"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Babalar yuvalarına dönmeli -3

Yasemin YAŞAR
18 Temmuz 2024, Perşembe
Yine Kur’ân-ı Kerîm’de baba-çocuk arasındaki iletişimi de anlatan pek çok Ayet-i Kerîme vardır.

Bu Ayetlerde, sorumluluk duygusunun doruğunda olan peygamber babaların, oğullarını nasıl uyardıkları, onları en iyi bir şekilde yetiştirebilmek için nasıl çaba gösterdikleri anlatılır. Bu kıssalar, babalara en güzel misallerdir. Hazret-i İbrahim’in (as) oğluyla, Hazret-i Yakub’un (as) oğullarıyla, Hazret-i Nûh’un (as), Hazret-i Lokman’ın (as) oğluyla aralarındaki münasebetleri anlatan kıssalar, bizlere bu noktadan önemli mesajlar vermektedir. Bugün babaların bu kıssaları ve âyetleri bir bir inceleyerek neticelerine göre bir sorumluluk şuuru geliştirmeleri elzemdir.

Bugünün babası, sadece çalışıp çabalayıp evin nafakasının teminini, yegâne babalık vazifesi sanmamalıdır. Elbette bu da lâzımdır; ev halkının aç ve açıkta olmaması, babaların en öncelikli sorumluluklarındandır. Ancak çocuk terbiyesinde âilevî bütünlük esastır. Bir taraf noksan olunca, o eksiklik çabucak kendini belli edecektir. Terbiyede sadece anne ilgisi tek taraflıdır. Baba tamamlayıcı en temel unsurdur. Terbiyede bütünlük ve denge şarttır. Tek bir tarafa aşırı meyil, hayatın gerçeğine uymadığı gibi, çocukların iç dünyasında da tamiri imkânsız büyük yaralar açabilir. Bediüzzaman bu mesele ilgili olarak ben “şefkat derslerimi annemden, nizam intizam ve hikmet derslerimi babamdan aldım”4 diyerek terbiyenin hem anne, hem baba ayağını ifade etmiştir.

Dolayısıyla bugün babaların akıllı, şuurlu ve sorumlu davranarak çocuklarıyla güzel bir iletişim içinde olmaları elzemdir. Onları suçlamadan, geniş bir hoşgörüyle ve onların yerine kendisini koyarak çocuklara yaklaşmak ve onlarla ortak bir dil yakalamak gerekmektedir. Babalar; tatlı-sert bir tâkiple, yapıcı ve ibretli anlatımlarla çocukların gönlüne girmelidir. Evlâtlarının ruh dünyasına inme, kalbini fethetme; babaların asıl hedefleri olmalıdır. Bunlar elbette ki kolay şeyler değildir. Büyük bir fedakârlık, gayret, bilgi ve tecrübe ister. Ancak sevgi, duâ, iyi niyet ve gayret ve ihlasla aşılmayacak hiçbir engel yoktur.

Gelişim için temel olarak görülen ebeveynlik becerilerinin annenin yanı sıra babadan da beklenmesi, babalığın niteliğini zenginleştiren unsurlar arasındadır. Bu sorumluluğun sadece anneye yüklenmesi sonucunda çocukların özellikle ergenlik döneminde cinsel kimlik hoşnutsuzluğu ve kimlik bunalımı gibi birtakım sorunlar yaşadığı gözlenmiştir. Bugün pek çok çocuk ilgili problemlerin kaynağında, sadece anne değil ebeveyn yani hem anne hem babanın tutumlarının olduğu görülmektedir.

Günümüzdeki ailelerin de çocuklarla ilgilenme ve onları yetiştirme vazifesi anneye yüklenmiştir. Baba ise, olup bitenleri ya uzaktan izlemekte, ya anne vasıtasıyla işin içine girmekte ya da bu işlerle irtibatını tamamen kesmiş bir şekilde, kendi dünyasıyla meşgul olmaktadır. Bir anne, ne kadar ferasetli, kabiliyetli ve yetişmiş olursa olsun, her hususta, bütün çocukları için yeterli olması, babasını aratmaması veya babanın boşluğunu doldurması düşünülemez.

Hasılı; Rabbimiz, evlatların gönlüne anne eliyle “şefkat”, baba eliyle “nizam intizam ve hikmet” duygularını yerleştirir. Hikmet ve intizamdan mahrum bir şekilde, sadece şefkat eliyle yetiştirilirse, kendi duracağı sınırları bilemez. Aynı şekilde şefkatten uzak, sadece katı kurallar ve disiplin ile yetişirse, bu sefer de kalbine şefkat ve merhamet girmez. Kısacası, insanın çocukluk devresi ve almış olduğu eğitim tarzı, bütün hayatına tesiri olan çok kıymetli bir devredir. Bilhassa çocukluk devrelerinde bu denge kurulamazsa, ilerleyen yaşlarda daha büyük sıkıntılar baş gösterecektir.

Bütün bu sebeplerle babalar, çocukların eğitiminde daha aktif rol üstlenmeli; gerek erkek ve gerekse kız çocukları için “babalık” vazife ve sorumluluğundan kaçmamalıdır. Anneler, bu hususta asla yalnız bırakılmamalıdır.

(Bizim Aile dergisi, Haziran 2024 sayısından alınmıştır.)

Dipnot

1. Said Nursi, Sözler, Yeni Asya Neşriyat, s.360.

2. Tahrim Suresi; 6. Ayet.

3. Zümer Suresi 15-16 Ayetler.

4. Son Şahitler 4. Cild s. 307 (Muhsin Alev’in hatırası).

Okunma Sayısı: 4554
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • cafer

    18.7.2024 23:22:00

    babalarda annelerde yuvalarına dönmeli, evet. Ama, evdeki dengeler değişti. ailenin ayarları ile oynadılar. Kadınlar yuvalarına, aileler ÖZÜNE dönmelidir. Evde Baba saygı görmesi, Anne sevilmesi için EŞLER arası denge tekrar tesis edilmelidir. EŞ olmadan anne ve baba olunmuyor malesef ama En dindarımız bile dışarı çıkarken kendine baktığının yarısı kadar bile eşine bakmıyor.

  • Ömer

    18.7.2024 15:12:02

    bu sebeplerle babalar, çocukların eğitiminde daha aktif rol üstlenmeli; gerek erkek ve gerekse kız çocukları için “babalık” vazife ve sorumluluğundan kaçmamalıdır. Anneler, bu hususta asla yalnız bırakılmamalıdır. Binlerce tebrikler ediyoruz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı