Darbe girişimi sırasında Yazıcı Grand Mares Oteli'nde olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra o otelde Bursaspor eski teknik direktörü Ertuğrul Sağlam'ın da olduğunu öğrenildi.
Ertuğrul Sağlam baskının, ailesiyle birlikte birkaç metre yandaki odada yaşandığını Hürriyet'ten Koray Durkal'a anlattı.
SAĞIMIZDA CUMHURBAŞKANI ARKAMIZDA KORUMALAR VARDI
15 Temmuz akşamı, darbe girişiminde bulunulurken siz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile aynı oteldeydiniz. Kendisinin davetlisi olarak mı oradaydınız?
"Hayır, tesadüfen. Rahmetli başkanımız İbrahim Yazıcı’nın oteliydi. Biz onunla Bursaspor’da yaklaşık 4 yıl çalıştık. Her sezon başı planlamamızı ve hazırlıklarımızı otelde hem tatil yaparak hem çalışarak geçiriyorduk. Dolayısıyla 4 sene her yaz oraya gittim. Başkanımız vefat ettikten sonra bir alışkanlık oldu. Her sene yaz tatilimizin 1 haftasını Marmaris’te geçiriyoruz. Dolayısıyla bizim tatil planlamamız 11-18 Temmuz arasındaydı. Oraya gittiğimizde Sayın Cumhurbaşkanımızın da aynı otelde olduğunu öğrendik."
Sizin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaldığı yer otelin neresindeydi?
"Kaldığımız yer şöyle bir konumdaydı. Sağımızda Sayın Cumhurbaşkanımız kalıyordu. Bizim odamıza yaklaşık 20-30 metre yakınlıktaydı. Bitişik odamda koruma müdürü bulunuyordu. 20 metre arkamızda da koruma polislerinin odaları vardı. Şöyle düşünebiliriz Kenarları 20’şer metrelik bir üçgen ve tam ortasında da biz kalıyorduk."
Sayın Cumhurbaşkanı ne kadarlık bir süre içinde ayrıldı?
"Önce ailesi ayrıldı diye tahmin ediyorum. Olaylar başlamadan önce de kendisi ayrıldı. Ancak şunu söylemeliyim ki Cumhurbaşkanımızın otelden ayrılma zamanlaması farklı gelişmelerin önüne geçti.
HELİKOPTERLE OTELE ASKER İNDİRDİLER
Cumhurbaşkanı ayrıldıktan ne kadar sonra otele baskın gerçekleşti? Saldırı anını anlatır mısınız?
"Tam zamanını hatırlamıyorum ama 1 saat olmamıştı. Önce otelin ön kısmında çatışmalar oldu. Helikopterle askerleri indirdiler. Ancak orası bize uzaktı. Sonrasında bizim olduğumuz bölgeye geldi helikopter. Ve oteli taramaya başladı. Bu saldırı tahmin ediyorum gece 01.00 civarı oldu. Biz üç defa baskını hissettik. Esas büyük olan gece 03.00’te gerçekleşti. Ve sabaha karşı 05.00 gibi son baskın gerçekleşti. Cumhurbaşkanlığı korumaları ikinci baskında ciddi bir çatışma yaşadı. Silah sesleri, çığlıklar, bağrışlar vardı. Bizim odanın hemen 5 metre önünde gerçekleşiyordu. Odalar aranıyordu. Sonrasında yan odamıza geldiler. Büyük bir korku ve tedirginlik içerisindeydik. Ailem oradaydı. Kızımın iki arkadaşı (3 tane 14 yaşında kız) oğlum, eşim ve ben tabiri caizse duvarın dibine sindik. Ne zaman içeriye girecekler, neyle karşılaşacağız? Sadece korkuyla bekledik.
İkinci çatışmadan sonra odanın dışından tek tük silah sesleri gelmeye başladı. Bir kadının çığlığını duymaya başladık. “Yardım edin, yardım eden yok mu?” diye bağırıyordu. Oğlumla beraber çıktık. Önceki günlerde gördüğümüz kadın korumalardan biriydi. ‘Kalp masajı yapabilen var mı’ dedi. ‘Valla ben yaparım’ dedim. Antrenörlük kursunda ilk yardım eğitimi almıştık. Yukarı çıktık. Masaj yapacağım koruma polisini çarşafa sarmış ambulansa götürüyorlardı. Polislerden biri, ‘Bir şehidimiz var hocam. Siz de buralarda fazla kalmayın, gelirler tekrar’ dedi.
ABDEST ALIP ÖLÜMÜN GELMESİNİ BEKLEDİM
Biz odaya döndük, tam olay bitti derken, saat 05.00 gibi yeniden geldiler. Son iki gelişte helikopter denizden odaların önüne kadar gelip taramaya başladı. İkinci gelişlerinden sonra ölümün kokusunu iyice hissetmeye başladık. Hatta ben banyoya giderek abdestimi aldım ve ölümün gelmesini bekledim. Sabah namazını kıldım ve gün ağardığında olaylar sona erdi.
KİM YAPTIYSA VATAN HAİNİDİR
"Hayatım boyunca yalan söylemedim, şimdi de söylemeyeceğim. Biz sporcuyuz, spor adamıyız. Cemaate bakış açımız ibadet ve eğitime destek olmaktı. Vatan sevgisiyle dünyanın her yerindeki okullarda Türk bayrağının dalgalanması bizleri mutlu ediyordu. Yabancı öğrencilerin Türkçe öğrenmesi ve vatana olan sevgimiz dışında başka bir niyetimiz asla olmadı. Şimdiki tablo hiç kabul edilemeyecek bir şey. Bu teşebbüste bulunan her kimse bu vatana ihanet etmiştir. Bu girişimi lanetliyorum."