Yani, arzın yüzündeki kudret-i zahire, hikmet-i bâhire,
sanat-ı mükemmele, sıbgat-ı mütezeyyine, nimet-i müte-
nevvia ve rahmet-i vâsia Allah’a birer delildir.
kur’ân binler âyâtıyla Allah’a şahit; Muhammed (
AsM
)
ise binler mu’cizatıyla Allah’a delildir.
denizler, acayip ve garaibiyle Allah’a şahit; nebatat ise
yapraklarıyla, çiçekleriyle ve meyveleriyle Allah’a delildir.
Yani, yapraklarıyla tesbih eden, çiçekleriyle hamd
eden, meyveleriyle tekbir getiren o süslendirilmiş, çiçek-
lerle bezenmiş ve meyvelerle yüklenmiş nebatlar, Allah’a
delildir.
Ağaçlar, tesbih eden yapraklarıyla ve hamd eden çi-
çekleriyle ve tekbir getiren meyveleriyle Allah’a şahit; tek-
bir getiren hayvanat, tesbih eden huveynat, hamd eden
kuşçuklar ve cevv-i semada kanat çırpan tehlil edici kuş-
lar ise Allah’a delildir.
İnsanlar ve cinler, kâinat mescidinde kıldıkları namaz
ve ibadetleriyle Allah’a şahit; melâike ve ruhaniyat ise
âlem mescidinde yaptıkları ibadat ve tesbihatıyla Allah’a
delildir.
Lem’aLar | 801 |
Y
irmi
d
okuzuncu
l
em
’
a
tehlil:
Allah’tan başka ilâh olma-
dığını ifade etme; Lâ ilâhe illallah
sözünü tekrarlama, lâ ilâhe illallah
deme.
tekbir:
yüceltme; Allah’ı ululama.
tesbih:
Allah’ı bütün kusur ve nok-
san sıfatlardan uzak tutma, şanına
uygun ifadelerle anma.
tesbihat:
Cenab-ı Hakkın bütün
noksan sıfatlardan uzak ve bütün
kemal sıfatlara sahip olduğunu
ifade eden sözler.
acayip:
şaşırtıcı ve hayret ve-
rici şeyler.
âlem:
dünya, cihan, kâinat.
arz:
yer, dünya.
ayat:
Kur’ân ayetleri.
cevv-i sema:
gökyüzü, hava
âlemi, hava boşluğu.
cin:
bir cins ateşten yaratılmış
olup dünyanın insandan sonra
en mühim sakini.
delil:
doğru yolu gösteren, is-
pat eden, şahit, tanık.
garaip:
tuhaf, şaşılacak, hayret
edilecek şeyler.
hamd:
methetme, övme, yü-
celtme.
hayvanat:
hayvanlar.
hikmet-i bâhire:
geniş ve bü-
yük hikmet, faydalılık.
huveynat:
küçücük hayvanlar
mikroplar, hücreler.
ibadat:
ibadetler
ibadet:
Allah’a karşı kulluk va-
zifesini yapma.
kâinat:
yaratılmış olan şeyle-
rin tamamı, evren.
kudret-i zahire:
Cenab-ı Hak-
kın gözle görülen kudret
melâike:
melekler.
mu’cizat:
mu’cizeler, olağan-
üstü hâller.
nebat:
bitki.
nebatat:
bitkiler.
nimet-i mütenevvia:
iyilikle-
rin, lütufların, ihsanların çeşit-
leri, türleri.
rahmet-i vâsia:
bütün mah-
lûkatı içine alan genişlikte ve
bol rahmet.
ruhaniyat:
ruhlar âleminde
yaşayan varlıklar.
sanat-ı mükemmel:
mükem-
mel sanat.
sıbgat-ı mütezeyyin:
süslü
boya.