Lem'alar - page 779

DördüncüBab
İki Fasıldır.
BirinciFasıl
Hazret-i Hızır’ın meşhur ve mühim bir virdi, mebde ve
esas olarak marifetullahta ve tevhidin meratibinde altmış
üç mertebeye işaret ediyor. O altmış üç mertebenin her
birisi iki cümledir.
lâ ilâhe illâllah
vahdaniyeti ispat ettiği gibi, hüve ile
başlayan isimler
Vücud-i Vacib
’i ispat ediyor. Âdeta birin-
ci cümle vahdaniyeti gösterdiği zaman, bir sual-i mukad-
der hatıra geliyor. “O
Vahid
kimdir, nasıl bileceğiz?” diye
vaki olan suale, meselâ hüve’r-rahmanü’r-rahîm ile cevap
veriyor. Yani, kâinatı dolduran âsâr-ı şefkat ve merhamet
Onundur, o
rahman
’ı tanıttırıyor. Ve hakeza, kıyas et.
W
Allah’ım,
Bütün mevcudatta ve zerrat-ı mevcudatta müşahede
olunan her bir nimet ve rahmet ve hikmet ve inayetin
önünde, her bir hayat ve memat ve hayvan ve nebatın
önünde, her bir çiçek ve meyve ve çekirdek ve tohum
Lem’aLar | 779 |
Y
irmi
d
okuzuncu
l
em
a
rahman:
ister mü’min, ister kâfir;
ister iyi isterse kötü olsun; rahmeti
bütün herkese yayılan ve bütün
yaratılmışların rızıklarını ve geçim
şekillerini içine alan rahmetin sa-
hibi Allah.
rahmet:
acıma, merhamet etme,
şefkat etme, koruma.
sual:
soru.
sual-i mukadder:
gelmesi bekle-
nen soru.
tevhid:
birleme, birlik.
vahdaniyet:
Allah’ın birliği ve var-
lığı.
Vahit:
bir, tek, biricik; dengi ve or-
tağı olmayan, eşi, benzeri olma-
yan Allah.
vaki:
olan, olmuş.
virt:
zikir; belli zamanlarda, belli
sayıda, belli duaların zikir olarak
belli biçimde ve düzenli şekilde
okunması.
vücud-i Vacib:
varlığı zorunlu
olma.
zerrat-ı mevcudat:
mevcudat zer-
releri.
âdeta:
sanki.
asar-ı şefkat:
acıma, merha-
met etme eserleri.
bab:
kısım, bölüm, bahis.
esas:
asıl, temel.
fasıl:
kısım, bölüm.
hakeza:
böylece, bunun gibi.
hatıra gelme:
hatırlama, zihne
gelme.
hayat memat:
ölüm kalım.
Hazret-i Hızır:
İkinci tabaka-i
hayat mertebesinde yaşayan
ve Kur’ân-ı Kerîm’de ismi ge-
çen meşhur peygamber.
hikmet:
yaratılıştaki İlâhî gaye
fayda.
hüve:
O, Allah.
hüve’r-rahmanü’r-rahîm:
O
Rahman ve Rahîm’dir.
inayet:
yardım, ihsan, lütuf.
ispat:
doğruyu delil göstererek
meydana koyma.
işaret:
gösterme, bildirme.
kâinat:
yaratılmış olan şeyle-
rin tamamı, evren.
kıyas:
benzetme yolu, örnek-
leme.
lâ ilâhe illâllah:
Allah’tan
başka hiçbir İlâh yoktur.
marifetullah:
Allah’ı bilmek,
tanımak.
mebde:
başlangıç.
meratip:
mertebeler, derece-
ler.
merhamet:
acımak, şefkat
göstermek, iyilik.
mertebe:
derece, basamak.
meşhur:
tanınmış, adı yaygın-
lık kazanmış, ünlü, namlı.
mevcudat:
var olan her şey.
mühim:
önemli.
müşahede:
bir şeyi gözle
görme.
nebat:
bitki.
nimet:
iyilik, lütuf, ihsan.
1...,769,770,771,772,773,774,775,776,777,778 780,781,782,783,784,785,786,787,788,789,...1406
Powered by FlippingBook