Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, takımdan ayrılmayı hiçbir zaman düşünmediğini söyledi.
Ertuğrul Sağlam, Süper Lig'in 7. haftasında önümüzdeki pazar günü deplasmanda oynayacakları Çaykur Rizespor maçı öncesi Özlüce Tesisleri’nde basın toplantısı düzenledi.
Kazandıkları Eskişehirspor maçı öncesinde 3 puanla sondan ikinci sırada olmalarını kendilerine yakışmadığını belirten Sağlam,
"O karşılaşmanın bizim için iyi geçeğini, kazanarak ayrılacağımıza inanıyorduk. Maçın içerisinde yaşananlar bizi derinden etkiledi. Kendimizi ait hissettiğimiz, mutlu olduğumuz, geçmişte büyük başarıları yakaladığımız bir yerde ligin 5. haftasında tepkiyle karşılaştık. Bu durum bizi hayal kırıklığına uğrattı ve yaraladı.
Duygusal yoğunluk içerisinde sonunda patlamaya giden bir duygu yoğunluğu yaşadık. Taraftarın beklentilerini biliyorum. Şuanda içinde bulundukları durumu anlayabiliyorum. Ligin alttan ikinci sırasındaki bir takımdan kimse memnun olmaz. Biz de memnun değiliz. Bu durumu değiştirebilmek için çok çaba sarf ediyoruz." dedi.
"KİMSE TARAFTARLA KARŞI KARŞIYA GELMEZ"
Bursaspor’a dönerken büyük beklentiler içinde geldiğini bildiren Ertuğrul Sağlam,
"Eski başarıları, mutlulukları nasıl yaşarız, bu tabloyu nasıl tekrar ortaya çıkartırız bu bizim de beklentimiz." diyerek, şöyle devam etti:
"Daha evvelki dönemde sonsuza kadar denip, besteler yapılır, çok sevildiğimiz yerde böyle tepki ve takım 1-0 öndeyken, herkes çabalarken, takımın motivasyonunu düşürmeye yönelik tepkilerini kabul etmememiz gerekiyor. Gerçek Bursasporluların bu durumu kabul etmediğine de yürükten inanıyorum. Maç sonu açıklamalarımda kendimizi tam anlamıyla ifade edemedik. Burası bizim kendi camiamız. İnsan kendi bulunduğu yeri sıkıntıya sokacak, üzecek bir şey yapmak ister mi?"
"REAL MADRİD VE BARCELONA BİLE TUTAMAZ"
Birçok insanın bazı şeylerden haberi olmadığı için olumsuz eleştiriler olduğunun altını çizen Ertuğrul Sağlam,
"Takımımızdan ayrılanlar oldu. Biz buraya geldiğimizde Allah şahit Fernandao ve Şener takımdan ayrılmıştı. Başkan ve yönetimimizle oturduk. Ekonomik anlamda sıkıntılı bir durum olduğu ortadaydı." diyerek, şunları söyledi:
"Başkan, 'Hocam Bakambu ve Ozan’dan birini vermemiz lazım' dedi. 'Tamam, onlardan birini verelim' dedik. Özellikle kamp dönüşünde Volkan, Ozan, Bakambu, öncesinde Bellushi ile gelişen engel olamadığımız ayrılık oldu.
Bir oyuncu bir takımda oynamak istediğini ifade ediyorsa ve bunda da kararlıysa oyuncuyu takımda tutamıyoruz. Melo’yu Galatasaray tutamadı. Daha önce bu durum Trabzonspor, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın da başına geldi. Real Madrid ve Barcelona da bir oyuncu takımdan ayrılmak istiyorsa tutamaz. Gönülden, yürekten burada durmayacaksa tutmakta fayda getirmez. Maalesef bu şansızlığı zamansız şekilde yaşadık."
Kendisinin korkak futbol oynatmakla eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine ise Ertuğrul Sağlam, "Bir antrenör takımına 'korkak oynayın' der mi?. Teknik kadrodaki arkadaşlarım ve ben böyle anlayış içinde olmadık. Elimizdeki kadroyu en verimli şekilde kullanmaya çalıştık." karşılığını verdi.
"RİZE ZOR BİR DEPLASMAN"
Hafta sonunda deplasmanda karşılaşacakları Çaykur Rizespor maçıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Ertuğrul Sağlam,
"Çaykur Rizespor deplasmanı zor bir deplasman. Bu seneye iyi başladılar. Bu sezonun tek kaybetmeyen takımı. Bizim çocuklar sorumluluk alır, futbolun doğrularını ortaya koyarsa milli takım arasına güzel bir şekilde girip, devamını iyi şekilde getireceğiz. Hikmet (Karaman) hoca ile iyi başlangıç yaptılar. Bizim için zor bir karşılaşma. İyi oyun ve mücadeleyle 3 puan almak istiyoruz. Ciddi bir sakatımız yok. Luis, Faty dünkü antrenmana katılmadı. Bugün takımla çalışacaklar. Kadromuz yerinde." şeklinde açıklamada bulundu.
"TAKIMI BIRAKMAYI HİÇ BİR ZAMAN DÜŞÜNMEDİM"
'Sezon başında ki olaylar ve giden oyunculardan sonra takımı bırakmayı hiç düşündünüz mü?' şeklideki soruyu da cevaplayan Ertuğrul Sağlam, "Takımı bırakmayı hiç düşünmedim." diyerek şöyle cevap verdi:
"Sezon başında tamamen yönetimden kaynaklanan politika olsaydı o zaman bırakabilirdim. Olayları hep birlikte yaşadık. Kamptan döndüğümüz zaman Ozan ve Volkan ile olan konuşmamı hazırlamıştım.
'Çocuklar bu sene kendinizi gösterin. Mukavelelerinizi iyileştirip, takıma sahiplenin' diyecektim. Yönetim o çocukları toplantıya çağırdığında masada yeni teklifler vardı. Bu oyuncuların gitmesiyle alakalı en ufak isteğimiz yoktu. Öyle bir şey olsaydı olaylarla daha farklı gelişirdi. Yönetim ve başkanın tavırlarından en ufak şüphem olmadı."