Bediüzzaman’ın bazı talebeleri adına Risale-i Nur Külliyatının basım ve neşrinde hak sahipliği iddiasıyla Gebze 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan dâvâ sonuçlandı.
Suat Ünlükul ve mirasçıları ile Yeni Asya’nın müdahil olarak katıldığı dâvâda mahkeme, Yeni Asya’nın müdahillik talebinin kabulüne “dosya ile doğrudan ilgisinin bulunmadığı” iddiasıyla itiraz eden dâvâcı tarafın süre talebinin de, açtığı dâvânın da reddine karar verdi. Söz konusu dâvânın seyrini ve ayrıntılarını gazetemizin avukatı Kadir Akbaş anlattı.
Gebze 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 2014/429 esas sayılı dava dosyası kararını nasıl anlamalıyız?
Bu dava, Bediüzzaman Hazretlerinin hayattayken hizmetinde bulunmuş bazı talebeleri Risale-i Nur’un neşir haklarının münhasıran kendi uhdelerinde bulunduğunu beyanla mirasçılık belgesi verilmesi talebiyle Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bir dava ikame etmişlerdi. Aynı zamanda bu davayı gerekçe göstererek hak sahipliğinin tesbiti talebiyle bir dava ikame ettiklerini beyanla Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Risale-i Nur’un neşriyle ilgili talepte bulunacak yayınevlerine bandrol verilmemesini talep etmişlerdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı da bu davaya dayanarak ve bunu gerekçe göstererek Risale-i Nur’un neşri için bandrol talep eden yayınevlerine bandrol vermemeye başlamış ve bu suretle Risale-i Nur’ların neşri tümden engellenmişti.
Gebze 1. Sulh Hukuk Mahkemesi de ikame edilen bu davayı adeta bir devlet sırrı gibi kamuoyundan ve kanuni mirasçılardan gizlenmişti. Kanuni mirasçıların Kültür ve Turizm Bakanlığı’na yapılan mükerrer müracaata rağmen ikame edildiği belirtilen bu davanın tarafları ve dosya bilgileri ve mahkemesi kamuoyuyla paylaşılmamış, gizlenmişti. Bunun üzerine biz Yeni Asya Neşriyat olarak Ankara’da, 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ve Ankara 3. Fikir ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nde dava ikame ettik ve bu davaya da Kültür Ve Turizm Bakanlığı’nı da dahil etmiştik. Kültür Ve Turizm Bakanlığı ilgili mahkemelerden ikame edilen bu dava dosyasıyla ilgili bilgileri iletmesini talep etmiş ancak Kültür Bakanlığı bu bilgiyi mahkemeye vermekten kaçınmıştı.
Yeni Asya gazetesinin “Mahkemeyi de dinlemiyorlar” haberiyle manşetten duyurduğu bu olay üzerine Kültür Bakanlığı istemeyerek de olsa kamuoyundan gizlemeye çalıştığı bu davayı Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne bildirmek mecburiyetinde kalmıştı. Bu bilgi üzerine biz Yeni Asya Neşriyat olarak Gebze 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’ndeki bu davaya katılım talebinde bulunduk. Çünkü; Yeni Asya Neşriyat, kurulduğu günden bugüne Risale-i Nur’un neşrini temel maksad ve gaye edinmiş bir yayıneviydi ve elebetteki Risale-i Nur’un neşir hakkına diğer tüm yayınevleri kadar sahipti.
Biz bu sebeple bu davaya müdahil olduk ve Risale-i Nur’un neşir hakkının bütün nur talebelerinin hakkı olduğunu ve hiç bir yayınevi tarafından inhisar altına alınamayacağını belirterek bu davanın reddini talep ettik. Mahkleme delilleri topladıktan sonra nihayet bugünkü duruşmasında Risale-i Nur’un neşir hakkının herhangi bir kimse ve yayınevinin inhisarı altında olmadığını, neşir hakkının bütün nur talebelerinin hakkı olduğunu bir kez daha teyid etmiş oldu.
Bu durumda Risale-i Nur’ları eskisi gibi basabilecek miyiz?
Elbette ki. Risale-i Nur’un neşrine engel olunması siyasî bir tasarruftu. Siyasi bir kararla bandrol engeli çıkartılmıştı. Anayasa Mahkemesi’nin çok yakın bir zamanda vereceği iptal kararından sonra Kültür Ve TurizmBakanlığı eğer hukuka uygun davranacak olursa, aslına uygun olarak basan bütün yayınevlerine eskiden olduğu gibi bandrol vermeye devam edecektir. Umalım ki Kültür Bakanlığı bu yargı kararlarını görmezden gelmez ve hukuka uygun, yargı kararlarını gözeten bir anlayışla hareket eder.
Bu ne kadar sürer?
Anayasa Mahkemesi, tahmin ediyorum ocak ayı içerisinde veya şubat ayının ilk yarısında esastan incelemeye başladığı iptal kararını karara bağlayacaktır. Elbetteki biz de yürütmeyi durdurma talebiyle hükmünü iptal edeceğini umut ediyoruz. Aynı zamanda Risale-i Nur’un devlet tekeline alınmasına dayanak oluşturan Bakanlar Kurulu Kararnamesi’nin de yürütmeyi durdurma isteminin iptalini talep etmiştik, kısa bir zaman içerisinde bu talebimizle de ilgili bir karar vereceğini umut ediyoruz.
* * *
Röportaj: Ekrem ÖZDEN @EkremOzden86