 3 tanesi şimdi oradalar işte. Ben yeni geldim. Yeni haber verdiler yeni geldim.” şeklinde konuştu. Yaşanan duruma tepki gösteren Mukaddes isimli bir veli ise şunları söyledi: "Hiç bir şey söyleyemiyoruz. Yarım saat oldu bekleyeli. Ben durumu haber almadım okula gelince karşılaştım böyle bir manzarayla. Hiç bugüne kadar böyle bir rezillik görmemiştik Keçiören’de."