İman ve Küfür Muvazeneleri - page 317

HÜCCETÜ’L-İSLÂM:
Bakınız
İ
MAM-I GAZALÎ.
– İ –
İBNİ SİNA:
Ebu Ali el Hüseyin bin Abdullah (980-1037). Garp Ortaça
ğ
ında Avicenna diye tanınan
İ
bni
Sina, ilk tahsilini Buhara’da gördü ve on ya
ş
ında iken Kur’ân’ı ezberledi. De
ğ
i
ş
ik hocalardan hesap, fıkıh
ve kelâm tahsil ettikten sonra Nâtili adlı bir âlimden mantık ve felsefe ö
ğ
rendi. Felsefî bilgilerinin
temellerini Farabî’ye borçlu olan
İ
bni Sina, metafizi
ğ
i Farabî’nin el-
İ
bâna adlı eserinden ö
ğ
renir. Aristo’yu
ancak Farabî’yi okuduktan sonra anlayabildi
ğ
ini ifade eden
İ
bni Sina’nın fikir inki
ş
afında müdürlü
ğ
ünü
yaptı
ğ
ı
Ş
ivan el-Hikma adındaki Samano
ğ
ulları Saray Kütüphanesinin büyük rolü olmu
ş
tur. Samanî
hükümdarının vefatından sonra, memlekette meydana gelen siyasî karı
ş
ıklıklar yüzünden Buhara’dan
çıkmaya mecbur olan
İ
bni Sina, sırasıyla Harizm, Irak-ı Acem, Cürcan ve Rey’e gitmeye mecbur oldu.
Büyük bir filozof oldu
ğ
u kadar ünlü bir hekim de olan
İ
bni Sina, tıp alanındaki eserleriyle
İ
slâm
dünyasının yanı sıra, Avrupa’daki tıp ilmini de derinden etkiledi. Eserleri Avrupa üniversitelerinde 600
sene temel kitap olarak okutulan
İ
bni Sina’nın tıp, mantık, felsefe, fizik, tabiiyat, psikoloji ve birçok
ilme dair 270 kadar eseri vardır. 1037 yılında vefat etmi
ş
tir ve kabri
İ
ran’ın Hemedan
ş
ehrindedir.
İBRAHİM (A.S.):
Kur’ân-ı Kerîm’de adı çokça geçen bir peygamberdir. Onun dini, Kur’ân-ı Kerîm’de
adı Hanif olarak adlandırılmı
ş
tır. Hz.
İ
brahim’e (a.s.) 10 sayfalık kitap nazil olmu
ş
tur. Hz. Peygamber
Efendimizin de atasıdır. Urfa’da do
ğ
du
ğ
u rivayet edilmektedir. Hz
İ
brahim, zamanının kralı Nemrut’u
tevhit inancına davet etmi
ş
tir. Kabul etmeyen Nemrut, Hz.
İ
brahim’i ate
ş
e attırmı
ş
, fakat mu’cize olarak
ate
ş
onu yakmamı
ş
tır. Her zaman Allah’ın dostlu
ğ
unu istemesi ve sadece ondan medet beklemesi
sebebiyle kendisine Habibullah veya Halilürrahman denilmi
ş
tir. Hz.
İ
brahim, ya
ş
ı bir hayli ilerlemi
ş
olmasına ra
ğ
men çocu
ğ
u olmamı
ş
tı ve Allah’tan bir evlât istedi ve bu duası kabul edildi.
İ
lk önce Hz.
İ
smail, daha sonra di
ğ
er e
ş
inden Hz.
İ
shak do
ğ
du. Bu sırada Hz.
İ
brahim, o
ğ
lu
İ
smail’i kurban etme
olayıyla imtihan edildi. O
ğ
lu
İ
smail (a.s.) ile Kâbe’yi yeniden in
ş
a eden Hz.
İ
brahim, Kudüs’ün el-Halil
bölgesinde medfundur.
İMAM-I GAZALÎ:
Asıl adı Hüccetü’l-
İ
slâm Ebu Hamid Muhammed b. Ahmet el Gazzalî’dir. E
ş
’ari
kelâmcısı,
Ş
afiî fakihi, mutasavvıf ve filozoflara yöneltti
ğ
i ele
ş
tirilerle tanınan
İ
slâm dü
ş
ünürüdür. Hicrî
450’de (1058) Horasan’da, Me
ş
hed’de (Tus) dünyaya geldi. Babasının mesle
ğ
inin yün tacirli
ğ
i olmasından
dolayı kendisine “Gazzalî” ve zamanında
İ
slâma yöneltilen itirazlara cevap vererek itiraz edenleri
susturdu
ğ
u için de “Hüccetü’l-
İ
slâm” denilmi
ş
tir. Kelâm, fıkıh, hadis, felsefe, tasavvuf, mantık gibi
ilimlerde yüksek bir mevkiye sahiptir. Bu sahalarda birçok önemli eserleri bulunmaktadır. Hicrî 505’te
(1111) Tus’da vefat eden ve oraya defnedilen Gazali’nin eserlerinden bazıları
ş
unlardır: El-Münkız; İhya-i
Ulûmi’d-Din; Kimya-i Saadet; Tehafütü’l-Felâsife; Kıstasü’l-Müstakim.
İSA (A.S.):
Hz.
İ
sa ulu’l-azm olan peygamberlerdendir. Hakikî Hıristiyanlık dininin peygamberi olan
Hz.
İ
sa’ya dört büyük kitabın üçüncüsü olan
İ
ncil-i
Ş
erif nazil edilmi
ş
tir. Hz Meryem in o
ğ
lu olan Hz.
İ
sa,
Allah’ın yaratıcı kudretinin bir ni
ş
anesi olarak do
ğ
mu
ş
tur. Hz.
İ
sa’nın bir ünvanı ve sıfatı Mesih’tir.
Kur’ân-ı Kerim’de onun meziyetlerinden bahsedilmekte ve gösterdi
ğ
i mucizelerden haber
verilmektedir. Dört büyük semavî kitaptan biri olan
İ
ncil, kendisiniden sonra havariler tarafından
yazılmı
ş
tır. Ancak sonraları tahrif edilmi
ş
, asliyetini koruyamamı
ş
tır. Hz.
İ
sa, Peygamber Efendimizden
“ümmî peygamber”
ş
eklinde bahsetmi
ş
tir.
İ
ncil’in çe
ş
itli bölümlerinde Peygamberimizin gelece
ğ
inden
haber verilmektedir. Dü
ş
manları ve kendisine inanmayanlar tarafından öldürülmek istenen Hz.
İ
sa
Cenab-ı Hak tarafından gö
ğ
e yükseltilmi
ş
, kendisini öldürmek isteyenler ise yanlı
ş
lıkla Hz
İ
sa’ya çok
benzeyen Yuda isminde birini çarmıha germi
ş
lerdir.
– K –
KARUN:
Hz. Mûsa (a.s.) döneminde mevki hırsı, cimrili
ğ
i ve kıskançlı
ğ
ı ile tanınmı
ş
çok zengin bir
Yahudidir. Simya alanındaki geni
ş
bilgisinden dolayı çok kibirlenir ve Hz. Mûsa’nın (a.s.) kavmini küçük
görerek horlar. Hazineleri altın ile dolu oldu
ğ
u halde vergi ödemeyi kabul etmez. Karun, Hz. Mûsa’yı
(a.s.) zina i
ş
lemekle suçlar. Bunun bir iftira oldu
ğ
u ortaya çıkınca Mûsa (a.s.) da ona beddua eder ve
büyük bir deprem olur. Bu depremle birlikte Karun hazineleri ile birlikte yok olur.
HİDAYET VE DALÂLET MUKAYESELERİ
| 317 |
Ş
AHIS
B
İLGİLERİ
1...,307,308,309,310,311,312,313,314,315,316 318,319,320,321,322,323,324,325,326,327,...412
Powered by FlippingBook