"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir lezzet dersi: İktisat Risalesi - 2

Yasemin GÜLEÇYÜZ
18 Ocak 2023, Çarşamba
“İktisat… nimet içindeki lezzeti hissetmesine ve zâhiren lezzetsiz görünen nimetlerdeki lezzeti tatmasına kuvvetli bir sebeptir.” (Bediüzzaman Said Nursi, İktisat Risalesi)

İktisat Risalesi zihnimizdeki pek çok kavramı yeniden gözden geçirmemize neden olacak sorular sordurur. Biri de şudur: Tat ve lezzet aynı şey midir? 

Janjanlı ambalajlara sarılmış, türlü çeşit yapay aroma vericilerle tatlandırılmış fast food gıdaların hızla tüketildiği asrımızda üzerinde düşünmeye değer bir sorudur bu.

TAT DÜNYASI

Bilinen dört tat vardır: Tatlı, acı, tuzlu, ekşi. Japonlar buna “Lezzetli lezzet” anlamına gelen umami tadını da eklemişler. 

Fabrikasyon gıda ürünlerine eklenen yapay lezzet verici MSG ise “her şeyi tatlandıran tat” olarak gıda endüstrisinin baş tacı konumunda. 

Günümüzde gıda endüstrisi dildeki tat alma duygusunu harekete geçirecek yeni bir şeyler bulmak için yoğun bir şekilde çalışıyor. 

İşte size “Tat nedir? Lezzet nedir?” sorularının cevabını düşünmek için size farklı bir pencere…

GIDA BİLİMCİLERİNE GÖRE

Gıda bilimciler lezzeti “tattan alınan haz” olarak tanımlıyorlar. Duyularımız lezzeti arttırmaya katkı yapar. Görmek, koklamak, dokunmak, duymak gibi… Tadını aldığınız kurabiyenin lezzeti hoşa gidebilir ama kokusu, süslemeleri hazzı artırır. “Lezzetin kültür, gelenek ve görgü ile de derin bağları vardır” diye de ekliyorlar. Yani lezzet bakış açımızın geliştirilmesiyle gelişebilir, eğitilebilir bir kavramdır…

ZENGİN VE FAKİR ARASINDAKİ LEZZET FARKI  

“Haz ve hız” asrında lezzet ve tat kavramlarını tefekkür noktasında Bediüzzaman Hazretleri tefekkür edilecek geniş bir ufuk açıyor: “Cenâb-ı Hak, kemâl-i kereminden, en fakir adama en zengin adam gibi ve gedâya, yani fakire, padişah gibi, lezzet-i nimetini ihsas ettiriyor. Evet, bir fakirin, kuru bir parça siyah ekmekten açlık ve iktisat vasıtasıyla aldığı lezzet, bir padişahın ve bir zenginin israftan gelen usanç ve iştahsızlıkla yediği en âlâ baklavadan aldığı lezzetten daha ziyade lezzetlidir.”

Bu cümleden en basit anlamıyla şu neticeyi çıkarabiliriz: Fakir insanın açlık, iktisat, nimeti verene şükür ile kuru ekmekten aldığı lezzet, israftan gelen usançla ve iştahsızlıkla baklava yiyen zenginden daha fazladır. Şükür nimeti ziyadeleştirdiği gibi lezzeti de arttırır. Müsrif ve nimeti önemsemeyen şükürsüz insanlarda gelir arttıkça iştahsızlık ve usançla lezzet de azalır.  

Lezzet riyazetle geliştirilebilir, arttırılabilir. (Ramazan orucundaki halimiz buna en güzel delildir. Bir bardak su, bir lokma ekmek oruçlu insana ne kadar lezzetlidir.) 

Abdulkadir Geylani örneğinde izah edildiği gibi ruhun mideye, kalbin nefse, aklın mideye hakim olup lezzetin şükür için istenmesi hedeflenmelidir.

HÜLASA

Lezzet ve şükür arasında sıkı bir bağlantı vardır. Lezzet beraberinde şükrü getirdiği gibi şükür de lezzeti ziyadeleştirir, bakileştirir.

“Ey bizi nimetleriyle perverde eden sultanımız! Bize gösterdiğin numunelerin ve gölgelerin asıllarını, membalarını göster; ve bizi makarr-ı saltanatına celb et. Bizi bu çöllerde mahvettirme; bizi huzûruna al, bize merhamet et. Burada bize tattırdığın leziz nimetlerini orada yedir” duası şükrün baki alemlerdeki meyvelerine de işaret eder.

Okunma Sayısı: 2971
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Muhammed ismail

    19.1.2023 00:09:44

    Çok kısa, öz ve güzel bir yazıydı.allah razı olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı